Almanya'daki kariyerini bırakıp köyüne döndü: Makine mühendisiydi keçi yetiştiricisi oldu

Doğup büyüdüğü Almanya'dan yaz aylarında geldiği Bartın'ın Ulus ilçesindeki köyüne yerleşerek geçimini burada sürdürme hayali kuran 52 yaşındaki makine mühendisi Fuat Güner, bu isteğini keçi yetiştiriciliği yaparak gerçeğe dönüştürdü. Fuat Güner, "50 keçiyle başladım, 100 keçiye ulaştım. Bu sayıyı 1-2 sene içinde 250'ye çıkarmayı hedefliyorum. Bu işi yaparken hem işimin efendisi oluyorum, hiç karışan yok hem de ciddi bir gelir elde etmiş oluyorum" dedi.

Haber Merkezi AA
Fuat Güner

Almanya'da makine mühendisliği bölümünden mezun olan Güner, burada çeşitli şirketlerde teknikerlik ve yöneticilik yaptı.

Bir süre sonra baba ocağına dönmeye karar veren Güner, Türkiye'de bazı illerde çalıştıktan sonra son olarak görev yaptığı kağıt fabrikasından 3 yıl önce istifa edip Kumluca beldesine bağlı Doğanköy'e yerleşti.

Burada dedelerinden kalan arazileri değerlendirmek için araştırma yapan Güner, keçi yetiştirmeye karar verdi.

Güner, köyünde kurduğu 500 metrekarelik modern ahırda keçi yetiştirmeye başladı.

Sabah erken kalkıp keçileri dağlık araziye götürerek gün boyu beslenmelerini sağlayan Güner, ekonomik kazanç sağlamanın yanı sıra köyünde huzurlu bir yaşam sürmenin mutluluğunu yaşıyor.

İş yerini kapatıp köye yerleşti, 11 sera kurdu

"İnsanlara örnek olması için burada keçi yetiştiriciliğine başladım"

Fuat Güner, Almanya'da yaşadığı dönemlerde 4-5 yılda bir geldiği köyünün ekonomik potansiyelini gördüğünü söyledi.

Köyüne geldiği dönemlerde insanların hayvan yetiştiriciliği yapmadığını ve arazilerin atıl şekilde durmasına üzüldüğünü dile getiren Güner, "İnsanlar burada neden hayvancılık veya seracılık yapmıyor, diye hayret ettim. Almanya'dan gidip gelirken 'Burada ne yapabilirim?' diye düşündüm. Köyümüzdeki doğa örtüsünün özellikle keçi yetiştiriciliği için uygun olduğunu gördüm. Ben de insanlara örnek olması için burada keçi yetiştiriciliğine başladım." diye konuştu.

Güner, köylerde üretimde bulunmanın önemine işaret ederek, "Örneğin marketlerden aldığımız fasulye, nohut gibi konserve gıdalar buralarda üretilebilir ama insanlar bu toprakları verimsiz olarak görüyorlar ve şehirlere göç etmek istiyor. Bu işe girişmek istediğim zamanlar bana 'Bu iş olmaz.' diyenler oldu ama ben Allah'ın verdiği aklı kullanarak hayvancılığa başladım" dedi.

İşçilikten fabrikatörlüğe uzanan başarı öyküsü

Yaz-kış maliyet sıfır olacak

İşe 50 keçiyle başladığını, 100 keçiye ulaştığını aktaran Güner, "Bu sayıyı 1-2 sene içinde 250'ye çıkarmayı hedefliyorum. Bu işi yaparken hem işimin efendisi oluyorum, hiç karışan yok hem de ciddi bir gelir elde etmiş oluyorum" ifadesini kullandı.

Güner, keçi yetiştiriciliğini, yemleme için palet ve yem kırma makinesi alarak profesyonel hale dönüştürmek istediğini, dağlık arazilerdeki böğürtlen dikenlerini keserek işleyeceğini anlatarak, "Hayvanlar bahar ve yaz aylarında doğadan besleniyor, yaptığım yem de kış yiyecekleri olacak. Fındık kabuğunu da öğüterek arpa ve buğdayla karıştırıp palete dönüştüreceğim. Burada yaz kış maliyet neredeyse sıfır olacak. Ama sabır gerektiren bir iş çünkü 2-3 sene ekonomik olarak bir şey kazandırmıyor." şeklinde konuştu.

FOTOĞRAF 6
Üniversiteden mezun oldu ama bu işe başladı: 'Ne işin var burada' der gibi bakıyorlar
İzmir'de yaşayan sosyoloji mezunu Berna Bilgin (28), babasının avize üretilen atölyesinde erkek işçiler ile birlikte boyama, yıkama ve telleme yapıyor. Başta annesinin bile kendisine karşı çıktığını anlatan Bilgin, istemesi halinde kadının her işi yapabileceğini söyledi. Müşterilerin kendisini görünce şaşırdığını ifade eden Bilgin, "Ne işin var burada' der gibi bakıyorlar. Özgüvenimi kaybettiğim zamanlar oldu" diye konuştu.

FOTOĞRAF 12
Şehir hayatı sıkıcı geldi: Köyüne yerleşip hayvancılık yapmaya başladı
İstanbul'da uzun süre çalıştıktan sonra şehri karmaşasından sıkılan Serdar Eroğlu, memleketi Tunceli'ye dönerek köyünde küçükbaş ve kümes hayvancılığı yapmaya başladı.