Kani Karaca 600’den fazla makam biliyordu: Bir müzik dehasının sergisi

Kani Karaca’yı kimi mevlithan olarak bilir kimi hafız kimi ise Türk musikisinin en büyük icracılarından. “Karanlıkta Bir Sada: Kani Karaca” sergisinde sanatçının plak, CD ve kasetleri ile özel eşyaları ve fotoğrafları sanatseverlerle buluşuyor. Oğlu Mehmet Ali Karaca babasının 600’den fazla makam bildiğini anlattı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Fatih Belediyesi tarafından açılan “Karanlıkta Bir Sada: Kani Karaca” sergisi, özel eşyaları, fotoğrafları ve kendi ifadeleriyle sanatçının hayat hikayesini sanatseverlerle buluşturdu.

Kimi onu mevlithan olarak bilir kimi hafız kimi ise Türk musikisinin en büyük icracılarından. İşin aslı bunların hepsini bünyesinde barındıran ses sanatkarıdır Kani Karaca. Bir ömre ne kadar şey sığabilir ki insan? Hem acı hem tatlı onlarca şey hayatının yönünü de belirler. Bir talihsizlik sonucu henüz bebekken görme yetisini kaybeden Karaca, siyah gözlükleri ve muhteşem icrasıyla gönüllere taht kurar. Bu büyük üstadı yad etmek için Fatih Belediyesi “Karanlıkta Bir Sada: Kani Karaca” sergisini sanatseverlerin beğenisine sundu. Sergide, sanatçının kendi ifadeleriyle hayat hikayesi, bugüne kadar yayınlanmış plak, CD ve kasetleri, çeşitli özel eşyaları ve fotoğrafları yer alıyor. Ayrıca, Karaca’nın bugüne kadar hiç yayınlanmamış, Murat Bardakçı’nın arşivinde yer alan çok özel icraları da sergi vesilesiyle müzikseverlerle buluştu. Sergi, 28 Nisan’a kadar Nusret Çolpan Sanat Galeri’sinde görülebilecek.

SESİ EBEDİYETE KALACAK

Serginin hazırlıklarına 3 yıl önce başladıklarını dile getiren serginin küratörü Mehmet Güntekin, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın fikir kendisine açıldığında tereddütsüz kabul ettiğini belirterek şunları söyledi: “Çünkü 1950 yılından 2004 yılına kadar Fatih sınırları içinde yaşamış bir büyüğümüzdü. Kani Karaca, sadece Türk müziği için değil, insanlık tarihi için müzik sanatı açısından, müzik kültürü açısından çok büyük bir öneme sahip. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sesleri arasında kabul edilir. Biz milli manada çok fazla bunun farkında olabildik diyemeyeceğim. Olanlar oldu, ama gerektiği kadar büyük kalabalıklar maalesef bunun farkında olamadı. Ama dünya Kani Bey’i anlamıştı aslında. Onun sesini dünyanın en önemli müzik kütüphanelerine kaydettiler. İnsanlık tarihine kalmış bir kültür mirası olarak onun sesiyle Türk İslam dünyasının sesi ebediyete kadar kalacaktır.”

HER SEFERİNDE YENİ BİR ŞEY

  1. Kendisini müziğimizin son devrinde yetişmiş en büyük usta olarak gördüğünü söyleyen Güntekin, “Sadece son dönemin değil geçmişten bugüne bildiklerimiz, farkına vardıklarımız açısından A takımında yer alır. Büyük bir müzik dehasıdır. Kani Bey’in her bir kaydını dinlerken ‘bunu nasıl 40 senedir fark etmedim’ dediğim yeni bir şeyle karşılaşıyorum. Ona kendinizi vererek dinlediğinizde, sürprizlerle sizi geliştiren, eğiten, ruhunuzu adeta nurlarla yıkayan bir tarafı var. Yeri hiçbir şekilde dolamayacak çok özel bir görevle gönderilmiş olduğuna inandığım büyük bir sanatkardır” ifadelerini kullandı.

600’DEN FAZLA MAKAM BİLİYORDU

Açılış gecesinde oğlu Mehmet Ali Karaca’ya duygularını sorduğumuzda, babası için ilk defa bir sergi açıldığını söyleyerek şunları anlattı: “Bu yüzyılın en büyük seslerindendi, unutulmak üzereyken son zamanlarda yeniden parlamaya başladı. Babamı Fatih Camii imamlarına sorsanız, ona uzun yıllar sadece mevlithan diyorlar. Alaattin Yavaşça’ya göre sadece Kur’an okuyor. Ama hepsi muazzam aldanıyor. Kur’an-ı Kerim’i öyle insanlardan öğreniyor ki, şu anda onun aldığı eğitimi alan kimse yok. Dolayısıyla onun gibi okuyacak kimseyi bulamayız. Sadettin Kaynak, Kani Karaca ve Sadettin Heper, 600’ün üzerinde makam bilen insanlardı. Alaattin Hoca kendisi itiraf etti, ‘Biz nerede altı yüz makam bilelim? Şimdi konservatuvardan mezun olanlar 40-50 makamla mezun olsa öpüp başına koyuyor. Baban 600’den fazla makam biliyordu’ dedi. Sonra da şöyle dedi, ‘Gerek var mıydı, şu anda kimse gerek duymuyor zaten.’ Şimdi böyle birisi varken onun adını anmayıp da diğerlerine sanatçı diye bakanlara ne demeli?”



İslam Şehirleri Sergisi Ramazan’da açılacak

Arp sanatçısı Pancaroğlu: Türk müziği çok bereketli