Uluslararası alanda Türkiye'yi IŞİD üzerinden teröre destek sağlamakla suçlayan PKK ittifakı, tampon bölge hazırlığı başlayınca bu kez “Savaş istemiyoruz" propagandası başlattı. HDP'nin parti olarak Meclis'e girdiği ilk hafta, sosyal medyada #TerroristTurkey etiketiyle IŞİD militanlarının Türkiye üzerinden Kobani'ye geçtiği algısı oluşturulmak istendi.
Hemen ardından #TerroristErdogan etiketiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsında tepkiler yoğunlaştırıldı. Türkiye'nin itibarsızlaştırılması için hiçbir fırsatı kaçırmayan Doğan-Paralel ve HDP amacın Kobani olmadığını bir kez daha gösterdi. Hem IŞİD'e müdahale isteyen hem de Türkiye'nin Suriye'ye girmesini 'Savaş istemiyoruz' diyerek engellemeye çalışan şer ittifakını telaş sardı.
İlk kez 13 Eylül 2014 tarihinde Kobani'ye giren IŞİD, 16 Ekim tarihinde bölgenin yüzde 80'ini ele geçirmişti. IŞİD'in bu saldırısından itibaren muhalefet, paralel yapı ve Doğan Medyası arasında bir güç birliği oluşturuldu. Paralel yapının MİT tırlarının durdurulmasıyla başlattığı Türkiye'yi teröre destek veren ülke göstermeye çalışan algı operasyonu HDP ve Selahattin Demirtaş tarafından 6-7 Ekim olaylarının bahanesi haline dönüştürüldü. AK Parti'yi iktidardan indirmek için HDP'nin ve PKK'nın tüm tezlerine destek veren Aydın Doğan medyası ve paralel yapı medyası, seçimler öncesinde Cumhuriyet gazetesini tetikçi olarak kullandı. MİT tırlarıyla ilgili görüntüler, yine Türkiye'yi teröre destek veren ülke konumuna düşürme pahasına bir kez daha servis edildi. Koalisyon uçaklarının yaptığı 1774 sorti ve bombalamadan 1200'ünün PKK-YPG'ye destek amaçlı olduğu ortaya çıkınca bu kez devreye IŞİD girdi. Kobani'ye saldıran IŞİD sayesinde suç ortaklığını kamufle eden PKK Platformu, bu saldırıyı da Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştı.
PYD-YPG üzerinden Suriye'nin kuzeyinde bir hat oluşturma çabalarını sürdüren PKK Platformu'nun Türkiye içinde ise Savaşa Hayır kampanyası başlatması trajikomik bulunuyor. Önceki gün Hammam Köyü'nde silah zoruyla evlerinden çıkartılan Türkmenler görmezden gelinerek sadece Kobani'deki IŞİD baskını üzerinden siyaset yürütülmesi büyük bir iki yüzlülük olarak değerlendiriliyor. “CHP iktidarda olsa kendi çıkarlarımızı kendi askerlerimizle kendi gücümüzle korurduk" diyen Kılıçdaroğlu'nun Savaş istemiyoruz korosuna katılması ise dikkat çekiyor.
Türkiye'nin Suriye'ye olası müdahalesini Suriye'nin işgali olarak nitelendiren HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ'ın ABD uçaklarıyla yürütülen demografik operasyonu desteklemesi ise oldukça manidar bulunuyor.
PYD Suriye'de ilan ettiği iki kanton arasında ele geçirdiği bölgelerde etnik temizliğe başladı. Sistematik olarak bölgenin demografisini değiştiren örgüt, 20 bin nüfuslu Hamman kasabasını boşalttı. Tel Abyad'taki Türkmenleri tehcire zorlayan PYD, Türkmenlerin Türkiye'ye gelmesine de izin vermiyor.
Sadece son iki günde tehcir edilen Türkmenlerin sayısı 10 bine yaklaştı. PYD ile Suriye petrollerini paylaşan Esed rejimi de
Halep'te Türkmenlerin bulunduğu bölgeleri havadan bombaladı. Saldırılarda ilk belirlemelere göre 5'i çocuk 10 kişi hayatını kaybetti.
