|
FETÖ’de daha ürkütücü bir durum

FETÖ örgütünün kalkıştığı darbenin şokunu atlatamıyoruz. Gaddarca sivilleri öldürmesi, parlamentoyu, sokakları bombalaması, Cumhurbaşkanı'nı öldürmeye kalkması aklımızın almadığı canilikler.



Ben ise başka bir şeye daha çok şaşırıyorum. Düşündükçe beyin hücrelerim yanıyor. İşin kaynağı burası çünkü.



Anlatayım.



Okullardan her yıl kaç militan çıkıyor?


Darbeden sonra FETÖ terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan okul sayısı 1.000 (Bin) civarında. Şöyle basit bir matematik hesabı yapalım:



Yılda sadece 10 öğrenci mezun etseler, 10 bin, 100 öğrenci mezun etseler, 100 bin kişi eder. Diyelim ki bunların yarısını, hatta üçte birini etki altında aldılar ve beyinlerini yıkadılar. Her yıl,

30 ila 50 bin arası iyi eğitimden ve beyin yıkamasından geçmiş, sorgusuz suç işleyebilecek örgüt üyesi sahaya sürmüş oluyorlar

. Çok ürkütücü bir sayı. Zira 10 yılda, 20 yılda, 30 yılda üretilmiş robot militan sayısı hesaplanırsa, insanın aklı yerinden oynuyor.

Bunlar çocuk yaşta alınıp eğitildiği için asla fikir değiştirmiyorlar, örgüte bağlılıktan vazgeçmiyorlar.


Devam edelim.



Gülen örgütünün dünyada

160 ülkede

okulu bulunuyor. Okulların sayısı tam olarak bilinmiyor ama

sayının 3 bin den fazla

olduğu tahmin ediliyor. 3 bin okulda yılda 10 mezun verseler 30 bin olur. Yılda 100 öğrenci mezun ettiğini varsayarsak, 300 bin mezun rakamı ortaya çıkar. Bunların yarısının, hatta üçte birinin beyni yıkansa, dünya üzerinde 160 ülkede, iyi eğitim almış, zeki ama beyinleri yıkanmış ve

her türlü emri yerine getirmeye hazır 100-150 bin genci sahaya sürdü bu örgüt demektir.

10 yılda, 20 yılda, 30 yılda kaç kişi eder? Siz de dehşete düştünüz mü?



Daha bitmedi.



Bu rakam sadece kolejlerle ilgili örgüt elamanı sayısı. Buna esnaf, ev kadını, iş adamı, din görevlisi, işçi, memur sayılarını da ekleyelim. Türkiye'deki ve dünyadaki sayının ne boyutlara geldiği daha iyi anlaşılır. Darbe sonrası sadece devlette görevli olup da el çektirilen insan sayısı 60 bine yaklaştı.



Asıl ürkütücü olan konu


Beni asıl ürküten başka bir şeye geliyorum.



Bir insanın bilerek ve isteyerek sivil vatandaşların üzerine mermi yağdırması, bomba atması, tankla ezmesi nasıl bir psikolojiyle mümkün olabilir? Yabancılaşması, düşman gibi görmesi ve cinnet getirmesi gerekir, değil mi?


Bu bombaları atan pilotların üzerinden özel yazılmış dua metinleri çıktı, darbe için Gülen'in bir fetva yazdığı öğrenildi

. Yani dini duygularla bu katliamı yaptılar bir de.

Kime karşı? Dindar ve muhafazakar olduğu söylenen bir iktidara, “Ya Allah, Bismillah, Allahü Ekber” diyen dindar bir halka karşı.



Bu dindar insanları gözlerini kırpmadan öldürdüklerine göre, ortada bir fetva da varsa o zaman öldürdüklerini Müslüman olarak, vatandaş olarak, millet olarak görmüyorlar. Tıpkı IŞİD gibi. Başka bir din, başka bir vatan, başka bir millet var ortada demek ki.


Peki nasıl olabiliyor?



Hulusi Akar'ın gördüğü yüz ifadesi


Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, savcılık ifadesinde, yıllardır yaverliğini yapan Yarbay Levent Türkkan'ın, “komutanım sakin olun, yoksa vururum” dediğinde, karşılık olarak, “vur lan” dediğini ve yaverinin robotlaşmış yüzünde bir
an vurmaya niyetlendiğini gördüğünü söylüyor.


Burada geriye doğru giderek ürkütücü tabloyu biraz daha netleştirelim. 15 yaşında askeri liseye girmiş bir çocuk, general olana kadar 40 yıl geçiriyor.

Bugün darbe yapan o generaller, demek ki 40 yıl boyunca saklanmış, tek bir açık vermemiş ve örgüt ideallerinden vazgeçmemiş.

Yakalanan bir darbeci, her hafta düzenli olarak ışık evlerine gittiklerini, burada dini eğitim aldıklarını söylüyor. Tam 5 bin ışık evi olduğunu da ekliyor.



5 bin ışık evinde, sayılarının binlerce olduğu sanılan askerler, 40 yıl boyunca, düzenli olarak beyin yıkama seanslarına alındı, Gülen zehri zerk edildi ve büyülenmiş bir robot olarak ordunun içine geri gönderildi. Bu insanlar, 40 yıl boyunca hiçbir zaman inandıkları ideolojiden şüphe etmedi, sorgulamadı, pişman olup vazgeçmedi. İktidara dindar insanlar gelse de, namaz kılan inançlı inşalar görseler de fikirleri hiç değişmedi. İnanılmaz!


Beyin yıkamada değiştirilen üç kavram


Bu beyin yıkama seanslarında zihinlerdeki üç kavram değiştirilmiş kesinlikle: Din, millet, vatan.


Bunlar, dindar insanların üzerinden tankla geçip bomba attıklarına göre

dini anlayışları farklı.


Meclisi, sokakları bombaladıkları ve ülkeyi felç ettikleri

için vatan kavramları farklı.


Komutanına, sivil halka, kadınlara silah çekip vurabildikleri için de

millet kavramları çok farklı.


Bir FETÖ'cü gazeteci şöyle demişti: “Biz sandığınız gibi Türkiye merkezli bir oluşum değiliz. 160 ülkede faaliyetlerimiz var. Türkiye'den çıkartılırsak geride 159 ülkede çalışmaya devam ederiz.” Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu örgütün Kırgızistan'da bile darbe yapacak güce eriştiğini söyledi. Demek ki ABD bu örgütü tüm dünya üzerinde kullanıyor.



Bu örgütün yönetim algoritmasını, din anlayışını, insanları robota dönüştüren metotlarını, beyin yıkama tekniklerini, ikna ve hipnoz modellerini, inanç sistemlerini ve aidiyet duygularını çözmek zorundayız.


Yani canavarları doğuran Alfa sistemini bulmalıyız. Yoksa bu canavar robotlar, cani Gülen ölse de militan üremeye devam edebilir.



#FETÖ
#Hulusi Akar
#IŞİD
8 yıl önce
FETÖ’de daha ürkütücü bir durum
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak