|

Meçhule giden bir gemi

Trabzonspor’un ne oynadığını ya da ne oynayacağını biliyorsunuz ama önlem alamıyorsunuz. İşte rakipler için asıl çaresizlik, Trabzonspor içinse asıl maharet burada. Ne oynayacağını bildiğiniz rakibe karşı önlem alamamak. Bunu geçen sene Beşiktaş için söylüyorduk ve o takım şampiyon oldu.

Ergin Aslan
09:34 - 8/12/2021 Çarşamba
Güncelleme: 09:36 - 8/12/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
Ergin Aslan dört büyükleri değerlendirdi.
Ergin Aslan dört büyükleri değerlendirdi.

Yazıları yazarken en çok giriş cümleleri üzerine düşünürüm. İlk cümle çıktıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir. Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumu bir süredir hem köşelerde hem ekranlarda anlatmaya çalışıyorum. Bir yerden sonra farklı bir şey söyletmiyor Beşiktaş bize. Birbirinin benzeri maçlar, haftalar birbirini kovalıyor. Geçen haftaki yazımda, Sergen Yalçın’dan bahsederken, “İşine dört elle sarıl hocam” demiştim. Görünen o ki, takımla arasındaki ilişki zedelenmenin ötesine geçip kopma noktasına gelmiş.

Bazen daha güçlü dönebilmek için doğru zamanda gitmeyi de bilmek gerekir. Diyor ya Yahya Kemal, “Artık demir almak günü gelmişse zamandan” diye... Çünkü Sergen Yalçın-Beşiktaş ilişkisi kıymetli bir ilişki, zedelenmemeli, tatsızlaşmamalı, yakışık almaz... Şiirin devamında meçhule giden bir gemiden de söz eder, Türk edebiyatının en kıymetlilerinden Yahya Kemal. Tam da öyle Beşiktaş’ın durumu. Hoca kulübede çözüm bulamıyor, Başkan ve yönetim olup biteni kenardan izliyor. Takım, dalgalı denizin ortasında dümeni boş bir şekilde yalpalayarak bir sağa bir sola sallanıyor. Kimse inisiyatif almıyor ya da almaya cesaret edemiyor. Beşiktaş’ın bu sezonuna olan oldu, bu izleyiş az daha sürerse, önümüzdeki sezonuna da olan olur...

Şampiyonluk şarkıları

Beşiktaş için “Bir yerden sonra farklı bir şey söyletmiyor bize” demiştim ya, onu Trabzonspor için de söyleyebilirim. Birbirinin benzeri haftalar geçiriyor bordo-mavililer. Abdullah Avcı, mevcut oyununu, skor aldığı için, herkese kabul ettirdi. Hem camiaya, hem rakiplere... Ne oynadığını ya da ne oynayacağını biliyorsunuz Trabzonspor’un ama önlem alamıyorsunuz. İşte rakipler için asıl çaresizlik, Trabzonspor içinse asıl maharet burada. Ne oynayacağını bildiğiniz rakibe karşı önlem alamamak... Bunu geçen sene Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı için söylüyorduk ve o takım şampiyon oldu. Öte yandan galibiyetlerden sonra Akyazı’daki stadyumda olağanüstü fotoğraflar çıkıyor. İnsanlar mutlu, coşkulu, ellerinde ışıkları açılmış telefonlar, önlerinde kolbastı oynayan futbolcular, dillerde şampiyonluk şarkıları... Yol bağıra bağıra oraya gidiyor. Aksi, bu saatten sonra çok büyük sürpriz olur...

Fenerbahçe gelir mi?

4 büyükler içerisinde Trabzonspor’a puan olarak en yakın takım Fenerbahçe. Sarı-lacivertliler, önceki gün Çaykur Rizespor’u farklı yenince, “Acaba arkadan gelip yetişebilir mi? soruları sorulmaya başlandı. Fenerbahçe’nin tabi ki her zaman herkese gelip yetişme potansiyeli vardır, tarihte örnekleri de vardır ancak camia içerisindeki bu bölünmüşlük bu yolun önündeki en büyük engel. Yarıştığı Trabzonspor’un hocası Abdullah Avcı’ya, hem yönetimden hem taraftardan hem de Trabzonspor medyasından büyük destek varken, Vitor Pereira ise camia içerisinde yakasından paçasından çekilerek yol yürümeye çalışıyor. Pereira’cılık yapmıyorum elbette ama şu an kar zarar hesabı yaptığınız zaman yolları ayırmak çok da mantıklı görünmüyor. Kaç senedir sezon sonunu gören hoca olmadı. Sonuç ortada...

  • Tarihi sınav
  • Galatasaray, yarın hem kendisi hem de Türk futbolu için çok önemli bir maça çıkacak. Ülke futbolu olarak Avrupa defterini kapatmaya yüz tuttuğumuz şu yıllarda hepimize nefes aldıracak bir puan olacak. Mevcut oyun ligde pek işe yaramasa da Avrupa’da iş görüyor. Galibiyete mutlak ihtiyacı olan Lazio, Galatasaray’a ise 1 puan yetecek. Hadi iyi konsantrasyon, iyi mücadele...

#Ergin Aslan
#Sergen Yalçın
#Fatih Terim
#Vitor Pereira
#Abdullah Avcı
2 yıl önce