Guinness Rekorlar Kitabı’na giren 540 satranç takımlık koleksiyonunu Ankara’da bir müzeye kazandıran işadamı Akın Gökyay, savaşı konu edinen satranç takımlarını tanıttı. Gökyay, “Satranç savaşın değil barışın ifadesidir. Bir strateji oyunudur. Biz satrancı yıllar önce okullara sokup sevdirebilseydik herhalde bu çocuklar dağa çıkmazdı" diyor.
Dünyanın en büyük satranç koleksiyonu sahibi olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na giren Akın Gökyay, 1975 yılından bu yana 6 kıtada 103 ülkeden topladığı 540 satranç takımını, Ankara'da Hamamönü'ndeki geleneksel Ankara Evi'nde kurulan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi'nde sergilemeye hazırlanıyor. Türkiye'de ilk, dünyada ise çok az sayıdaki örneklerinden biri olacak olan Satranç Müzesi, Ankara'nın başkent oluşunun 93. yıldönümü 13 Ekim'den itibaren ziyaretçileriyle buluşacak. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'nin önerisi üzerine hayata geçirilen Satranç Müzesi, bin metrekareyi aşkın alanı ve sergilenecek satranç takımı sayısıyla Rotterdam, Amsterdam, Moskova, Stolberg'deki satranç müzelerini geride bırakacak. Müzeye sadece ülkemizden değil yurtdışından da satrançseverlerin ilgi göstermesi bekleniyor.
Gökyay Vakfı, satranç takımlarının sergilenmesinin yanısıra, Türkiye'de satranç oyununun yaygınlaştırılmasında da misyon edinmeyi amaçlıyor. Vakıf, düzenleyeceği temel eğitim programlarıyla satranç kültürünü daha çok kişiye ulaştırmayı planlarken, önümüzdeki yıllarda Gökyay Vakfı'nda dünyaca ünlü oyuncuların katılımıyla satranç turnuvaları da düzenlenecek. Engelli dostu bir mimariyle tasarlanan Müzeye girişler 1 Ocak 2016 tarihine kadar ücretsiz olacak ve pazartesi günleri dışında hafta sonları da dahil gezilebilecek.
Gökyay Vakfı'nda sergilenen satranç takımları arasında 11 Eylül saldırısını konu edinen Saddam'a karşı Bush yönetiminin yer aldığı satranç dikkat çekiyor. Çanakkale Savaşı, Haçlı Savaşları, Türklerin Ergenekon'dan çıkışını anlatan satranç takımları ile Reagan, Kennedy gibi Amerika Başkanları ile Gorbaçov, Yeltsin gibi Rusya Devlet başkanlarının figürlerinden oluşan satranç takımı koleksiyonun dikkat çeken parçaları arasında.
Aslı Topkapı Sarayı'nda sergilenen ve Osmanlı padişahlarının oynadığı satranç takımının az sayıdaki replikasından biri de müzede sergilenecek satranç takımları arasında öne çıkıyor. Yine StarWars, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Red Kit, Şirinler de ilgi odağı olacak satranç takımları arasında. Şili'den Madagaskar'a, Amerika'dan Endonezya'ya, Tanzanya'dan Türkmenistan'a, Kırgızistan'dan İtalya'ya, Fransa'dan Yeni Zelanda'ya kadar 103 ülkeden toplanan satranç takımlarının sergilendiği müzede, dünyaya yön veren olayların izdüşümünü de görmek mümkün olacak. Değeri 4 milyon TL'ye ulaşan koleksiyonda, ayrıca, ülkelere özgü maden, taş, ağaç, metal, balık kemiği, mermer, sabun taşı, keçe, kristal, cam, mermer tozu ile polyester karışımından yapılan düküm satranç takımları alındıkları bölgelerin kültürlerini yansıtıyor.
40 yılda biriktirdiği santranç koleksiyonunu sergilediği müzeyi basına tanıtan Akın Gökyay, satrancı şöyle tanımlıyor: “Satranç strateji oyunudur, analitik düşünebilmek demektir. Analitik düşünebilen, iyi bir stratejiye sahip olanlar bugünü ve geleceği doğru planlayabilir. Satranç başarının anahtarıdır. Aynı dilde konuşmasanız da satranç oynayabilirsiniz. Satranç milletlerin birbirlerini daha yakından tanıması, kültürel kaynaşmayı sağlaması bakımından dünya barışına katkıdır. Satranç, savaşı simgeleyen bir spordan çok barışın ifadesidir. Satranç, ülkemizde ve dünyada şu an en çok ihtiyacımız olan barışın simgesidir.”
Osmanlı'da 36 padişahın 20'sinin satranç bildiğini, Atatürk'ün de iyi bir satranç oyuncusu olduğunu anlatan Gökyay, “Aslında bütün politikacıların ve iş adamlarının satranç öğrenmesi lazım. Yani satrancı iyi biliyorsanız bir iş yaparken başınıza bela açacak laflar etmiyorsunuz. Çünkü yedi sekiz hamle sonrasını düşünebiliyorsunuz. Adımlarınızı atarken bir strateji üzerine kurulu bir düzeni takip ediyorsunuz. Ve doğruyu bulmanıza satranç hep yardımcı oluyor” diye konuştu.
Akın Gökyay, son yıllarda satrancın Türkiye'de hızla geliştiğini, satrancın okullarda seçmeli ders olarak konulmasının da bunda büyük etkisi olduğunu kaydederken, satrancın başarının anahtarı olduğunu söyledi. 1,5-2 ay önce Konya'da düzenlenen bir satranç organizasyonunda dikkatini çeken bir olayı anlatan Gökyay, “Organizasyonda çeşitli illerden gelen çocuklar satranç oynadı. Bitlis, Tunceli, Van, Hakkari'den gelen takımlar dereceye girdiler. Bu dikkatimi çekti. Şunu düşündüm: biz acaba bir hata mı yapmışız devlet olarak? Orada yıllar önce okullara sokup da satrancı sevdirseydik herhalde bu çocuklar dağa çıkmazlardı diye düşündüm” dedi.
Akın Gökyay için satrancı tutkuya çeviren süreç, 1975 yılında yaptığı bir iş seyahatinde başladı. Vitrinde gördüğü bir satranç takımını almak isteyen Gökyay, Milano'da 3 günlük bir bekleyişin ardından bu isteğini gerçekleştirebildi. Gökyay, daha sonra seyahatlerinin bir bölümünü dünyanın en eski bilgelik oyunu olan satranç takımlarını toplamaya ayırdı. 2012 yılında 412 satranç takımı ile “Dünyanın en büyük satranç koleksiyoneri” olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Gökyay'ın koleksiyonundaki satranç takımı sayısı bugün 540'a ulaştı.
