|
Türkiye’nin son savunması: Yeni Kobani tuzağına dikkat
Musul-Halep hattı
Türkiye için en önemli savunma kalkanıdır.


Bu hattın kuzeyinde

hiçbir terör örgütünün kontrolüne

izin verilemez.

Hiçbir ideolojik yapının, hiçbir etnik unsurun tek başına hakim olmasına

, tamamen

demografik

kriterlere göre harita belirlenmesine izin verilemez, verilmemelidir.



Ayrıca, bu kuşak üzerinde

bölgeye yabancı hiçbir ülkenin ya da gücün yerleşmesine izin verilemez

, verilmemelidir. Bu hat,

Anadolu savunmasının en önemli cephesi

dir. Eğer bu hattın kuzeyini güvenli hale getiremezsek,

savunma hattımızı Anadolu'nun içlerinde kurmak zorunda kalacağız

. Zira bu hat geçildiğinde tehdidi sınırlarımızda durdurma imkanımız kalmayacak.



Suriye parçalanırsa Türkiye de parçalanır


Aynı

demografik

düzenlemeler bu sefer Türkiye için

harita taslaklarını

belirler hale gelecektir. Suriye içlerinde ne kadar

derin bir kuşak

oluşturulursa, o kadar da Türkiye içinde bir kuşak oluşturulacaktır.

Kuzey Irak'tan Akdeniz'e uzanan koridor

, sadece Suriye topraklarında değil, sınırın kuzey bölümünden de devam edecektir. Hesaplar bu şekildedir.



Yine

bu hattı savunmak, Suriye'nin parçalanmasının önüne geçmektir

. Bir yabancı gücün, bir terör örgütünün bu kuşağa hakim olması ya da

etnik kriterlere göre şekillendirilmiş bir harita

, Suriye'yi parçalayacaktır.

Suriye parçalandığı anda Türkiye'nin parçalanma süreci başlatılmış olacaktır

.



Anadolu savunmasını,

Türkiye'yi koruma kalkanı

nın sınırlarımızın

sıfır noktasında

başlatma, 21. yüzyıl Türkiye'si için

felaketle sonuçlanacak

bir hata olacaktır. Bugünün dünyasında hiçbir ülke savunmasını kendi sınırlarından başlatmamakta,

ekonomik, demografik, siyasi etki alanlarını

harekete geçirerek, sınırlarının çok ötesinde güvenlik hatları, kaleleri oluşturmaktadır.



En ciddi jeopolitik hamle


Bu anlamda

Balkanlar'daki insani yardım faaliyetlerimiz bile bu savunma hattının içindedir

. Birçok bölgeye gönderdiğimiz

barış gücü askerleri

bu savunma hattının içindedir.

Tarihi-kültürel bağlarımız

olan toplumlar, ortak savunma alanımızın önemli unsurlarıdır.



Türkiye'nin Suriye içlerine operasyonlar yapması,

savaş değil, savunma operasyonu

dur. Terör örgütlerinin bu bölgeden temizlenmesi,

meşru mekanizmaların bölgesel hakimiyetinin sağlanması

, Türkiye'nin en akıllı müdahalesi,

en ciddi jeopolitik hamlesi

dir.

Tehdit güneyden

gelmektedir ve tehdit

güneyde durdurulmalıdır

.



FETÖ ve PKK/PYD dış tehdit aparatıdır


IŞİD gibi, PKK-PYD de bölgeye yönelik uluslararası saldırının, müdahalenin, harita planlarının en önemli aparatlarıdır

.

FETÖ

nasıl Türkiye'yi

içeriden çökertme
projesinin

silahlı kanadıysa bu örgütler de Türkiye'yi

kuşatma, çevreleme planlarının

öncü güçleridir.



FETÖ de, bu örgütler de aynı kaynaktan beslenmekte, yeni Ortadoğu haritaları için kullanılmaktadır ve

birer yabancı güçtür

. Bu anlamda

PKK'nın Türkiye içindeki her saldırısı, bir dış müdahaledir

.

PYD'nin Suriye'deki her planı bölge dışı bir müdahaledir

. ABD'nin PYD üzerinden doğrudan, IŞİD üzerinden dolaylı yürüttüğü terör koridoru

bölgeye yönelen en önemli dış müdahaledir

ve bu

“yabancı unsurlar”

üzerinden yürütülmektedir.



FETÖ kriptoları, PYD kriptoları..


Cerablus

'la başlayan operasyon bu anlamda önemlidir, devam etmelidir,

Türkiye'nin “son savunması”nda asla yumuşama, kararsızlık, belirsizlik söz konusu olmamalıdır

. İçeride ve dışarıda, bu planı, müdahaleyi, savunmayı

sulandırmaya dönük yoğun girişimler

olacaktır. Daha şimdiden bu yönde işaretler belirginleşmiştir.

Türkiye'yi Suriye meselesinde bugüne kadar oyalayan çevreler yine vaziyet almışlar

, ince ince, sistematik bir süreci harekete geçirmişlerdir.



Sadece FETÖ kriptoları değil, PYD kriptoları da aynı amaçla operasyonlar yürütmekte, özellikle siyaset ve güvenlik bürokrasisi içinde “yeni formül ve öneriler”le ya da “ortaklık” projeleriyle, “IŞİD'le mücadele” adı altında Türkiye'ye yeni bir “akıl” önermektedirle

r.



Ankara'nın siyasi aklını sulandıracak her formül Türkiye'ye karşı operasyondur. Dikkat ederseniz,

aynı çevrelerin PKK/PYD konusunda hiç de istekli olmadıklarını, dolambaçlı formüllerle PYD'nin elini güçlendirmeye, ona zaman kazandırmaya çalıştıklarını

, ABD'nin PYD'ye verdiği taahhütleri içeride pazarladıklarını görürsünüz.



İşte o zaman sesleri çıkacak


Uzun zamandır FETÖ kriptoları kadar PYD kriptolarına da dikkat çekmeye çalışıyorum. Özellikle Suriye meselesinde

bu iki çevrenin çıkarlarının birleştiğini, hepsinin ABD'nin bölge tezleriyle örtüştüğünü not edin

. Çok yakın gelecekte onların bu planları gizleme gereği bile duymayacaklarını göreceksiniz.



Operasyonda sürecin

PKK/PYD'ye dokunmaması
için

bugün var güçleriyle çalışıyorlar. Yarın

Türkiye PYD'yi de vurmaya başlarsa sadece ABD'de değil, onlardan da ses gelmeye başlayacak

, türlü bahanelerle bu mücadeleyi akamete uğratmaya çalışacaklardır, göreceksiniz.



İşte o zaman

Ankara üzerinde çok ağır bask

ı uygulayacaklar,

medyayı

çok etkin bir şekilde kullanacaklardır. Nasıl FETÖ kriptoları

AK Parti çevresinde

bile kendilerini kamufle etmişlerse PYD kriptoları da aynı çevrelerde yerlerini korumaktadır. Bu

iki çevrenin birleştiği, ortak operasyonlar yürüttüğü bazı “çevreler” vardır

ve o odak noktaları şimdiden ortaya çıkmaya başlamıştır.



Ayn el Arab (Kobani) tuzağını iyi hatırlayın


Ayn el Arab (Kobani)

olaylarını çok iyi hatırlayalım.

Ayn el Arab'da Türkiye oyuna getirildi

. Kendi ayağına kurşun sıktı. Kendi eliyle Türkiye'nin

çevrelenmesinin

önünü açtı.

O zaman en çok kimler bağırdıysa, kimler kamuoyunu harekete geçirdiyse, kimler ajitasyona başvurduysa, kimler Ankara'nın siyasi aklını bulandırdıysa, Fırat Kalkanı operasyonu PYD'ye dayandığında aynı çevreler harekete geçecektir

. İşte onlar bugün etkinliklerini koruyan PYD kriptolarıdır.

HDP

'lileri,

PKK

çevrelerini kastetmiyorum.

Başka kimlikler altınd

a operasyon yapanları kastediyorum.



Bir kez daha Kobani oyununa gelmeyelim



Türkiye'nin ikinci

Ayn el Arab (Kobani)

fiyaskosuna tahammülü yoktur. Böyle bir skandal asla bir daha yaşanmamalıdır. Eğer yaşanırsa

Fırat Kalkanı operasyonu boşa gidecektir,

Ankara'nın

siyasi aklı yine felç edilmiş olacakt

ır. Bu çevrelerin yeni

“Kobani senaryosu”

nu yine ABD üzerinden servis edeceklerini asla unutmayın.



Yirmi yıldır Ortadoğu'da bir

harita

uygulanıyor. O

haritanın Türkiye cephesi

ni açmaya çalışanlar sınırlarımıza dayanmıştır. Şimdi Türkiye bu

tehdidi sınırlarının uzağına taşıma

ya çalışıyor. Bunu boşa çıkarmaya çalışan herkes bir şekilde

“Yeni Türkiye haritası” projesinin parçasıdır

.



15 Temmuz sonrası kendilerini gizlediler


Bu çevrelerin sadece bölgedeki

denklemlerden

beslendiğini sanmayın.

Doğrudan ABD'den, Batı'dan, onların güvenlik çevrelerinden, sermaye çevrelerinden beslenmektedir

.

15 Temmuz

darbesi başarılı olsaydı, o çevrelerin nasıl bir rol üslenecekleri görülecekti.



Darbe ve işgal girişimi başarısız olunca

kendilerini gizlediler, korumaya aldılar, verilecek yeni rolü beklemeye başladılar

. Şahsen, bu çevreler deşifre olduğunda ülke genelinde yeni bir

şok

yaşayabileceğimizi tahmin ediyorum.



Bu iç politika meselesi değil


Cerablus'la başlayan operasyon

“savaş değil savunmadır”

, dedim.

Bu asla iç politik malzeme değildi

r. Sadece

önüne bakanlar, içeride itibar suikastleriyle uğraşanlar, dar/küçük çevre kavgaları yürütenler

Türkiye'nin bu büyük meselesinin çok uzağındadır.



Suriye'nin kuzeyi Türkiye için ve bölge için tehdit olmaktan çıkarılana kada

r müdahale devam etmelidir. Bu bölge bütün

yabancı unsurlara

kapatılmalıdır. Kimse Türkiye'ye yeni bir Kobani tuzağı kuramayacak hale getirilmelidir. Çünkü operasyonun önündeki en büyük tuzak, tehlike budur.


#Kobani
#PKK
#Ortadoğu
#IŞİD
#Cerablus
8 yıl önce
Türkiye’nin son savunması: Yeni Kobani tuzağına dikkat
İran tecrübesi
Batı ittifakıyla bunalımı aşmalıyız
Senin Cumhuriyet’ini Atatürk de kurtaramaz
Türbanlı travesti
AİHM’den sonra bu iş Kozmos’a kadar gider!..