|
Mısır’la ilişkilerimizdeki kış’ı bahar’a döndürmek...
KAHİRE


Kahire Havaalanı'ndan dışarı çıktığımızda, dışarıda


bizi nefis bir bahar havası karşıladı. Türkiye'de kışın


ne kadar sert geçtiğini soluğu Kahire'de alınca


daha iyi anlıyor insan.



TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİLERİNDEKİ KIŞ HAVASI SÜRÜYOR...


Türkiye'yle Mısır arasındaki ilişkiler de böyle geçiyor sanki: Bir bahar havası, bir süre sonra yerini kış havasına terketmekte gecikmiyor...



Dün, Arap Son/Baharı'na kadar, bahar havası damgasını vurmuştu Türkiye-Mısır ilişkilerine.



Şimdilerde kış havası kol geziyor bölgenin iki kardeş ülkesi arasında. Bu kış havası, sertleşiyor zaman zaman. Kimi zamansa birazcık da olsa yumuşama eğilimi gösteriyor.



Yakın zamanlara kadar iki ülke arasında bir yumuşama eğilimi belirginleşmişti; bu yumuşamanın bahar havasını yaz'a çevirmese de, bahar havasını uzatması bekleniyordu. En azından ben öyle olmasını istiyordum.



Ama son bir iki gün içinde ilişkiler sertleşmeye başladı yeniden.



Bugün Mısır gazetelerinde yer alan bir haber, bahar havasının uzun sürmeyeceğini, hele de yaz'a dönüşemeyeceğini gösteriyor.



El-Ahram ve The Egyptian Gazette'de öne çıkarılan bir haberde Mısır yetkikililerinden yapılan resmî bir açıklamada, “Türkiye, teröre destek veriyor, bölgenin güvenliğini tehdit ediyor” deniyor!



Hatta daha da ileri gidiliyor ve “Türkiye, Suriyeli mültecilere kötü davranıyor, mültecileri bir şantaj meselesi olarak kullanıyor” ifadelerine yer veriliyor.



TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİLERİ GÜÇLENMELİ


Türkiye'nin Mısır'la ilişkileri koparmaması gerekiyordu. Bunu defalarca söyledim televizyonlarda.



Batılılar, özellikle de İngilizler, Türkiye'nin Mısır'la güçlü ilişkiler kurmaması için iki asırdır kırk takla atıyorlar.



Bölgenin geleceğinin şekillendirilmesinde kilit rol oynayacak iki ülkenin her ne sûretle olursa olsun basiretle ve ferasetle hareket ederek ilişkilerini güçlendirmesi, derinleştirmesi, bütün alanlara genişletmesi gerekiyor.



Başka türlü sömürgeci Batılıları bölgeden defetmek hiç de kolay olmayacak.



Türkiye'yle Mısır arasındaki ilişkilerin bozulması, kötüye gitmesi, Batılıların medeniyet coğrafyamızdaki sömürü düzenlerinin ömrünü uzatmaya yarıyor sadece.



Mısırlı yetkililerin yaptığı bu son açıklamalar, çok talihsiz açıklamalar. İlişkilerin bu noktaya kadar gelmesi, elbette ki, çok üzüntü verici.



Her şeye rağmen, Türkiye, derin nefes almalı ve stratejik bir açılım yaparak Mısır'la ilişkilerini güçlendirmenin yollarını araştırmalı.



Stratejik zekâ şunu iyi bilmemizi gerektirir: Mısır'la Türkiye arasındaki ilişkilerin kötü olması, sürgit bozulma emaresi göstermesi, sömürgeci Batılıların ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramaz.



KAHİRE'DE BAHAR, FUARDA İZDİHAM VAR


Aslında Kahire Kitap Fuarı'nı yazacaktım bugün. Fakat gazetelere bakıp da sözkonusu haberleri görünce kayıtsız kalama/z/dım, Mısır-Türkiye ilişkilerinden yazıya giriş yapma ihtiyacı hissettim.



47. Uluslararası Kitap Fuarı için bir grup arkadaşla Kahire'deyiz bir haftalığına. Ülkemizin en çok Arapça kitap yayımlayan, Arap dünyasında hızla yayılan, saygı duyulan Haşimî Yayınları'nın yöneticileri Ahmet Kasım Fidan Ağabey, Ali Özer ve İbrahim Aydemir kardeşimle birlikte kitap fuarındayız. Bedri Gencer kardeşim de bizimle birlikte.



Evet Kahire'de bahar, fuarda izdiham var!



Kahireliler ve dünyanın dört bir yanından koşup gelen kitapseverler akın akın kitap fuarına koşuyorlar...



Bu yıl

47.'si

düzenleniyor Uluslararası Kahire Kitap Fuarı'nın. Kahire Kitap Fuarı, dünyanın en büyük, en kapsamlı ve en zengin kitap fuarlarının başında geliyor.



Daha önce Arap dünyasında Katar ve Yemen kitap fuarlarına katılmıştım.



Özellikle Yemen-San'a Kitap Fuarı, şaşırtmıştı beni. Derinliği ve çeşitliliği bakımından. Ne kitaplar, ne dergiler bulmuştum San'a Kitap Fuarı'nda! Osmanlıca dergiler, resmî evraklar vesaire...



Kahire Kitap Fuarı, özelde Arap dünyasının, genelde İslâm dünyasının yazarlarının, düşünürlerinin buluşma noktası. Türkiye, burada yok, ne yazık ki!



SİYASÎ KIŞ'I, KÜLTÜREL BAHAR SONA ERDİREBİLİR


Ama bu durum böyle gitmez, gidemez. Mısır'la yalnızca siyasî ilişkilerde bir kış havası yaşamıyoruz; kültürel, entelektüel ilişkilerde de bir kış havası yaşıyoruz aynı zamanda.



İşte bu durumu sona erdirecek, kültürel ve entelektüel ilişkilerde bir bahar havası yeşertecek öncü bir işe imza atıyor, geleceğin tohumlarını ekiyor Haşimî Yayınları. Klasik kitaplarımızı yayımladığı için de Sudan'dan Somali'ye, Lübnan'dan Yemen'e, Endonezya'dan Malezya'ya ve hatta Türk cumhuriyetlerine kadar büyük ilgi görüyor Haşimî Yayınları'nın kitapları.



Mesele sadece kitap yayını meselesi değil elbette. Mesele kültürel, entellektüel ve sanatsal ilişkilerin geliştirilmesi, derinleştirilmesi, siyasette gözlenen buzların eritilmesi, müşterek geleceğe doğru birlikte yürüyeceğimiz akidevî ve fikrî yapıtaşlarının döşenmesi, ülkelerin geleceklerini getiren öncü insanların geleceği müştereken inşa edecek temelleri çok iyi yerleştirmeleri...



Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler kış dönemini yaşıyor olsa da, yayıncılıkta, kültür, fikir ve sanat dünyasında gerçekleştirilen ve daha da geliştirilerek ileri noktalara eriştirilen ilişkiler, bahar havasının esmesinde şimdilik kilit rol oynamaya aday.



Yarın bu kültürel ilişkiler, siyasetteki buzların eritilmesine önemli katkılarda bulunacak. Bundan hiç şüphe duymuyorum bile.



Kahire ve fuar izlenimlerimi Pazar günkü yazıda da sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim. Kahire'den yürek dolusu muhabbet ve selâm...





#arap baharı
#mısır türkiye ilişkileri
#mısır
#kahire
8 yıl önce
Mısır’la ilişkilerimizdeki kış’ı bahar’a döndürmek...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset