Barış Tut; futbol dünyasındaki tanıdıklığı kadar edebiyat dünyasında da bilinen bir isim. Belçika'da sinema eğitimi alan ve İstanbul Üniversitesi'nde Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren yazar, 1995 yılından beri çeşitli yayınevlerinde editörlük ve çevirmenlik de yapıyor. “Kocaman Bir Adam”, “Futbol Nedir ki”, “Başka Bir Dünyanın Oyunu” isimli kitapların yazarı Barış Tut'un merak uyandıran ilk romanı “İlahi Morluk” geçtiğimiz Ekim ayında Profil Kitap aracılığıyla okurlarla buluştu.
YENİ BİR HAYAT
Barış Tut, bir trende başlayan bu anlatıyı bir otogarda bitirirken bizi uzun bir zaman diliminde ağırlıyor. Ve bu zaman diliminde, her bir karakterin kendi yaşamındaki içsel değişimin izlerini de hissettiriyor. Yer yer betimleyici, bazen de daha sade bir dil kullanan yazar zaman zaman okuru gerçeküstü bir düzleme taşıyor.
Uzun bir aradan sonra memleketi İstanbul'a beş parasız ve kimsesiz dönen bir müzisyen, bıraktığı şehri başkalaşmış ve hatta geçmişi silinip yok edilmiş bir halde bulur. Zorluklarla geçen bu dönemde Mek, eşi Özlem'den ayrılır, hayata tutunmasına vesile olan ve bu hayatın kesmekeşine dönmesini sağlayan kızı Ayşe'yle birlikte, 40'lı yaşlarında yeni bir hayata başlar.
MELODİLERİN TILSIMI
Üniversite öğrencisi bir genç, bir gün bir gazetede “Düşkün Kral”ın geri döndüğünü ve yıllar sonra bir rock barda sahne alacağını okur. Hayatını büyük bir ölçüde değiştirecek bu haberi okuduktan sonra arkadaşı Selim'i de yanına alarak, ilerleyen zamanda menajerliğini yapacağı Mek'in konserine gider. Birbirini takip eden akşamlar boyunca, “Biz'ler mekânı” olarak adlandırdıkları bara gidip, alışıldık masalarında yerlerini alırlar. Mek'in ise eski tanıdıkları ve dostlarıyla pek bir bağı kalmamıştır ve orkestrasız, tek başına sahne almayı tercih eder. Bahsi geçen bu mekân, bu öğrenciler için giderek bir bardan daha fazlasını ifade etmeye başlar. Her gün gelen gençleri fark eden Mek, akşamları konser sonrasında onların masasına uğrar, sıklıkla onları evine davet eder, onlara geçmişinden ve anılarından bahseder. Mek, menajeri, Selim ve Ayşe arasındaki bağ zamanla birkaç başka müzisyeni de aralarına çekecek bir şekilde kuvvetlenir ve bu tılsım onları başka şehirlere ve başka konserlere kadar sürükler.
Bölümlere ayrılan ve birden çok anlatıcı aracılığıyla kurgulananan roman, bu özelliğiyle de karakterleri derinlikleriyle görebilmemizi sağlıyor. Oldukça etkileyici ve aynı zamanda keyifli olan bu roman, okunacaklar listesine eklenmeye değer bir nitelikte. Okuma serüveniniz sona erdiğinde, hayatındaki bazı kesitlerin anlatıldığı bu müzisyenin kim olduğunu bakalım tahmin edebilecek misiniz?
• • •
İlahi Morluk
Barış Tut
Profil Yayıncılık
Ekim 2016
152 Sayfa
