Irak'ta Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra iktidara gelen Maliki yönetimi, İran yanlısı bir politika izleyerek Sünni ve Kürtleri dışlayarak ülkedeki krizi daha da derinleştirmişti. 2010 seçimlerinde Allavi'nin partisi seçimlerin galibi olmasına rağmen İngiltere ve ABD'nin desteğini alan Maliki Başbakan oldu.
2011 yılında ABD'nin Irak'tan çekilmesi sonrası iktidarını güçlendirmeye çalışan Maliki, Sünni liderleri baskı altına almaya çalıştı. Maliki bu süreçte özellikle Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi'yi 'terör örgütlerini destekleme' suçlamasıyla tutuklamaya çalıştı. Benzer şekilde IKBY Başkanı Mesut Barzani ile de ters düşen Barzani İran çizgisinde bir siyaset izledi ve Türkiye'yi sürekli hedef almaya çalıştı.
- Haziran 2014'te DAEŞ'in Musul'u ele geçirmesinde en büyük sorumluluğa sahip olan Maliki, ülkede devam eden koalisyon görüşmelerinden bir sonuç çıkmayınca, Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum Haydar el-İbadi'yi hükümeti kurmakla görevlendirdi. İbadi Ağustos 2014'te yeni hükümeti kurarak göreve başladı.
Irak'ta 2003 sonrası ABD'nin desteği ile Cumhurbaşkanı olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) cephesinden Celal Talabani uzun yıllar boyunca ülkede Cumhurbaşkanlığı yaptı. Talabani'nin hastalığı sonrası yeni Cumhurbaşkanı olarak belirlenen isim ise KYB içinde önemli bir isim olan Fuat Masum oldu. Masum, uzun yıllar boyunca İngiliz vatandaşıydı.
Talabani sonrası aday olan Masum, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Irak anayasası gereği İngiliz vatandaşlığından vazgeçmek zorunda kaldı. Masum, Cumhurbaşkanı seçildikten uzun süre sonra 15 Eylül'de İngiliz vatandaşlığından vazgeçti. Irak Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, "Fuat Masum'un, Baas rejimi döneminde seyahat edebilmek için İngiltere'den aldığı pasaport ve vatandaşlık kimliğini iade ettiği" ifade edildi.
Maliki sonrası göreve gelen Başbakan İbadi, uzun yıllar boyunca İngiliz pasaportu ile gezen isimlerden bir diğeri. Son dönemde Türkiye karşıtı açıklamalarda bulunan ve Başika üzerinden Türkiye'yi tehdit eden İbadi, 20 yıl boyunca İngiliz vatandaşıydı. Al Arabiya'nın 2014 yılındaki bir haberine göre, İbadi Başbakan olduktan sonra İngiliz pasaportunu geri iade etti.
Günümüz Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi'de İngiliz pasaportu taşıyan başka bir isim olarak ön plana çıkıyor. Irak eski Petrol Bakanı Adil Abdülmehdi, Irak Ticaret Bakanı Milas Abdülkerim Kesnezani, Irak eski Maliye Bakanı, Başbakan yardımcısı ve şimdilerde İbadi'nin danışmanı Hoşyar Zebari, İbadi'nin bir diğer danışmanı Bahaa Al Araji gibi isimler de İngiliz vatandaşı olarak bilinen isimler arasında yer alıyor. Ve en önemlisi de şuan Irak kabinesinde yer alan 35 bakandan 18'i daha önce İngiliz vatandaşı olarak biliniyor.
Son dönemde İran ve ABD'nin etkisi ile Türkiye'yi hedef alan açıklamalarda bulunan Iraklı yetkililerin bu cesareti nereden aldığı daha iyi anlaşılıyor. Irak'ta Türkiye karşıtı bir milliyetçi söylemi tetiklemeye çalışan birçok isim uzun yıllar boyunca başka bir ülkenin pasaportu ile gezen isimler olarak ön plana çıkıyor.
