Ruh Sağlığı Derneği Genel Başkanı Dr. Ömer Akgül'ün seçimlerin ardından ortaya atılan ve devlete olan güveni sarsmaya yönelik söylemlere ilişkin uyarı ve çağrı içeren yazısı şu şekilde:
Toplum ruh sağlığını güçlendirmek amacıyla kurulmuş olan derneğimiz, toplumsal tahlilleriyle yöneticileri ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmektedir.
Güven; ilk çocukluk yıllarında kazanılan ve insan ömrünün tamamında çok önemli yer tutan bir ihtiyaçtır. Güven kırılmasının giderilmesi ve telafisi çok zor bir süreçtir, Toplumlar da insanlar gibi canlı organizmalardır. Doğar, büyür, gelişir ve hal değiştirirler. Toplumsal güven mekanizmasını zayıflatmak, toplumu oluşturan bireylerin devlet başta olmak üzere çevresine olan güvenini zedelediği için, çok büyük sosyal felaketlere sebep olabilir. Vatanseverlik ve vatandaşlık duygularını yer bitirir. Coğrafyayla, gelenekle varoluşsal bağlantısını ortadan kaldırır. Kişilerin gönül bağını koparır.
Türkiye’de bir kutuplaşma havası içerisinde girilen seçim sonuçları açıklandıktan sonra da devam eden, yurttaşların demokratik haklarına kast edileceğine/edildiğine dair söylemleri çoğaltmak, toplumda devletine güvenmeyen ve devletiyle güven bağı zedelenmiş ve arasına mesafe koymuş bir millet oluşturmaya sebep olmak, tüm ülkesini seven insanlar için dikkat etmeleri gereken bir süreçtir. Tüm sorumlu tarafların mesuliyet duygusuyla hareket etmesini öneririz.
Seçim gerçekleşmiş ve bitmiştir. Aldığı sonuçların sorumluluğunu alamayanlar, çeşitli savunma mekanizmalarıyla kendi kusurlarını görmemek için yansıtma yapmaktadır. Kendi başarısızlığını gidermek veya konumlarını muhafaza etmek için tüm devlet mekanizmalarını zan altında bırakarak, milletin devlete olan güven bağını zedelemeye kimsenin hakkı yoktur.
Başarısızlıklarını başkalarını suçlayarak örtmeye çalışmak sağlıklı bir savunma mekanizması değildir. Hele ki suçlanan devlet ise, bu suçlamalara inanan bir insanın devletine güvensizliğine sebep olmak, vatandaşlık duygusu zedelenen ve vatanseverlik duyguları zayıflayan toplum, bireylerine ihtiyaç duyduğunda devlet olamaz.
Seçim öncesinde araştırma şirketlerinin anket sonuçlarıyla beklentileri yükseltmek suretiyle aldatılan insanların yaşadığı travmayı, bir de bu devlete güvensizlikle ilişkilendirmek toplumun geleceğine kast etmektir. Bir an önce bu kıyıma sebep olanlar hakkında yasal işlem yapılmasını ilgili makamlardan talep ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM'de yemin etti
Bakan Varank: Değişimi takip eden bir partiyiz
Yabancı uzmanlara göre Türkiye'deki seçimler: 'Gerçek etkili ve eşsiz' bir demokrasinin yansıması
Vatandaşlar akın akın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı uğurlamaya gidiyor
Modern hayatın toplanma yeri artık kütüphaneler
Minikler canlı betimlemeyle sanatı deneyimledi
Feraset Derneği yetimlerin yüzünü Ramazan’da da güldürdü: 200 çocuk iftar programında buluştu
Sadakataşı Gazze'de günde 10 bin kişiye iftar veriyor
3. TAYF Uluslararası Kısa Film Festivali için geri sayım