Film mi?
'in aynı adlı romanından
marifetiyle sinemaya uyarlanmıştı: “
” (The Last Temptation of Christ)
Sadece Türkiye'de değil, vizyona girdiği tarihte,
'da birçok ülkede de tepki çekmişti.
Geçmiş zaman söylüyoruz yalanımız olmasın ama aklımda kaldığı kadarıyla,
'dan da sert bir açıklama yapılmış, hatta filmin gösterimi yasaklanmıştı.
Doğrusunu isterseniz bu filmi izlemeyi çok istiyordum.
Hem uyarlandığı romanı çok beğenerek okumuştum hem de yönetmeninin işlerini “
”nden (Taxi Driver) beri takip etmeye çalışıyordum.
Lakin, sinemanın önündeki protestoya muttali olunca çok şaşırmıştım. (Emek'in müdürü gerçek sinemasever Hikmet Bey, fazladan ne yapacağını şaşırmıştı.)
'nın (a.s) son günlerini, tefessühe karşı samimiyeti / sahiciliği koyarak anlatan roman vaktiyle
tarafından aforoz edilmişti.
İyi de bizim “
” ne oluyordu? Birilerinin dolmuşuna mı gelmişlerdi?
Hayır…
Yönetmenin, romanda anlatılanın hilafına (maksadını aşacak şekilde) çektiği bir sahnede
'ya saygısızlık yapılıyordu; isyanları bunaydı.
“
” sesleriyle devam eden protestoyu izleyenler arasında erken dönem
edalı iki zıpır gencin diyaloguna kulak misafiri olmuştum.
Biri, “
” derken, diğeri, “
” karşılığını vermişti.
“
” dergisinde
'ya (a.s) küfreden o aşağılık karikatürü görünce aklıma bu diyalog geldi.
Eminim mahut karikatürü çizen çocuk, Hz. Musa'nın Müslümanların da peygamberi olduğunu bilmiyordu.
Dinî konularda zırcahil olmayı “
” olmanın mütemmim cüzü belleyenlerin arz-ı endam ettiği bir ülkede gayet normaldir bu!
Diyeceksiniz ki, Hz. Musa'nın Müslümanların da peygamberi olduğunu koca dergide kimsecikler nasıl bilmez?
Mümkündür, bilmeyebilir…
Zira bu “mizah dergisi”
gibi babaların yer aldığı
'ın “
”ı değil,
gazetesinin “
”ıdır.
Haliyle, ağzına kadar cahil dolu olması anlaşılmaz bir şey değildir.
Hayır yani, Sözcü gazetesi nedir ki, “Gırgır”ı ne olsun?
Mesela, Sözcü yazarı
kendisinin kurguladığı yalana yine kendisi karşı çıkarak “muhaliflik” yaptığını sanabiliyor.
Bu kafayı şöyle bir misalle hülasa edeyim: Önce, “
” diyor. Sonra da, “
” diyor.
Öyle de “bilgiçlikler” taslıyor ki, sanki dersin “suyun kaldırma kuvvetini”
dedesi bulmuş. Neyse.
Bakınız, şöyle bir ihtimal de söz konusudur: Sözcü gazetesinin “
”ı Hz. Musa'ya küfreden o karikatürü özellikle de yayımlamış olabilir.
olmaya heves etmeleri neden ihtimal dairesi dışında olsun ki!?
Hem Müslümanların mahut karikatüre olası protestoları tüm dünyada esen
rüzgarlarının etkisiyle mahkum edilir, hem de matine-suare oluşturmaya çalıştıkları “
” algısına katkı sunmuş olunurdu.
Ama olmadı.
Çünkü
'nin tepki göstereceğini hesaba katmadılar.
Olmayınca da,
yakışır bir “uyanıklıkla” tüm çalışanlarını kapıya koyup “
”ı kapattılar.
yetiştiği iddia edilen
neyi örtmenin telaşıyla bu “
” yapıyor?
Birçoğu o iğrenç karikatürü ancak dergi yayımlandıktan sonra görme şansına sahip olan dergi çalışanları suçlu da, o derginin patronu olarak kendisi suçsuz mu?