Referandum yenilgisini üzerinden atamamış görünen Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsünde sarfettiği sözlerle bayrama gölge düşürdü
23Nisan bayramı için Meclis’te düzenlenen özel oturum, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun provokatif sözleri nedeniyle gergin anlara sahne oldu. Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşması sonrası kürsüye gelen Kılıçdaroğlu’nun gündeminde, Türkiye’de yeni bir devrin kapısını aralayan referandum vardı. Bayram kutlamalarına gölge düşüren konuşmasında milletin 16 Nisan’daki ‘Evet’ kararını kıyasıya eleştiren Kılıçdaroğlu, ‘mühürsüz’ diye nitelediği seçimlerin şaibeli olduğunu öne sürdü. Milletin kabul ettiği cumhurbaşkanlığı sisteminde denetleme yetkisinin Meclis’in elinden alındığını iddia eden CHP Lideri, Genel Kurul salonunda vekillere, “Yaratılan bu tabloyu vicdanı olan herkesin iyi duymasını temenni ederim. Söylediklerimin sizi rahatsız ettiğini biliyorum. Vicdan azabı çektiğinizi de biliyorum” dedi.
Tansiyonu yükselten bu sözlerin ardından Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Genel Kurul’u “Hatibe müdahale etmeyelim” sözleriyle uyardı. AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin itirazları üzerine salona “Milli iradeyi sattınız. Ben bu Meclis’in itibarını korumak zorundayım” diye bağıran Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının seçimleri yenileme yetkisinin yine ‘Meclis feshi’ anlamına geldiğini savundu. TBMM Başkanı Kahraman’a da sataşan Kılıçdaroğlu, “Sayın Başkan, siz yeni rejimde sayın cumhurbaşkanına vekalet edemeyeceksiniz. Yeni sistemde sayın cumhurbaşkanına seçilen değil atanan biri vekalet edecektir. Bugün TBMM büyük bir itibar kaybına uğramıştır” dedi. Bu iddiaya Kahraman, kendisi yanıt verdi.
“Kuvvetler ayrılığının birbirine karışmaması demokrasinin esaslarındandır. Bendeniz Meclis Başkanı olarak yürütmenin de içinde bulunmuş olmanın verdiği sıkıntıları bilirim. Ben yasamanın başındayım, yürütmenin değil. Sadece bu noktadaki arzımı ifade ettim” diyen Kahraman’ın bu konuşması sonrası Kılıçdaroğlu yeniden kürsüye geldi. Cumhurbaşkanına vekalet edecek kişinin de seçimle gelmiş biri olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Seçimle gelmeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi 21 saniye bile olsa bizim kabul edebileceğimiz bir anlayış değildir, nokta” dedi. Anamuhalefet liderinin bu sözleri sonrası Başbakan Yıldırım, ikinci kez kürsüye geldi. Bayram günü böyle bir tartışmanın içinde bulunmak istemediğini ancak doğruların bilinmesini istediğini kaydeden Yıldırım, vekalet tartışması konusunda yardımcısı Numan Kurtulmuş’u örnek gösterdi.
‘Başbakan Yardımcısı’ olarak atandığında Kurtulmuş’un milletvekili olmadığını, ancak kendisine vekalet ettiğini hatırlatan Yıldırım, “Seçilmemişti. Milletvekili değildi, vekalet etti. Anayasamızda bakanların Meclis dışından da atanabileceğine yönelik açık hüküm vardır. Vekalet meşruiyet aslından cumhurbaşkanın seçilmesiyle oluşmuştur. Cumhurbaşkanı vekaletini istediği çalışma arkadaşına verebilir” dedi. Meclis feshinin de sözkonusu olmadığını, bunun ‘seçimleri yenilemek’ anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, “Bu Meclis iki sefer feshedilmiştir. Biri 1960, diğeri de 1980’de. 15 Temmuz’da feshetmeye çalıştılar, derslerini aldılar. Çünkü milli irade onlara geçit vermedi” diye konuştu.
Yıldırım’ın sözleri sonrası üçüncü kez kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, “Sayın Kurtulmuş’un vekalet etmesi bizim reddettiğimiz bir şey değil. Çünkü hükümet parlamentoya geldi ve parlamentodan güvenoyu aldı. Hükümetin parlamentodan güvenoyu almasında bir sorun yok” dedi. Kılıçdaroğlu daha sonra, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 9 Ocak’ta “Meclis’i fesih yetkisi vardır” dediğini iddia etti ve sözlerine son verdi. Cevap hakkını kullanan Bozdağ ise “Fesih yetkisini benim ne anlamda kullandığım çok açık. Bizim anayasamızda parlamento kapatmak yok. Yeni olan şu; cumhurbaşkanı seçim kararı aldığı zaman bundan sonra kendi seçimini de yenileyecek. Bu bir müeyyidedir. Karşılıklı seçimleri yenileme var” açıklaması yaptı.
