Suriye'de dört yıl boyunca Esed rejiminin kuşatması altında bulunan ve katliamlara maruz kalan Dareyya kentindeki sivillerin bölgeden çıkarılmasına Suriye muhalefeti tepki gösterdi. SMDK Başkanı Enes el-Abde yaptığı açıklamada 'kitlesel yerinden etme'nin hukuka aykırı olduğunu söyledi
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes el-Abde, Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun (ISSG), Suriye rejiminin Humus kırsalındaki Vaer bölgesinde yaptığı katliama dikkati çeken bir mektup göndererek, "Esed rejimi Vaer'de sadece sert bir abluka uygulayıp, saldırılarına devam etmekle kalmamış, bölgenin boşaltılması için orada bulunanlara da tehditler yöneltmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Abde, mektubunda Humus'un batısındaki bölgenin, Dareyya'da yapılan ve tüm uluslararası normlara aykırı olan adaletsiz anlaşma sonrası askeri eylemlerine devam eden Beşşar Esed rejiminin bombardımanına maruz kaldığını belirtti.
Burada bulunan 80 bin kişiden çoğunun Humus ilinin diğer bölgelerinde yerlerinden edilenler olduğunu vurgulayarak, bölge sakinleri ile Esed rejimi arasındaki yerel ateşkesin 12 Mart'ta çöktüğünü, o tarihten itibaren rejim güçlerinin kenti aralıklı olarak bombaladığını kaydetti.
Son günlerde Vaer'e havan topları, napalm bombası, füzeler, ağır toplar ve kuvvetli patlayıcılı toplarla yapılan saldırıların arttığına işaret eden Abde, yakın zamanda rejim uçaklarının kente 14 hava saldırısı düzenlediğini belirtti.
Abde, saldırılardan birinde kullanılan yasaklı napalm bombasıyla vurulan bir binada ciddi kayıplar yaşandığını ve aynı aileden 2 çocuğun burada öldüğünü bildirdi.
Son üç yılda, rejimin Vaer'e yönelik ablukası nedeniyle hayati öneme sahip tıbbi malzemelerin, akut ve kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların bölgede bulunamadığına vurgu yapan Vaer, yaklaşık 1 ay önce Birleşmiş Milletler ajansları ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi tarafından yapılan gıda yardımının da bittiğini açıkladı.
Abde mektubunda, "Esed rejimi Vaer'de sadece sert bir abluka uygulayıp, saldırılarına devam etmekle kalmamış, bölgenin boşaltılması için orada bulunanlara da tehditler yöneltmiştir. Rejim, bu taktiği Şam kırsalındaki Dareyya kentinde de kullanarak ilçe sakinlerinin birkaç gün içinde bölgeyi terk etmesini sağlamıştır. SMDK, sistematik bir etnik temizliğe kadar giden ve temel insan hakları ile uluslararası yasaların alçakça ihlali olan bu senaryonun tekrarlanmasına karşı uyarmaktadır." ifadelerine yer verdi.
"Dareyya'da birkaç gün önce yaşanan 'kitlesel yerinden etme' olayı uluslararası hukuka aykırıdır ve rejim, bölgeyi sakinlerinden boşaltırken seyreden uluslararası toplumun vicdanında kara bir lekedir." değerlendirmesinde bulunan Abde, bu taktiğin Vaer bölgesinde tekrarının kuvvetle muhtemel olduğunu, bunun da Suriye'de barışı tesis etmeye yönelik uluslararası çabaları tehlikeye atacağını vurguladı.
SMDK'nin ISSG'ye 24 Ağustos'ta gönderdiği mektupta, rejimin haksız ve yasa dışı bir şekilde Dareyya sakinlerini kenti terk etmeyi zorla kabul ettirmeye yönelik çabalarına karşı uyardığını anımsatan Abde, Suriye'deki siyasi sürecin ana uluslararası sponsoru olarak ISSG'yi Esed rejimine karşı acilen harekete geçmeye çağırdı.