Almanya'da dönerci cinayetlerini işleyenlerin üyesi olduğu 'Nasyonal Sosyalist Yeraltı' terör hücresi beklenenden büyük çıktı. Alman meclisindeki aşırı sağcı NPD partisinin teşkilat başkanı Thorsten Heise katillerle “dostluk partilerinde” buluşuyor, ırkçı faaliyetleri legal zeminde organize ediyormuş. Örgütün hedef listesinde ise tam 10 bin kişi var.
'Almanya Ergenekonu' olarak adlandırılan aşırı sağın karıştığı dönerci katliamına dair her gün yeni bir gerçek ortaya çıkıyor. 8 Türk dönerci ile bir Yunan'ı öldüren ve kundaklama olaylarına karışan katillerin üyesi olduğu 'Nasyonel Sosyalist Yeraltı örgütünün (NSU)' tahmin edilenden daha geniş bir ağa sahip olduğu ortaya çıktı.
Türklerin öldürülmesiyle suçlanan 3 kişiden Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt'ın intihar ederek öldükleri, Beate Zschäpe'nin ise polise teslim olduğu açıklanmıştı. Üç zanlı, 2001'den bu yana Zwickau'da yaşıyordu, ancak geçtiğimiz günlerde tutuklanan Aşağı Saksonya'daki Holger G. ile sürekli irtibat halindeydiler. Bu isimlerin
2004'te, Alman meclisindeki aşırı sağcı Almanya Milliyetçi Demokratik Parti NPD'nin yılbaşı eğlencesine dahi katıldıkları anlaşıldı. Alman der Spiegel'in haberine göre, Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt, NPD'nin düzenli olarak gerçekleştirilen 'dostluk partilerine' katılıyor, burada NPD'nin teşkilat liderlerinden Thorsten Heise ile bir araya geliyorlardı. Heise, partisinin özellikle Zwickau terör hücresiyle bağlantısını sağlıyordu. Yasadışı silah satışıyla ilgili polis tarafından sorgulanan Heise'nin evinde 2007'de yapılan aramadaİsrail yapımı suikast silahı Uzi bulunmuştu. Alman savcılaın dün iki kişiyi daha takibe aldıkları belirtilirken bunlardan birinin NPD'nin teşkilat başkanlarından biri olduğu belirtildi. Bu arada 1998 yılında özel komando birimleri 3 sanığı Chemnitz şehrinde tam yakalamak üzere iken operasyonun durdurulduğu da Alman basınının iddiaları arasında.
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, dün Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ile düzenledikleri güvenlik zirvesinde, şüpheliler hakkında var olan bilgi bankalarının merkezi bir bilgi bankasında birleştirilmesi önerisi üzerinde görüştüklerini söyledi. Cinayetlerin soruşturulması sırasında bazı hataların yapılabilmiş olacağını, ancak bunlardan da neleri daha iyi yapabileceklerini öğrendiklerini belirten Friedrich, NPD'nin yasaklanması konusunu da ele aldıklarını, ancak yeni bir yasaklama davası açılabilmesi için bu parti içinde görev yapan Anayasayı Koruma Dairesi muhbirlerinin faaliyetlerine tümüyle son verilmesi gerektiğini söyledi. Friedrich, kurbanların yakınlarından özür dilediğini de belirtti.
Adalet Bakanı ise, kurbanların yakınlarının desteklenmesi amacıyla, az da olsa, bir maddi destek sağlanacağını söyledi. Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Boris Rhein da, cinayetlerin aydınlatılmasını kurbanlara ve yakınlarına borç-lu olduklarını belirterek, kurbanların yakınlarından işlenen vahşi cinayetlerden dolayı özür diledi. Bu arada Almanya'da 25 bin kişinin aşırı sağ örgütlere üye olduğu bunlardan 9500'ünün ise şiddete eğilimli oldukları tahmin ediliyor.
Aşırı sağcı Almanya'nın Milliyetçi Demokratik Partisi (NPD) ve Alman Halk Birliği (DVU), 2004'te Türkiye'nin AB üyeliğine karşı imza kampanyası başlattı. NPD ve DVU, 2006 yılında “Sağcı Halk Cephesi” adı altında bir ittifak oluşturdu. NPD, “dönerci cinayetleri” olayında kilit isimlerden biri olan Neonazi Thorsten Heise'yi Yönetim Kurulu üyeliğine kabul etti. Heise, Tayland'da Almanca aşırı sağcı şarkılar içeren 5 bin CD hazırlatarak, bunları Almanya'da satmaya çalışmaktan suçlu bulundu. CD'lerdeki şarkılarda, Berlin'de yaşayan Türklere de hakaret edildiği belirtiliyordu.