Kendisini “katı bir ifade özgürlüğü savunucusu” olarak tanımlayan ABD’li işadamı Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması ironik olarak en çok liberalleri rahatsız etti. Twitter’ı uzun süredir ideolojik söylemlerinin aracı olarak kullanan sol/liberaller Musk’ı “nefret söylemine” alan açmakla suçluyor. Trump dahil Cumhuriyetçilerin platforma döneceği iddia edilirken, Financial Times “Musk Demokratlara korku, Cumhuriyetçilere coşku verdi” diye yazdı.
Tesla ve SpaceX’in üst yöneticisi Elon Musk’ın sosyal medya şirketi Twitter’ı 44 milyar dolar karşılığında (yaklaşık 651 milyar TL); toplam servetinin 5’te birini gözden çıkararak satın alması büyük ses getirdi. Musk daha önce, platformda ifade özgürlüğü ilkesini yeniden kurmak istediğini ve muhafazakar sesleri hedef almakla suçlanan ılımlılık politikalarına yönelik eleştirilere katıldığını söylemişti. Twitter’ı uzun bir süredir kendi ideolojik söylemlerinin aracı olarak kullanan sol/liberal kesim Musk’ın ifade özgürlüğünü kapsayıcı yorumlayan açıklamaları sonrasında adeta saldırıya geçti. Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması sonras panikleyen sol/liberaller, Amerikalı girişimciyi nefret söylemine alan açmaya çalışmakla itham eden yayın ve açıklamalara başvurdular. Yine teknoloji dünyasından Jeff Bezos gibi isimler de Musk’ı hedef almakta gecikmedi.
AB’DEN TEHDİT GİBİ HATIRLATMA
- Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından siyaset kurumlarından sanatçılara kadar birçok isim, gelişmeden endişe duyduklarını ifade eden açıklamalarda bulundu. Avrupa Birliği (AB) Komiseri Thierry Breton, “İster çevrimiçi taciz, ister sahte ürünlerin satışı, çocuk pornografisi, isterse terör eylemleri çağrısı olsun. Twitter, Amerika Birleşik Devletleri’nde olmayan Avrupa düzenlemelerimize uymak zorunda kalacak” şeklinde konuştu. AB içinde yakın zamanda çıkması planlanan Dijital Hizmetler Yasası’na işaret eden Breton, “Sahibi kim olursa olsun, Twitter bundan sonra tamamen Avrupa düzenlemelerine uyum sağlamak zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.
ABD’Lİ ‘DEMOKRATLAR’ SALDIRIYA GEÇTİ
ABD medyasından Financial Times, Twitter’ın Musk tarafından satın alınmasının Demokratlara korku, Cumhuriyetçilere ise coşku verdiğini belirtti. Demokrat bir stratejist olan Mary Anne Marsh’ın, “Herkesin bundan korkması gerekiyor” ifadesini paylaşan gazete, bu gelişmenin farklı sebeplerden dolayı hesabı dondurulan veya kapatılan Cumhuriyetçiler için platforma geri dönüş sinyali olabileceğini bildirdi. Bazı ABD medya organları, Musk’ın Twitter’ı kasım ayında düzenlenecek kritik ara seçimler öncesi gerçekleşmesini manidar bulan yayınlar yaptılar. Bu yayınlarda, sosyal medya platformunda Cumhuriyetçilerin sesisinin daha fazla çıkmasından endişeler dile getirildi.
DEZENFORMASYONA BAŞVURDULAR
- Bugüne kadar Twitter’ın yönetiminde küresel finans kapital şirketlerinin olmasını sorun yapmayan bazı ‘insan hakları’ grupları da Musk’ı doğrudan hedef alan bir dezenformasyon kampanyasına başladı. Uluslararası Af Örgütü, yayımladığı mesajda Musk’ın devralmasından sonra Twitter’ın nefret söylemiyle mücadelede daha gevşek bir yaklaşım benimsemek için alabileceği herhangi bir olası karardan endişe duyduğunu vurguladı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği Genel Müdürü Anthony Romero ise Musk’ın birliğin üyesi olduğunu kabul ederken, herhangi birinin bu kadar çok güce sahip olmasının tehlikeli bir durum olduğuna iddia etmesi dikkatlerden kaçmadı.
BEZOS ‘ÇİN’ ÜZERİNDEN YÜKLENDİ
Elon Musk’la sık sık yaşadığı polemiklerle tanınan Amazon ve Washington Post’un sahibi ABD’li iş insanı Jeff Bezos, Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından “Çin hükümeti acaba Twitter’da biraz nüfuz kazanmış olabilir mi?’ sorusunu sordu. Twitter hesabında bir New York Times muhabirinin Çin’in Tesla için önemine dikkat çektiği mesajı paylaşan Bezos, bu ilişkinin Twitter’da Çin’e yönelik eleştirilerin azalmasına yol açabileceği imasında bulundu. Bezos, daha sonra yaptığı paylaşımda, Çin’in sansürünü değil Tesla’nın Çin’deki karmaşık iş anlaşmalarını kastettiğini belirterek “Musk, bu tür karmaşık işleri yönetmekte gayet iyidir” şeklinde konuştu.
ALGORİTMAYI AÇIK KAYNAK YAPACAK
- Kendisini ‘çok katı bir ifade özgürlüğü savunucusu’ olarak tanımlayan Musk, Twitter ile ilgili yapmayı düşündüğü değişikliklere dair şimdiye kadar şunları sıraladı: Twitter’ın algoritması açık kaynağa dönüştürülecek, yasalar kapsamında herkesin fikrini özgürce savunduğu bir kasaba meydanı olacak ve platformdaki dolandırıcılık kampanyaları sona erecek. Öte yandan Twitter’ın kurucu ortağı Jack Dorsey de Musk’ın sosyal medya platformunu satın almasına desteğini “Twitter için en güvendiğim çözüm bu oldu” sözüyle dile getirdi.
“Trump Twitter’a dönebilir” iddiası
- Geçen yıl ABD eski başkanı Donald Trump’ın destekçilerinin Washington’daki Kongre binasını işgal etmesinin ardından platform yönetimi aldığı kararla Trump’ın Twitter hesabını kapatmıştı. Yeni gelişmenin ardından Trump’ın Twitter’a geri dönebileceği iddia edildi. Eski Başkan’ın söz konusu iddiaları yalanlamasına rağmen Cumhuriyetçi anketör Frank Luntz, Trump’ın Twitter’a geri dönmeye direnebileceğini düşünmediğini ve Musk’ın eski başkanı platformda geri isteyeceğini söyledi. Kasım ayında gerçekleştirilecek ve Kongre’nin kontrolünü belirleyecek ABD ara seçimleri öncesinde Trump’ın platforma geri dönerek toplumu etkileme ve seçimlerdeki başarı şansını artırabileceği tahmin ediliyor.
Seçim ayarlı engelleme
3 Kasım 2020’de yapılan ABD seçimlerinden günler önce Amerikan New York Post gazetesi, Demokrat Başkan adayı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın kirli ilişkilerine dair bir haber dizisi yayınlaması sonrasında Twitter’ın açık müdahalesiyle karşı karşıya kalmıştı. Gazetenin yayınladığı haber materyalinin Twitter’ın ilkelerini ihlal ettiğini belirten sosyal medya platformu New York Post’un hesaplarını askıya almıştı. Gazetenin haber verme özgürlüğüne kısıtlayan karar o dönem ABD ve küresel sol/liberaller kurum ve kişi tarafından desteklenmişti. Aradan geçen 2 yılın ardından haberin doğru olduğu yine o dönem sansürü savunan Amerikan medya kanalları tarafından kabul edilmek zorunda kaldı.
Wall Street yönetimdeydi
- Jack Dorsey, Evan Williams, Biz Stone ve Noah Glass tarafından 2006’da kurulan Twitter’ın hisselerinin yaklaşık yüzde 80’i, Amerika’da finans kapitalin merkezi Wall Street’te faaliyet gösteren özel şirketler ve yatırım fonları dahil olmak üzere kurumlara ait bulunuyordu.