Kani Karaca ve son devrin önemli isimlerine dair hatıralarını paylaşan Gündüz, yenisafak.com’a verdiği röportajda; ‘’Kani Karaca perdelere müthiş derecede aşina, Allah vergisi bir yeteneği haizdi, tanbur gibi bir gırtlağı vardı, çıkarttığı her ses musikiydi. Türkçe konuşmaları bile bestelenmiş gibi okuyabilirdi. Türk musikisine hizmet edenleri, Ankara, İstanbul, İzmir radyo sanatçıları da dahil isim isim bir sayışı vardı, muhteşem’’ ifadelerini kullandı.
• Akademi, bürokrasi, siyaset gibi alanlarda çeşitli çalışmalar yapmanız hasebiyle muhtelif çevrelerden birçok önemli insanla yollarınız kesişti. Bu zatlardan biri de son devrin en mühim musiki üstatlarından Kani Karaca idi. Kani Karaca ismini ilk kez ne zaman duydunuz? İlk tanıştığınız zamanı hatırlıyor musunuz?
Ali Üsküdarlı, her ayette farklı bir makamı uygulayacak kadar musikiye aşinaydı. Hançeresini, makamlar arasındaki geçkileri en kıvrak şekilde yapacak kadar ustalıkla kullanabilen bir hocamızdı.
Kani Karaca Ali Üsküdarlı’dan tedrisine devam ederken bir taraftan da Sadettin Kaynak’a gidiyor, iki hoca da çok kıskanç, ikisi de talebesinin bir başka hocaya gitmesini istemiyor ama Kani Karaca’ya ikisi de göz yumuyor çünkü müthiş bir kapasite, muazzam bir yetenek var.
1950’de KAYSERİ’de doğdu. Tasavvuf alanında, 1983’de Doktor, 1990’da Doçent ve 1996’da Profesör oldu. 54. Hükümette, Türk Cumhuriyetleri ve Yurtdışında Yaşayan Akraba Türk Topluluklarından sorumlu Başbakanlık Danışmanlığı görevinde bulundu. 1998’de F.P. Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirildi. AK PARTİ’nin kurulması, kurumsallaşması ve teşkilatlanmasında aktif görevlerde bulunarak 3 Kasım 2002 seçimlerinde yeniden XXII. DÖNEM İstanbul Milletvekili seçildi. İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı görevini sürdürmektedir.