Ödül güzel gençlik güzel yazar olmak çok daha güzel

Ödüller her zaman bir tartışma konusudur. Peki genç ve üretken yazarlara verilen ödüller onlara bir kapı açıyor mu? Farklı ödüllere sahip genç kalemlerden Emre Söylemez, Can Acer, Hasan Bozdaş, Elif Genç, Sema Bayar, Ebru Özden Güroğulları ve Mustafa Aplay’a aldıkları ödüllerin kendileri üstündeki etkilerini sorduk.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Mustafa Aplay

Edebiyat dünyası için ödüller her zaman bir tartışma konusu olmuştur. Bugün, hâlâ geçmişte verilen ödüller hakkında konuşmalar, tartışmalar yapılır. Bu yönüyle dünyamıza bir hareketlilik getirdiği de muhakkaktır. Ancak bir ödülün yazarı nasıl etkilediği de başka bir önemli husus. Hele ki söz konusu ilk eserlerini vermekte genç bir yazarsa Yeni Şafak Kitap için bu ay genç ve verimli yazarların kapılarını çalıp onlara üç soru yönelttik:


Aldığınız ödül edebiyat kariyerinde size nasıl kapılar açtı?

Ödül, eserinizi ve isminizi edebiyat dünyasında öne çıkarmada ne kadar etkili?

Sizce bir yazarın ödüllü olması o yazarı daha fazla okura ulaştıran kestirme bir yol mu?


Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne sahip olan Emre Söylemez, “Bu yolda kestirmelere yer olmadığına dikkat çekerek şöyle diyor: “Şair olmak size kapıları açabilir ama şiirin hanelerle, ofislerle pek işi yoktur. O, yolda yürür. Sanırım bu yol sırasında pek de kestirmelerden söz edemeyiz. Şiire böyle baktığımızda ödüllerin, iltifatların pek önemi kalmıyor.” Muteber bir jurisi olan ödülün okuyucu için kestirme bir yol olduğuna dikkat çeken Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü’ne sahip Can Acer, “Nitelikli metini fark etme konusunda bir şaşkınlık yaşıyoruz. Uzun yıllardır çıkan merkezi edebiyat dergilerini artık iyi şiirin referansı olarak kabul edemiyoruz” diyerek aslında edebiyat alanındaki başka bir tartışma konusuna dikkat çekiyor.


Tavan ve Dört Duvarın Aniden Alınması


Ramazan Dikmen Ödülü alan Sema Bayar’a göreyse ödül bir işmar olarak görülebilir. Bayar, “Ödülle birlikte okurla

göz göze gelirsiniz, yolunuz bir nebze olsa kısalmış” diyerek ödülün önemine dikkat çekiyor. Seyhan Erözçelik İlk Kitap Şiir Ödülü şair Ebru Özden Güroğulları da, kendi dünyasında yaşayan yazarların ödül sonrasında yaşadıklarını şu cümlelerle ifade ediyor: “Bir kapı açmadı bana ödül. Oturduğum odanın tavanıyla dört duvarı birden sanki büyük bir elle üstümden alındı. Savunmasız hissettirmekle beraber gururlu da hissettirdi.”


Kapılar Kitaplarla Açılsın


ESKADER Şiir Ödülü alan Hasan Bozdaş, “Kutsamamakla birlikte ödülleri teorik olarak önemsiyorum. Neticede

yayım olgusu, edebi eserin muhatabını arama girişimidir” derken, Ramazan Dikmen Ödülü alan Mustafa Aplay, ödüllerin edebiyat dünyası içinde önemsendiğine fakat okur sayısını katkısının şüpheli olduğunu belirtiyor. Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü alan Elif Genç de “Ödül sayesinde önümde herhangi bir kapı açılmadı. Edebiyat kariyerimde kapılar açılacaksa bunun hikâyelerimin, kitaplarımın okunup incelenmesiyle açılmasını isterim” ifadelerini kullanıyor.