Beşiktaş, Sergen Yalçın’ın ayrılmasının ardından yeni teknik direktörünü arıyor. Yönetim içerisinde her kafadan bir ses çıkıyor. Kimisi yabancı teknik adam istiyor, kimisi Okan Buruk, kimisi Rıza Çalımbay diyor. Anladığım kadarıyla Şenol Güneş’e tek onay veren ise Başkan Ahmet Nur Çebi. Tabi Türkiye’deki spor kulüplerinde başkanlık sistemi olduğu için başkanların oyu yönetim kurulunun toplam oyundan daha büyük oluyor. Beşiktaş’ta son yıllarda sistem ve proje başlıkları altında bir sürü şey anlatan yöneticiler var. Hatta öyle ki 500 sayfalık raporlar hazırlayanlar, çıkışı orada görenler vs. Mesela nasıl oluyor bu işler? İki kişi oturup “hadi bir sistem hocası getiriyoruz” deyince, yeni bir yola mı girilmiş oluyor? Bunun hiç parametresi, kriteri yok mu? Tesis yatırımından kulübün mali yapısına kadar, uygulanmak istenen sistemin altyapısı mevcut mu? Yok, otururken birileri diyor ki “proje hocası, sistem hocası getirelim” o zaman oluyor!
Türkiye’deki en büyük futbol yalanlarından birisidir “proje”! Son 20 senedir duyarım, proje, yatırım, geleceğin takımı, geleceğin hocası... Geleceğin hocası şimdi değil gelecekte gelsin! Bitmedi bu maceraperestlik. Ben size bu yapılmak istenen şeyin doğru/yanlış olduğunu anlatmıyorum. Bir gerçeklikten bahsediyorum. Biraz Türkiye futbol gerçekliğine dönüp bakalım. Daha 4-5 ay önce 2 kupa kaldırmış teknik direktör, bu sezonun ilk yarısı bitmeden istifa etmek zorunda kaldı. Neden? Çünkü tabela olumsuz şeyler gösterdi. Beşiktaş’ın kendi içinden çıkmış, özel bir yeri olan ve dar imkanlarla 2 kupa almış teknik adama bile yarım sezon tahammül yokken, “geleceğin antrenörü” diye lanse edilen yabancı altyapı hocalarına tahammül edileceğini mi sanıyorsunuz?
Geçen sene 23 golle kariyer rekorları kırmış, şampiyonluğa büyük katkı yapmış, bu sezon ise takımın en çok gol atan oyuncularından birisi olmasına rağmen düşen performansı nedeniyle ıslıklanan Larin’e 3-5 maç sabredilmediği yerde, yarını muamma olan teknik adamlara birkaç sezon sabredileceğini mi sanıyorsunuz? İlla bir öz kaynak teknik adamına sabredeceksen, 5 bin kilometre ötede aramaya gerek yok. Kendi evladın olan, hem camianın hem de Türkiye’nin futbol dinamiklerine hakim olan Önder Karaveli’ye sabredeceksin. Ben, çözümümü daha önce söyledim; Beşiktaş bu dönemlerde hep kendi içerisinden çıkan evlatlarına dönerek ayağa kalkmasını bilmiştir. Madem bir temel atılması ve proje diyorsunuz, Şenol Güneş’in şampiyonlukla taçlandırdığı 2 sezonun temellerini atan Samet Aybaba orada Sportif Direktör olarak duruyor. Aynı zamanda yarışmacı bir takım da olsun diyorsanız, ülkenin en rasyonalist ve sonuç odaklı teknik adamlarından birisi Rıza Çalımbay orada duruyor.