|

Cumhurbaşkanı son noktayı koydu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tekrar bir seçime doğru gittiğini söyledi. Erdoğan, “Ufukları Beştepe ile uğraşmanın ötesine geçmeyenlerin milletimizin derdine derman olması mümkün değil. Zaten Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek zamanımız yok” dedi.

Yeni Şafak
04:00 - 20/08/2015 Perşembe
Güncelleme: 07:41 - 20/08/2015 Perşembe
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 9. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hükümet kurma sürecine noktayı koydu ve tekrar bir seçime doğru hızla gidildiğini söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:


Hükümet kurma çalışmalarından sonuç alınamadığı için Türkiye henüz yeni hükümetine kavuşamadı. Bu durumda çözümün yine millet iradesinde aranması gerekir. Bu süreci Anayasa'da belirtilen sınırlar çerçevesinde yürüttüm, yürütüyorum. Türkiye'nin önünde hükümet kurma sorunu var. Ama ülkemizde bir kesim gece gündüz şahsımı tartışıyor.



BEYHUDE UĞRAŞIYORLAR


Görev verdiğim Sayın Başbakan kendilerini ziyaret etti, dolaştı, bir netice yok. Kendi başarısızlıklarının faturasını şahsıma ve bulunduğum makama keserek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlar beyhude uğraşıyor. Siyaset işi gücü bırakıp Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla ailesiyle uğraşmak değildir. Kalkıp benim evladıma, ismiyle 'Bilal'i ver, iktidarı al'. Bu ne çirkin yaklaşımdır, sen ne biçim siyasetçisin?



İLHAMIMIZI HAKTAN ALDIK


Eğer oğlumun yaptığı bir yanlış, yolsuzluk varsa buna hesabı soracak olan yargıdır. Sen benim evladımla ilgili iktidar bağlantısını nasıl kurarsın, nasıl böyle bir hakareti, saygısızlığı yaparsın? Ama evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha başka bir şey de olmaz. Bunlar aile, evlat nedir bilmez. Biz ilhamımızı ne Mussolini'den ne Hitler'den aldık, biz haktan ve halktan aldık, öyle gördük.



KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK


Hükümet kurma çalışmaları halkımın kabullenmekte zorlanacağı bir yola gidiyorsa, vebalinin kimde olduğunu halkım çok iyi görüyor ve bedelini de ödetecektir. Ufukları Beştepe ile uğraşmanın ötesine geçemeyenlerin milletimizin derdine derman olma ümidi verebilmesi mümkün değildir. Zaten Beştepe'nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek zamanımız yok.



DERTLERİNİ MİLLETE ANLATSINLAR


Siyaseti ilkokul müsameresi düzeyinde yürütenlerin Türkiye'nin meselelerini kavrayabilmesi ve çözüm getirmesi mümkün değil. Bu durumdan üzüntü duyuyorum. Halep oradaysa arşın burada. İşte tekrar bir seçime doğru hızla gidiyoruz. Gereksiz polemiklere yol açmamak için cevap vermekten imtina ettiğim, zırvalarını tekrarlamaktan başka bir iş bilmeyenler dertlerini seçimde millete anlatacaklardır.



BEŞTEPE'YE GİTMEM DEDİ


7 Haziran seçimleri bitti, kürsüye çıktılar, 'Hodri meydan erken seçim' dediler. Şimdi istemiyorlar. Öbürü çıktı, 'Şununla yapmam' dedi, şimdi 'Yaparım.' Öbürü çıktı, 'Beştepe'ye gitmem' dedi, şimdi 'Beştepe'ye gidebilir' demeye başladılar. Bu ne menem iş? Hani derler ya, 'Baba bir hırsız yakaladım. Oğlum getir. Gelmiyor baba. Bırak gitsin. Gitmiyor baba.' Bunların durumu da böyle.



KURDUNUZ DA ELİNİZE Mİ VURDUK


Sonra da çıkıp 'Cumhurbaşkanı hükümet kurulmasını engelliyor' diyorlar. Siz, şartları sağlayıp geldiniz de Cumhurbaşkanı sizi kapıdan mı kovdu? Hükümet kurmak için anlaştınız da Cumhurbaşkanı elinize mi vurdu? Anayasa'da belirtilen süreçleri işletme dışında bu konuya hiçbir müdahalem olmadı. Elbette görüşümü soran olduğunda fikrimi söylerim. Bunun için de bana izni millet verdi.



Bu bir sistem değişimi


Erdoğan, muhalefetin, kendisinin Türkiye'de yönetim sisteminin değiştiği yönündeki ifadesini dillerine doladığını belirterek artık cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiğini söyledi. Bu değişikliğin ilk uygulamasının 10 Ağustos 2014'te gerçekleştiğini hatırlatan Erdoğan, “Burada darbeden değil Meclis kararı ile ve millet iradesiyle köklü bir değişim söz konusudur. Türkiye tarihinde ilk defa Meclis ve millet iradesiyle kendisine yeni bir yönetim modeli oluşturmuyor mu? Oluşturuyor. Anayasa literatürü ortadadır. Herkes açıp bakabilir. Bu bir sistem değişikliğidir. Bu açık gerçeği dahi idrak etmekte zorlananların ülkenin diğer meselelerine çözüm bulabilecekleri konusunda çok ciddi tereddütlerim olduğunu ifade etmek durumundayım" dedi.



Açıkça gaflet ve ihanet içindeler


HDP'nin aldığı oyları demokrasiye değil teröre alan açmak için kullandığını belirten Erdoğan, “Bunun hesabını millete de adalete de verecekler. Gelinen noktada örgüte değil, devlete silah susturma çağrısı yapanlar da apaçık bir gaflet ve hatta ihanet içindedir. Devletin güvenlik gücü silah bırakır mı? Terörist silahı bırakacak. Sadece bırakmayacak betona gömecek ve bu da tespit edilecek. Şimdi çıkmış, bunlar uyanık ya ne diyor 'Silahlar sussun.' Sakın bu oyuna gelmeyin. Ne demek 'silah sussun?' Silahı bırakıp betonla gömeceksin. Bak dünyada terör örgütlerine böyle yapıldı. Ya teslim ya da bu ülkeyi terk. Çünkü bunlar bu ülkeye yakışmıyor" diye konuştu. Erdoğan, terör örgütünün ve güdümündeki partinin ortaya çıkan güzel iklimi yalanla, kurnazlıkla, şımarıklıkla zehirlediğini ve tercihini şiddetten ve baskıdan yana kullandığını söyledi. Erdoğan, “Dün devletin şiddetinden, baskısından şikayet edenler bugün demokrasi ve özgürlük ortamını istismar ederek aynı yöntemlere kendileri tevessül ediyorlar. Bir tercih var 'Ben devletimin yanındayım' veya 'terör örgütünün yanındayım.' Bu tercihi yapacağız. Öleceksek bir kere ölelim ama adam gibi ölelim. Bir köyde, bir kasabada, bir ilçede eğer teröristler halkın arasına karışarak rahatça hareket edebiliyorsa burada bölge insanı da üzerine düşeni yapmıyor demektir" dedi.



Muhtarları tehdit ettiler




Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Malatya, Muş, Tunceli, Batman, Şanlıurfa ve Ankara'dan gelen muhtarlarla gerçekleştirilen toplantıya, bazı muhtarların gelmek istediği halde aldıkları tehditler nedeniyle gelemediğini söyledi. Erdoğan, “Bütün bu ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın öldürülmesinin, şehit edilmesinin sebebi nedir? Bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler. Bunlara karşı ortak mücadeleyi sürdürmek için sizlerle bir aradayız. Biz emri dağdan değil Hakk'tan ve halktan aldık" diye konuştu.



Belhüm adal güruhu


Terör örgütüne ses çıkarmayan aydınlara da tepki gösteren Erdoğan, “Bu ihanete destek olan sözde aydın güruhu, köşe yazarları, yaşanan her ölümün, dökülen her göz yaşının sorumluluğuna ortaktır. Bunlar ihanet içindedirGörevinin başında olan insanları hunharca öldüren teröristlere tek çift söz söylemeyip, bu teröristleri etkisiz hale getiren güvenlik güçlerine saldıranların yeri, alçaklık çukurunun en dibidir. Milletin, masum insanların ölümünü dahi kendi sapkın ideolojileri için kullanmaktan geri durmayan bu 'belhüm adal' (hayvandan da aşağı) güruhuna hak ettiği dersi mutlaka verecektir" dedi.



Sıkıyönetim çıkışı


Tüm koalisyon tekliflerine karşı çıkan MHP lideri Devlet Bahçeli, seçimin Türkiye gündeminden çıkarılması gerektiğini belirterek Doğu ve Güneydoğu'da sıkı yönetim ilan edilmesini istedi. Yazılı bir acıklama yaparak Milli Güvenlik Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağıran Bahçeli, “Milli Güvenlik Kurulu olağanüstü toplanmalıdır. Şiddet manzaralarının olduğu il ve ilçeleri de kapsayacak ölçüde ülkemizin bir bölümünü mutlaka sıkıyönetim tedbirleriyle emniyete almak zorunludur" dedi.



CHP de yokum dedi


MHP'den sonra CHP da olası bir seçim hükümetire üye vermeyeceğini açıkladı. Parti Genel Merkezi'nde soruları cevaplandıran CHP Sözcüsü Haluk Koç, "CHP, normal demokratik teamüller gereği, kalan süre içinde hükümet kurma görevini almayı beklemektedir. Eğer bu verilmez ise bir yetki gasbı olduğunu da açıkça ifade etmektir. Eğer CHP böyle bir teklifi kabul edecek olsa, AKP'nin CHP'ye yaptığı teklifi kabul ederdi. Onun için CHP'nin böylesi bir hükümette yer alması söz konusu değildir" dedi.



Kabine seçimi ele aldı


Bakanlar Kurulu dün Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Çankaya Köşkü'nde toplantı 4 saat 10 dakika sürdü. Toplantının gündeminde, son dönemde özellikle Doğu ve Güneydoğu'da artan terör olayları, erken seçim ve seçim güvenliği ele alındı. Toplantıda, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan durum raporuna ilişkin sunum yaptı. Davutoğlu 40 gün süren koalisyon arayışları konusunda da kabineyi bilgilendirdi.





#pkk
#terör olayları
#erdoğan
#bakanlar kurulu
#erken seçim
9 yıl önce