Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı.
“SADECE NÜFUSA GÖRE ORANLAR DEĞİL, TEST POZİTİFLİK ORANLARI DA ÖNEMLİ"
Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.
“YERİNDE YÖNETİMDE İSTANBUL FARKLI DEĞERLENDİRİLMELİ"
Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı:
“HASTANE KAPASİTELERİ DOLU DEĞİL AMA TEST POZİTİFLİK ORANLARI ARTIYOR"
İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."
“UMARIM BU ARTIŞ MUTANT SUŞA BAĞLI DEĞİLDİR"
İstanbul'daki artış eğiliminin mutant suşa bağlı olma riski olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1'in (İngiltere varyantı) Türkiye'de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var. Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor" dedi.
“ÇOCUKLARIN EĞİTİMSİZ KALMASI KOVİD'DEN DAHA TEHLİKELİ HALE GELDİ"
Okulların açılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarda bulundu:
“65 YAŞ ÜSTÜ İÇİN SERBESTLEŞMEYİ BİR AY SONRA DAHA NET SÖYLEYEBİLİRİZ"
Büyük çoğunluğu aşılanan 65 yaş üstü vatandaşlar için serbestleşmenin de işaretlerini veren Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki Faz 3 sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki 1 ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."