Şifa deposu kereviz

Kokusu ve tadı kimimize hoş, kimimize nahoş gelir. Hep ön yargıyla yaklaşılır bu şifa dolu sebzeye. Tadını bilmeyen kolay alışamaz, alışan da bir daha bırakamaz. Bugün birçok ünlü hekimin çeşitli hastalıklara ilaç niyetine önerdiği kerevizin kıymetini mevsimi bitmeden bilelim.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Kereviz

RAMAZAN BİNGÖL


Kerevize sofralarımızda yer vermekten çekiniriz. Hatta bir çoğumuzun sevmediği yiyecekler listesinin baş köşesinde yer alır. Halbuki kereviz, Resulullah (sav)’in bizlere önerdiği, erken İslam dönemi mutfağında kullanılan, bizden bir sebze. Enes bin Malik’in rivayetiyle: “Kardeşim Hızır denizde ve İlyas da karada yürür. Yılda bir kez Mekke’de buluşurlar. Kereviz yerler ve zemzem içerler. Gıdaları odur. Başka şey yemezler.” Yine Peygamber Efendimiz (sav): “Kim kereviz yer üzerine uyursa ağız kokusu düzelir ve diş ağrılarından emin olur.” buyurmuştur.


Antik çağdan beri hastalıklara şifa

M.Ö 1000’li yıllardan itibaren yetiştirildiği bilinen kerevizin değerini insanoğlu Antik Çağ’dan beri bilmiş, bu şifalı bitkiyi yemek olarak tüketmenin yanında tıbbi amaç için de kullanmıştır. Tıbbın babası Hipokrat, kerevizi tedavi gücü yüksek sebzeler arasında sayıyor ve hastalarına şunu öneriyor: “Altüst olmuş sinirleriniz için kereviz, besininiz ve ilacınız olsun.” Antik Çağ ozanlarından Homeros ise “İlyada” destanında Achille’in bu bitkiyi saçlarına sık sık sürdüğünü ve Achille’in saçlarının bu yüzden gür olduğunu yazar. Yine Roma İmparatorluğu’nda spor yarışmalarını kazananların ve şairlerin başlarına ödül olarak yabani kerevizden taç yapılıp konulduğu, eski Mısırda ise kerevizi ölüleriyle birlikte gömdükleri eşyalar arasına kattıkları söylenir. Osmanlı tıbbında da sık sık adı geçen kereviz, özellikle idrar söktürücü özelliğiyle hekimler tarafından ısrarla önerilmiştir. Bugün halen birçok ünlü hekim, çeşitli hastalıklara karşı ilaç niyetine kereviz tüketilmesini önerir.


Yaprağından tohumuna kadar kullanılıyor

Mevlana’nın da bahsettiği, Mevlevi mutfağında kuzu etiyle pişirilen kerevizin Osmanlı mutfağında etli terbiyeli yemeği yapılır, yaprakları salata ve turşulara konur, turşusu yapılır, sapı çöpü her kısmı değerlendirilirdi. Osmanlı saray mutfağının sevilen yemeklerinin malzemeleri arasına giren kereviz, 18 ve 19. yüzyıllara kadar mutfağımızda son derece popülerdi. Genellikle zeytinyağlı yemeklerde, turşularda, soslarda ve salatalarda tercih edilmiştir. Sapından köküne her zerresi şifalı kerevizin körpe yaprakları kurutulup ezilerek bazı yemeklere çeşni vermesi için katılır. Tohumlarıyla çay, tentür ve natürel ilaçlar yapılır. Yaprakları suda kaynatılır mide rahatsızlıkları için çay olarak tüketilir. Tohumları öğütülür, kereviz tuzu olarak yiyeceklere katılır, tuzsuz diyetlerde sofra tuzu yerine kullanılır.


Peygamberimizin tavsiyesi kerevizden neden uzaklaştık?

Peki sonra ne oldu da Peygamber Efendimiz (sav)’in bizlere önerdiği kerevizden bu derece uzaklaştık? Bugün hakkı verilmeyen, önyargıyla yaklaşılan bu güzelim sebzenin değeri, dilden dile dolanan “Bahçelerde kereviz, biz kereviz yemeyiz” türküsüyle yitirildi. Bu saçma türkü maalesef hepimizin diline pelesenk oldu. Sebzeleri böylesi kötüleyen şarkılarla, türkülerle büyüyen çocuklara elbette kerevizi sevdiremezsiniz. Belki tam da bu nedenle daha çocukluk döneminden itibaren sevilmeyen yiyecekler arasına giriyor kereviz. Birçoğu daha tatmadan ön yargıyla yaklaşıyor. Bazıları da daha iyi alternatifler olduğunu düşünüyor. Zaman geçip yaş kemale erdiğinde, “organik”, “sağlıklı” kelimeleri hayatımızda daha fazla önem kazanmaya başladığında, işte ancak o zaman bu değerli yiyeceklerin kıymeti anlaşılıyor. Ve o güne kadar neden yenilmediğinin sorgu ve pişmanlığıyla geçiyor aylar, yıllar… Artık şu çocukluk önyargılarını kıralım ve çocuklarımıza küçük yaşlarından itibaren kerevizin lezzetli yemeklerini yapıp yedirelim.


Akılları çelecek kereviz tarifleri

Evet yanlış duymadınız! Tadına bile bakmadan önyargıyla yaklaşanların dahi aklını çelebilecek birbirinden güzel yemek çeşitleri vardır kerevizin. Mesela ayvalı portakallı kereviz yemeği… Kerevizin kötü olarak bilinen tadına ve kokusuna başkaldıran lezzetlerdendir. Kerevizin yeniden keşfedilmesi, sağlıklı ve lezzetli yemekler hazırlama konusunda mutfağımıza sınırsız fırsatlar sunar. Bu hem kültürel bilgeliğimizden faydalanmak hem de modern mutfaklarda yenilikçi ve sağlıklı yemekler ortaya çıkarmak için bir fırsattır. Hazır mevsimindeyken sağlık dolu bu lezzet seçeneğine mutfaklarınızda yer açın. Ve geleneksel mutfak kültürümüze sahip çıkmak ve sağlıklı nesiller yetiştirmek için muhakkak mevsiminde nimetlerden faydalanmaya önem verin. Afiyet şifa ile.


Salatalarda kereviz: Kerevizin taze ve çıtır yapısı, her türlü salataya canlılık katar. İnce dilimlenmiş kereviz sapları, yeşil salatalar, meyve salataları veya tahıl bazlı salatalara eşsiz bir dokunuş sağlar.

Kereviz sapı atıştırmalıklar: Kereviz saplarını, doğal bir atıştırmalık olarak humus veya başka sağlıklı dip soslarla tüketebilirsiniz. Bu hem sağlıklı hem de lezzetli bir atıştırmalık seçeneğidir.

Kereviz kökü yemekleri: Kereviz kökü (kereviz), haşlanmış, kızartılmış veya fırınlanmış olarak ana yemeklerde yan garnitür olarak sunulabilir. Ayrıca, püre haline getirilerek çorbalara veya yemeklere kremalı bir dokunuş ekleyebilir.

Kereviz tohumu baharatı: Kereviz tohumu, özellikle Hint mutfağında popüler olan aromatik bir baharattır. Çorbalar, et yemekleri gibi çeşitli tariflere ekleyerek lezzet katılabilir.

Kereviz suyu: Kereviz suyu, son yıllarda popülerliği artan sağlıklı içeceklerden biridir. Anti-inflamatuar özellikleri ve vücuttaki toksinleri temizleme kapasitesi nedeniyle sabahları aç tüketilmesi öneriliyor.


Davetsiz iftara gitmek bir saygı kuralıydı

İftara yöresel helva tarifleri

Bir çocuğun gözünden ilk oruç