|
İstiklal Mahkemeleri, babalar, oğullar ve torunlar
İstiklal Mahkemeleri''nin -verilen cezaların temyizi olmadığı için- astığı astık, kestiği kestik karar vericilerinin çocukları ile kararı verilenlerin çocuklarının yolları da keşişir kimi zaman.

Hele de arada, ölüm varsa..

Hele de masum olarak öldürüldüğüne inanılırsa kurbanın, bazen bir ömür boyu sürer nefretler..

Bazen de babalarının günahlarını bir kenara koyarak dostluk yolunu seçenler de olur.

Bir yargıç bir adamı suçlu-suçsuz, idama mahkum eder, çocuklar babasız büyür, bir kadın ömür boyu yas tutar.

Gün gelir, siyaseten katl edilenler, yasaklı kabirlerinden devlet töreniyle anıt-mezarlarına nakledilirler.

Acı, tortu gibi kalır yüreklerde yine de.

Bir idam mahkumunun karanlık hücresini aydınlatan tek şey gözlerindeki ümitvar parıltılardır.

Bu parıltılar, hafızadan silinemeyen çocukların yaşam sevinçlerinden mi beslenirler?

Ayağının altındaki sehpa devrilmeden önce mahkumun gözleri son bir an için, boynu bükük çocuklarını mı görür?

“KUZUM BÜLENT” VE “OSMANCIK”

Her çocuk, babasının neşe kaynağıdır. Her babanın çocuğuna bir hitap şekli var.

Bülent Ecevit''i anlatan bir kitabın adı, böyle bir hitaptan geliyor:

“Kuzum Bülent.”

İttihat ve Terakki''nin Maliye Nazırı Cavit Bey de oğlu Osman Şiar için “Osmancık” dermiş.

Cavit Bey''i idam ettiren İstiklal mahkemenin yargıçlarından Kılıç Ali, acaba oğlu Altemur''a nasıl hitap ediyordu?

“Atatürk''e suikast girişimi davası”nın sanıklarından Cavit Bey 1926''da Mülkiye Hapishanesi''ndeki idam sehpasının gölgesi altında son bir dilekte bulunur.

Yüzünü, Adli hükümet tabibi Fahri Bey''e dönerek, “Hüseyin Cahit bey buradadır. Selam söyleyiniz, evladımın ve refikamın gözlerinden öpsün” der.

Sonradan CHP milletvekili olan Hükümet Tabibi Fahri Bey, Cavit Bey''in infazında henüz on beş aylık oğlunu düşünmüş müdür?

Akşam evine döndüğünde kucağına alıp, “ Kuzum “diye hitap ettiği küçücük oğlunun ne kadar talihli olduğuna sevinmiş, öte yandan Osmancık''ı düşünüp içi yanmış mıdır?

İnfazın ardından gelen o uzun gecede Fahri Bey neler yaşadı?

Gözlerinin önünde son nefesini veren mahkumlar, suçlu-suçsuz soluk yüzler, biribiri ardınca devrilen sehpalar mı uçuştu?

Fahri Bey, o gece, yanında uyuyan bir melek kadar masum çocuğun yanaklarından öptü mü?

O bitmek tükenmek bilmeyen o uzun gece, Fahri Bey için acaba hangi duygular ikliminde sabaha kavuştu?

Cavit Bey''in idamına nezaret eden bu hükümet tabibi Bülent Ecevit''in babası, Prof. Fahri Ecevit''tir.

Ya Osmancık?

O da ünlü dil eleştirmenimiz ve çevirmenlerimizden Şiar Yalçın''dır.

“Osman” önadıdır Şiar''ın ve annesi Aliye Nazlı Hanım''ın ilk eşi, Sultan II. Abdulhamit''in oğlu Mehmet Burhaneddin Efendi''dir.

Merhum şehzadeler Mehmet Fahreddin ve Osman Ertuğrul, Şiar Yalçın''ın anne bir baba ayrı kardeşleridir.

Cavit Bey''in idamına karar veren yargıçlardan Kılıç Ali''nin oğlu ise Altemur Kılıç''tır.

Acaba Fahri Ecevit Bey, infazında bulunduğu Cavit Bey hakkında oğlu Bülent''e birşeyler anlattı mı?

Evet, anlatmış.

“Atatürk''e kurulan Pusu: İzmir Suikastı''nın İçyüzü” adlı kitabın yazarı Osman Selim Kocahanoğlu, Bülent Ecevit''e mektup yazıp bilgi istemiş bu konuda.

Evet, Fahri Bey, Cavit Bey''in infazında yer aldığı için vicdan azabı duyduğunu oğlu Bülent''e söylemiş.

Cavit Bey''in oğlu Şiar Yalçın, İstiklal Mahkemesi''nin hışmından sağ kurtulmayı başaran Hüseyin Cahit Yalçın''ın büyütmesidir.

Soyadı yüzünden Hüseyin Cahit''in oğlu olarak bilinmiş Osman Şiar uzun yıllar.

TANIDIK İSİMLER ÇIKIYOR KARŞIMIZA

Cavit Bey ile birlikte idam edilen Yenibahçeli Nail Bey''in torunu ise meşhur reklamcı Nail Keçili''dir.

Bir zamanlar Demirel''in seçim kampanyalarını hazırlayan Nail Keçili, yeri gelir sosyetenin renkli dünyasından kopar, onun da yolu Kartal Hapishanesi''ne düşer.

Şair ve yazar Bülent Ecevit de gün gelir CHP Genel Başkanı, Başbakan olur, hapis de yatar 12 Eylül''de.

Şiar Yalçın, önce Savcı, sonra illegal TKP''li, legal TİP''li bir solcu olarak çıkar karşımıza.

''Zorunlu'' veda eder Savcılığa. .

1970''de “Akşam” gazetesinde yazdığı yazılardan ötürü Yüksek Savcılar Kurulu''nun kararıyla meslekten çıkarılır..

“12 Mart” döneminde hapis de yatar bir süre.

Bir babanın asılışını bir oğul kolayca unutabilir mi sanıyorsunuz?

Şiar Yalçın''ın yakın arkadaşlarından avukat Gülçin Çaylıgil anılarında bakın neler anlatıyor:

“Şiar zaman zaman duygulanır, bi elini boğazına götürüp, nefes alamıyormuş gibi davranırdı, biz ne diyeceğimizi , nereye bakacağımızı şaşırırdık.”

Babası idam edildiğinde iki yaşında bir çocuktur Şiar.

Ve uzun yıllar babasının idam edildiğini bilmeden yaşamıştır.

Öğrendikten sonra babasının ipe çekildiği sahneleri düşünerek yaşamış hep..

Yolları çakışıyor

Şiar Yalçın, Bülent Ecevit ve Altemur Kılıç''ın yolları da çakışır sonraları..

İlkokulu Nişantaşı”ndaki English Highschool''da okuyan Şiar''ın sıra arkadaşı kimdir, bilir misiniz?

Babasını astıran Kılıç Ali''nin oğlu Altemur Kılıç.

Okul idaresi, belki bilinçli olarak ikisini aynı sıraya oturtmuştur..

Şiar''ın annesi Aliye Hanım bu duruma çok içerlemiş önceleri.

Ama iki çocuk da arkadaş olurlar, aralarındaki bağın farkında bile olmaksızın.

Samet Ağaoğlu''nun “Babamın arkadaşları” kitabında yer alan bir anekdot vardır.

Cavit Bey''i astıran mahkemenin “Kel Ali” lakaplı reisi Ali Çetinkaya, Ahmet Ağaoğlu''nun kızı Süreyya Hanım''ı araya koyarak Aliye Hanım''a bir teklifde bulunmuş.

Belki vicdanını rahatlatmak amacıyla, Cavit Bey''in çocuğu Şiar''ın okul masraflarını karşılayabileceği mesajını iletmiş..

Oğlu Şiar''ı öksüz, kendisini de dul bırakan kararı veren mahkemenin reisi Kel Ali''ye verdiği cevap şu olmuş Aliye Hanım''ın:

“Ben onun yardımı ile çocuklarını okutacak kadar sefil değilim!”

Kadere bakın, Ali Çetinkaya''nın torunu da meslekten diplomat olmasına rağmen şimdi bir yargıçtır.

Önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer''in “Anayasa Mahkemesi” üyeliğine seçtiği Osman Alifeyyaz Paksüt''tür bu torun..

“İzmir suikasti davası”nda idama mahkum edilerek cezası infaz edilen Trabzon eski mebusu Hafız Mehmet de “Banker Kastelli” olarak tanınan ve intihar ederek yaşamına son veren Abidin Cevher Özden''in annesinin amcasıdır.

Kurtuluş Savaşı sırasında Bolşevik Rusya''dan yapılan yardımları alarak Ankara Hükümeti''ne teslim eden kişidir.

Hafız Mehmet''in yeğenlerinden biri de illegal Türkiye Komünist Partisi''nin “Yakup Demir” kod adlı meşhur liderlerinden Zeki Baştımar''dır..

Geçelim.

“Kuzum Bülent”, “Osmancık”, “Altemur Kılıç”, Robert Kolej''de aynı yıllarda okurlar.

Ecevit, Rahşan Hanım''a, yakın arkadaşı Altemur Kılıç''ın yanında görerek sevdalanmış.

Şiar Yalçın ve Altemur Kılıç, İstanbul Hukuk''ta da aynı sınıftadırlar..

Her iki aile de çocuklarının dost olmalarını istememişler.

Şiar “solcu”, Altemur “sağcı” olmuş ama aralarındaki dostluk 80 yıldır devam etmiş..

Babaları hakkında hiç konuşmamışlar ama..

Babası Kılıç Ali''nin yargıçlığından iftihar duymasına rağmen Altemur Kılıç, Cavit Bey''in idamını İstiklal Mahkemesi''nin hatalarından biri olarak görür.

Babasının mezarını arayan çocuk

Sabahatin Ali''nin, İskilipli Atıf Efendi''nin, Bediüzzaman Said Nursi''nin mezarı gibi Cavit Bey''in mezarı da bilinmez yıllarca.

Kayıp mezarlar nasıl bir yara açar kalplerde hiç düşündünüz mü?

Bir çocuğa babasının, bir kadına kocasının mezarı neden gösterilmez de saklanır ki?

Cumhurbaşkanı Celal Bayar''ın devreye girmesiyle Cavit Bey''in mezarının idam edildiği hapishanede olduğu anlaşılmış ve oradan alınarak Cebeci Asri Mezarlığı''na nakledilmiş.

Ama daha geçen gün Altemur Kılıç şöyle yazmıştı:

“Ve bugünlerde ben, Şiar''a babasının kayıp mezarını aramakta yardımcı oluyorum! Mezarı bulursak, bu ihtiyar halimde Ankara''ya gidip, mezarının başında rahmetli Cavit Bey''in ruhuna fatiha okuyacağım...”

Demek ki hapishane avlusundan taşınan Cavit Bey''in mezarının tam yeri belli değil.

86 yaşında hala babasının kayıp mezarını arayan yaşlı bir çocuğun hikayesinin size tuhaf göründüğünü biliyorum.

Ancak masallarda veya filmlerde olur böyle şeyler dediğinizi işitir gibi oluyorum.

Oysa masal da değil, bir film senaryosu da değil anlattıklarımız, gerçeğin ta kendisi.

Aaa

İki çocuğun ilginç karşılaşması

Hikayemizi döndürmeye devam edelim.

27 Mayıs 1960''daki askeri darbe döneminde Ankara''dan Yassıada''ya yine bir tutuklu kafilesi götürülüyordu.

Kafile bir nakliye uçağına itile kakıla bindirilmişti..

Ne yaşadığını, niye itilip kakıldığını tam olarak anlayamamış ve bu yüzden şok geçiren bir genç adam da vardı aralarında.

Bu genç adam Başbakan Adnan Menderes''in Basın Yayın Genel Müdürü Altemur Kılıç idi.

Hemen yanında tutuklanmış bir başka genç adam kendisini teskin etmeye çabalıyordu.

Menderes''in yaşını büyüterek milletvekili seçtirdiği kişiydi o da..

Metanetli görünen bu genç adam, merhum Melik Fırat idi.

1925''de Şark İstiklal Mahkemesi''nin idama mahkum ettiği Şeyh Sait''in torunuydu.

Aynı uçakta darbeciler tarafından hırpalanmışlar, aynı cezaevine gönderilmişlerdi.

İşte size İstiklal Mahkemeleri, dört beş adam, üç oğul, iki torun.

Ve daha nice hikayeler..

NOT: Gelecek Pazar, “İstiklal Mahkemeleri''nde yargılayanlar ve yargılananlar ne oldu”, elimiz değmişken onu da anlatalım da bu bahsi kapatalım gitsin, şimdilik..

14 yıl önce
İstiklal Mahkemeleri, babalar, oğullar ve torunlar
Of’tan Çarşamba’ya; Mahmud Efendi’nin müridi Hasan Efendi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim