|
Haçlı Savaşları kadar önemli: Suriye dünya savaşına dönüştü
Suriye savaşı bir tür dünya savaşına dönüşür mü?
Ortadoğu'nun
düğüm
noktası olan bu ülke, küresel ölçekte bir kamplaşmaya, cepheleşmeye, bir
Doğu-Batı
hesaplaşmasına yol açar mı? Savaş Suriye'nin savaşı olmaktan çoktan çıktı, sorgulamamız gereken şey, savaşın bölgesel cepheleşmenin de ötesine
taşma
ihtimalidir.


Aylar önce

“Suriye savaşı dünya savaşına dönüşmeden"

başlıklı bir

bu ihtimale dikkat çekerek, Türkiye'nin olaya bakışını

değiştirmesinin

zorunluluğuna dikkat çekmeye çalıştım. Endişem; olayı,

“Esed'in devrilmesi" parantezine sıkıştırıp büyük oyunu, yeni harita planlarını, Batı'nın ve Doğu'nun merkez güçler arasındaki güç mücadelesini görememe

ihtimalimizdi. Bazı şeyleri görüyor olsak da,

birilerinin bizi belli parantezlere sıkıştırmaya çalışması

korkusuydu. Müsaadenizle o yazıdan

bazı notları

buraya almak istiyorum:



Atlantikçi-Asyalı güçler savaşı için yeni cepheler


Suriye gerçekten de

çokuluslu

hesaplaşmanın, güçler çatışmasının,

harita taslaklarının, jeopolitik restleşmenin

, küresel iktidar paylaşımının en sıcak,

en sancılı cephesi

haline gelmiştir. Geçen her gün, geri dönüşü biraz daha zorlaştırmakta, çatışmayı daha da bölgeselleştirmekte, hatta küreselleştirmektedir. Mesele, Suriyelilerin meselesi olmaktan uzaklaşmakta, ülke Suriye halkının da elinden çıkıp

merkez ülkelerin savaş alanına

dönüşmektedir.



Yaşanan şey

Suriye iç savaşı

değildir.

Rejim

meselesi değildir. Demokrasi ve

özgürlük

meselesi olmaktan çıkmıştır.

Atlantikçi güçlerle Asyalı güçlerin kavgasıdır.

Suriyeli örgütler, hangi tarafta olursa olsun, bu

büyük kapışmanın figüranları

haline gelmiştir. Kim kazanırsa kazansın,

Suriye halkı uzun süre bu ülkeye hakim olamayacaktır

, ülke

başkaları tarafından

yönetilecektir. Eğer parçalanmazsa ülke, belki

onlarca yıl

kendine gelemeyecek, yeniden Suriye olamayacaktır.



Suriye coğrafyanın, coğrafya dünyanın düğüm noktasıdır..


Bu coğrafya

insanlığın anavatanıdır

ve

anavatanı kontrol eden dünyayı kontrol edecektir

. Jeopolitik hesaplar, enerji hesapları, kara ve deniz ticaret yollarını anlatmaya bile

gerek yok

. Suriye nasıl Ortadoğu'nun düğüm noktasıysa, bu

coğrafya da dünyanın düğüm noktasıdır

. Batı'nın bu seferki müdahalesi de

Haçlı Savaşları

kadar, Moğol istilası kadar,

1. Dünya Savaşı

kadar belirleyici olacaktır.



Dünyanın yeniden kurulduğu, biçimlendiği, güç haritasının yeniden şekillendiği bir tarih diliminde bizlerin, coğrafyanın insanlarının önümüze bakıp

dar, küçük hesaplarla büyük projeleri anlama girişimlerimiz
hep hüsranla sonuçlanacaktır

.

FETÖ, PKK, PYD, IŞİD

ve diğer küçük örgütlerin hepsi bir şekilde bu büyük hesaplaşmanın birer parçasıdır.

Bizi bir örgütle uğraştırıp, başka örgütlerle vuranları göremiyorsak

, coğrafyayı da göremeyeceğiz, ülkemizin geleceğini de.



Bunları yazarak Türkiye'nin bölgeye bakışında gerekirse

radikal kararlar

alması gerektiğine, aksi halde Suriye meselesinin

“Türkiye cephesi"

anlamına geleceğine değindim.



Trump'ın Rusya sempatisinden “Rusya ile çatışma" tezine dönüş


Bugün gelinen noktaya bakıyorum da,

Suriye çoktan küresel bölünmeye, cepheleşmeye, dünya savaşına dönmüş durumda

.

İdlib

'deki

dan hemen sonra ABD füzelerinin saldırının yapıldığı

,

Rusya ve İran

'ın Suriye'deki kazanımlarını bir anda ucuzlattı.



Obama döneminde

ABD'nin bıraktığı boşluğu dolduran

,

Akdeniz

'de güçlü bir hareket alanı kazanan,

Kuzey Afrika

'ya doğru genişleyen

Rusya etkisi

, tartışmalı hale geldi.

Trump yönetimi Obama'dan sonra ilk kez bölgeye döndü

, bundan sonra ne yapacağı merakla bekleniyor. Elbette bu, Suriye üzerindeki güç savaşının yeniden başladığının göstergesidir. Sanırım önümüzdeki günlerde

Doğu Akdeniz'de ve Karadeniz'de

müthiş çekişmelere tanık olacağız.



ABD ve İngiltere, İdlib'deki saldırıdan

Rusya'yı da sorumlu tutarak

Moskova'ya

çok ağır baskı

uygulamaya başladı. Trump'ın

“Rusya sempatisi"

nden Pentagon'un geleneksel

“Rusya ile çatışma"

tezine hızlı bir dönüş oldu..



NATO dışı yeni eksen ve yeni cephe dünyayı sarsar


Bu da Trump yönetiminin daha

agresif

politikalara yöneleceği, gerilimi tırmandıracağı, ABD ordusunun ve istihbaratının

oyun teorisine göre

hareket edeceği anlamına gelmektedir. AB'den ayrılan

İngiltere ile ABD, belki NATO dışında yeni bir eksen oluşturacak, bu eksen açıktan Rusya'yı hedef alacaktır.

İngiltere Dışişleri Bakanı'nın Moskova ziyaretini

iptal

etmesi, ABD Dışişleri Bakanı'nın

Putin

'le görüşmeyi iptal etmesi önümüzdeki günlerde daha

sert rüzgarların

eseceğine işaret etmektedir.



Güç savaşı Suriye'den

Doğu Avrupa/Baltıklar ve Pasifik bölgesine de yayılmıştır

. Doğu Avrupa/Baltıklardaki askeri hareketlilik, Pasifik'te

güya Kuzey Kore

üzerinden servis edilen

restleşme

, artık meselenin Suriye olmadığının göstergesidir.

Merkez güçler arasında yeniden şekillenen cepheleşme

, Kuzey Afrika'dan (

Libya/Mısır

) Irak ve Suriye'ye, Doğu Avrupa'dan Pasifik kıyılarına kadar

bütün dünyayı

sarsacaktır.



Türkiye için en tehlikeli senaryo


İşte tam bu sırada yeryüzünün

fay hatlarına dikkatli bakmak

gerekiyor. Çünkü, buradan yapılacak doğru bir okuma, nerelerde krizlerin patlayacağına dair bize net haritalar sunacaktır.



1-

ABD-İngiltere ile Rusya/İran ekseni arasındaki hesaplaşma Suriye'ye taşınmıştır. Bu da

Suriye savaşının seyri

ni değişecektir.

Rejimi devirmekten öte Suriye'nin parçalanması, yeni devletçiklerin kurulması planları işleyecektir

. Türkiye için

en tehlikeli senaryo,

Suriye'nin parçalanmasıdır. Çünkü bu parçalanmadan hemen sonra birileri

“Türkiye cephesi"

açmaya çalışacaktır. 1991 Körfez Savaşı'ndan bu yana uygulanan temel strateji budur.

Kuzey Suriye Koridoru bunun ilk adımıdır

.



2-

Obama döneminden sonra Trump yönetiminin çok

agresif müdahaleler

ine tanık olabiliriz. Suriye'ye füze saldırısı bunun işaretidir. Rusya ile restleşme bunun işaretidir.

Kuzey Kore

üzerinden yürütülen

Pasifik güç savaşı

bunun işaretidir.



Atlantik eksenine hapsolma korkusu


3-

ABD de Rusya da,

Türkiye'nin bundan sonraki tavrını Suriye ile sınırlı görmeyecektir

. Bütün coğrafya hatta küresel ölçekte kriz alanlarına yönelik Türkiye'nin

genel tavrı

esas alınacaktır. Mesele

Rakka

operasyonu, sadece

DEAŞ

olmaktan çoktan çıkmıştır. Bundan sonra

“sen hangi cephedesin"

gibi

keskin pozisyonlar

tartışılacaktır. Çünkü George Bush sonrası ABD'de yeni müdahaleler dönemi başlamıştır.



4-

Bu dönemde

Türkiye'nin ağırlığını nerede, nasıl kullanacağı çok daha hassas

hale gelmiştir. Türkiye'nin

stratejik değeri ucuzlamamış, aslında çok daha güçlenmiştir

. Yeni güçler mücadelesinde,

küresel ölçekte aranan bir ortak

olarak görülecektir. Ama Türkiye, kolaycılığa kaçıp kendini Atlantik eksenine hapsederse, asıl tehdidin Atlantik'ten geldiğini, “Türkiye cephesi"nin bu güçlerce açılmak istendiğini göremeyecektir.



Artık yerel değil, küresel güç oyununa göre oynamak


5-Suriye savaşı dünya savaşına zaten dönmüştür

. Cepheler genişlemiş, Ortadoğu dışında Doğu Avrupa ve Pasifik'te

“yeni Suriyeler"

oluşmaya başlamıştır.



6- 16 Nisan

sonrası Ankara'nın dünyadaki bu

yeni ve gerçek

kriz durumunu iyi tahlil etmesi ve

yeni bir pozisyon belirlemesi

zorunludur. Artık

yerel değil küresel ölçekte güç oyunlarına göre hesap yapmak

gerekmektedir.



Çünkü yeni oyunda bütün merkez güçler yer almaktadır. Rusya ve ABD arasında gibi görünen cepheleşme bütün bölgelerde,

bütün ülkeler tarafından

hissedilecektir. 16 Nisan'dan sonra Ankara,

istemese de

bu yönde pozisyon almaya zorlanacaktır.




#NATO
#ABD
#Rusya
#Suriye
#16 Nisan 2017
#DEAŞ
7 yıl önce
Haçlı Savaşları kadar önemli: Suriye dünya savaşına dönüştü
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak