İmkanını bulsalardı
yerine elbette “
” kaçarlardı.
Anavatanları neresi mi?
Hani,
'den telefon bağlantısıyla canlı yayına katılan
adlı eski zaman yazarına
, “
” demişti ya, onu diyorum.
'a kaçamayanlar da zaten anında yakayı ele verdiler.
Esasen şehid kanlarıyla sulanan bu toraklarda ne kaçacakları ne de yatacakları bir karış yer vardır.
Meclis'i yâni milletin iradesini bombalayan, ve milletin F 16'larıyla milletin üstüne bomba yağdıran, milletin tanklarıyla milleti ezen bu alçakları toprak bile kabul etmez.
Bu millet, bu milletin evlatları…
Birilerinin ifadesiyle bu “
” bu “
” bu “koyunlar” bu “bidon kafalılar” , bu “
”, hülasa, bu “
” polisiyle ordusuyla el ele verip
'nın teröristlerine karşı ölümüne direndi.
Uluslararası arenada, bilimde ve sanatta ve hatta futbolda övüneceğimiz pek bir başarımız yok, ama, çıplak elleriyle tankları durduran eli öpülesi bir milletimiz var.
Böylesi bir milletin sıradan bir ferdi olmanın övüncü bile bize bir ömür yeter.
nın teröristlerini tevil etmek için kırk dereden su getirenlere de bu utanç yeter.
Bakalım bundan sonra da
kavramlaştırmasına, “
” diyerek itiraz edebilecekler mi?
Pensilvanya terör örgütünün diğer terör örgütlerinden çok önemli bir farkı var: Diğer terör örgütleri silahlarını kendi bağlantıları veya imkanlarıyla elde ederler, bunlar milletin vergisiyle!
Ve, milletin emanet ettiği silahlarla millete saldırdılar.
Başaramadılar.
Çünkü karşılarında “
” vardı. “
” diyenlerden mürekkeptir direniş cephesi.
Bu cephenin karşında da “
” var;
gibi.
Bir de artık anlamakta zorluk çektiğimiz insanlar var,
gibi.
Onca olandan sonra şunu diyebildi: “
”
Bu mudur yani Fehmi Bey?
“
” da ha? Bu saatten sonra “parmağı” mı kaldı Fehmi Bey, tüm “gövdeleriyle “dımdızlak ortaya çıktılar işte.
Siz ki, “
” misali, en minik bir karineden “sonuca” ulaşmakta mahirsiniz, bu ne menem ihtiyattır?
“
” ve “
” konularında “olsa da olmasa da” yollu ihtiyat payı hiç bırakmamıştınız.
söz konusu olunca neden hep böylesiniz?
Mektup taşıma meselesinden sonra da
failleri konusunda böyle kuşkular geliştirmiştiniz.
sizi tanımasak, bilmesek…
Herkesin yanına “
” verdiler, sizi de
'e arkadaş olarak mı verdiler, diye sorardım.
Neden böyle yapıyorsunuz?
Sizi kırmak istemem, kırıcı olduysam da özür dilerim; ama şimdi üzgünüz hiç kusurumuza bakmayın, çok üzgünüz!
Bilmem,
'ı tanır mıydınız? Ben 95'ten beri tanırım. Ayrıca,
'ten de tanırım. Zaten
kıldırdı cenaze namazını.
Erol'umuzu ve 16 yaşındaki oğlunu, “
” şeklinde “kuşku” geliştirdiğin alçaklar, 15 Temmuz gecesi şehid ettiler.
Mustafa'yı tanırsın muhakkak.
'ın gülen yüzü
'ı…
Kelimenin tam anlamıyla yersiz yurtsuz bir mustazaftı.
O gece, “
” dedi ve çıktı.
'de şehid oldu.
'ı Allah için seviyordu ve ona da bu sevgiden payına düşen şehitlik oldu. Dünyanın tüm nimetleri şehitlik yanında nedir ki.
Şimdi üzgünüz Fehmi Bey, bir de sen üzme, çok üzgünüz!
