Uğur Kurt davasında kamera raporu mahkemede

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık polis memuru S.K. ile Uğur Kurt'un ailesi ve tarafların avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı, olay anında kayıt yapan kamera sistemine ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporun mahkemeye ulaştığını söyledi.

Rapora ilişkin beyanları sorulan Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan, raporu inceledikten sonra beyanda bulunacağını ifade ederek, polis aracındaki boyalı top atan FN silahının emniyetten gelen yazıya göre 1,5-2 kilo olduğunu, sanığın bunu kullanmayıp beylik silahını kullandığı için Uğur Kurt'un hayatını kaybettiğini savundu.

Narin Kurt da eşinin yaşanan olaylarla hiçbir ilgisinin bulunmadığı halde hayatını kaybettiğini belirterek, sanığın delilleri karartmaya çalıştığını öne sürdü.

Sanık polis S.K.'nın avukatı ise, silahın ekipmansız 1,5-2 kilo olduğunu, tüp ve yelek takılınca bu ağırlığın daha fazla olduğunu, son yapılan kanun değişikliklerinde motolof atılmasına karşılık, polisin normal silahını kullanabileceğini ifade ederek, mahkemenin bunu göze alarak değerlendirmede bulunmasını istedi.

Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapora karşı taraf avukatlarının beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.

Rapordan

Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Şubesi tarafından hazırlanan raporda, polis (akrep) aracındaki kamera kayıt sisteminin, mahkemenin talebi üzerine ikinci kez incelendiği belirtildi. Olay anından 15 dakika öncesinde, "ters 1 rakamı, gülen yüz ve kalp" simgelerinin, klavyenin "return" tuşuna basıldığı için belirdiği, görüntülerdeki bozulmanın da bundan kaynaklandığı vurgulanan raporda, kamera kayıt sisteminde bulunan harddiskte silinmiş herhangi bir kayıt olmadığı kaydedildi.

Olayın geçmişi

Uğur Kurt, Okmeydanı'nda 22 Mayıs 2014'teki olaylar esnasında, bir yakınının cenaze törenine katılmak için Okmeydanı Cemevi'nde bulunduğu sırada başına mermi isabet etmesi sonucu yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcılarından Hasan Yılmaz'ın hazırladığı iddianamede, polis memuru hakkında "taksirle öldürme" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.

Dosyanın gönderildiği İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "taksirle öldürme" değil, "kasten öldürme" suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermişti. Mahkeme sanığın, "kasten öldürmek" suçundan 20 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezasını öngören hükme göre yargılanmasını istemiş, dosya bunun üzerine yargılamanın yapılması için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.