Beyşehir'de balıkçılık SOS veriyor

Aa
00:0027/06/2007, Çarşamba
G: 27/06/2007, Çarşamba
Yeni Şafak
Beyşehir'de balıkçılık SOS veriyor
Beyşehir'de balıkçılık SOS veriyor

Beyşehir Gölü Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre, Sazan, sudak, akbalık, siraz, kıral balığı, dere kaya balığı, gövce, yağ balığı ve karabalık olmak üzere 9 balık türünün yaşadığı gölde, su çekilmesi, kirlenme ve otlanma yüzünden balıkçılığın bitmek üzere olduğu belirtildi.

Konya İl Genel Meclisi Beyşehir Gölü Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan rapora göre,1985 yılında 9 balık türünün yaşadığı Beyşehir Gölü'nde balık popülasyonu yok olmak üzere. Alınan bilgiye göre İl Genel Meclisi, son yıllarda otlanma ve kirlilik ile suyunun çekilmesi gibi sorunlarla karşı karşıyakalan Beyşehir Gölü'nde problemlerin tespit edilmesi için 2006 Aralık ayında "Beyşehir Gölü Araştırma Komisyonu" oluşturdu. Selçuk Üniversitesinden öğretim üyeleri ve uzmanların bulunduğu araştırma komisyonu ilk ziyaretini nisanda yaptığı Beyşehir Gölü ile ilgili raporunu hazırlayıp İl Genel Meclisine sundu. Editörlüğünü Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu'nun yaptığı raporda özellikle balıkçılık ile ilgili bölüm dikkati çekiyor. Beyşehir Gölü balıkçılığı üzerine ilk çalışmanın 1950'li yılların ortalarında yapıldığının vurgulandığı raporda şu bilgiler yer alıyor: "O tarihlerde gölde sazan, karaburun (Kıral balığı), Gövce (Gökçe), yağbalığı, akbalık ve siraz olarak 6 balık türünün bulunduğu, bu türleriçinde etçil bir türün bulunmadığı ve en önemli balık türünün sazan olduğu belirlendi. 1970'li yıllarda gölde 7 tür ve 1 alt tür olarak 8 türün bulunduğu, 1978 yılında ise etçil olan predatör bir tür sudak (levrek) balığının aşılandığı tespit edildi. 5 yıl sonra (1983-1984) yapılan çalışmada ise Beyşehir Gölü'nde sazan, sudak, akbalık, siraz,kıral balığı, dere kaya balığı, gövce, yağ balığı ve karabalık olmak üzere 9 balık türünün yaşadığı belirlendi. "


AŞILANAN LEVREK DİĞER BALIKLARIN SONUNU GETİRDİ

Gölde etçil sudak balığı popülasyonunun hızla artması ve 1980'li yılların sonlarında baskın tür haline gelmesi sonucu bazı balık türlerinin neslinin tükendiğinin belirtildiği raporda, bazılarının sayısının da oldukça azaldığı bildirildi. 1990'lı yılların ortalarında yapılan bir araştırmada, gölün sudak balığı dışında ekonomik balık türlerinden sadece sazan, tatlı su kefali (akbalık) ve kababurun balıklarının nesillerini devam ettirebildiklerinin görüldüğü, siraz ve gövcenin ise neslinin tükendiğinin belirlendiği kaydedildi. Sudak balığından sonra 1990'lı yılların başlarında balıkçılar tarafından Beyşehir Gölü'ne aşılanan ikinci balık türünün de kadife olduğunun belirtildiği raporda, şunlar kaydediliyor:" Bu balık türü ortama kolayca adapte olmuş, çok kısa sürede hızlaçoğalıp gölün baskın balık türü olmuştur. Kadife balığından sonra1990'lı yılların sonlarında göle gümüşi havuz balığı ve 2002 yılında dagümüş balığı aşılanmıştır. Bu balık türlerinden üçü de ortama uyum sağlayarak hızla çoğalmışlardır. Halen su çekilmesi, kirlenme ve otlanmanın yoğun olarak yaşandığı gölde, balık sayısı yüzde 90 oranında azalmıştır. "


KÖYLER BALIKÇILIKLA GEÇİNİYORDU

2000'li yıllara kadar göl üzerinde balıkçılığın önemli bir gelir kaynağı olarak göze çarptığının vurgulandığı raporda, bu yıllarda gölde 2000 civarında balıkçı teknesinin bulunduğu ve yaklaşık 10 bin kişinin bu sektörden geçimini sağladığının görüldüğü bildirildi. Beyşehir çevresindeki 10 adet köy ve beldenin geçim kaynağının sadece balıkçılığa dayandığının belirtildiği raporda, şu bilgiler yer alıyor:"2005 yılında gölün Beyşehir bölümünde 300 ton levrek, 900 ton kadifebalığı ve 250 ton sazan olmak üzere 1450 ton balık avlanıyordu. Suyun azalması, kirlenme ve biyolojik dengenin bozulmasıyla 2006 yılı boyunca sadece 18 ton balık çıkarılabildi. Levrek ihracatı ise tamamen durdu. Ülkemizde ekonomik anlamda had safhada olan işsizlik sorunu nedeniyle Beyşehir Gölü'nde de işsizliğin bir sonucu olarak balık avcılığını önüne gelen herkesin yapması sonucu aşırı avlanma neticesinde balık stok miktarları azalmaya devam etmektedir. Bu iş göle sınır olan Beyşehir tarafından bakıldığında böyle görülmektedir. Isparta tarafı da göz önüne alırsak bu sorun iki kat hızlı büyümektedir. "Raporda, kadife ve levreğin ekonomik öneme sahip türler olarak öneçıktığı ancak gümüş balığının ekonomik öneminin ne olduğunun belli olmadığı vurgulandı. Tüketicilerin meşhur Beyşehir sazanının artık bataklık balığı gibi koktuğunu söylediğine yer verilen raporda, "Sazanı levrek tüketiyor derken şimdi de gümüş balığının göldeki tüm balıkları tüketmesi riski ortadadır. Tüm bu durumlar balıkçılığın gölde bitme noktasına geldiğinin işaretleridir" denildi.