Alman kardeş partiler mülteci politikasında ters düştü
Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'ne mensup İçişleri bakanı Horst Seehofer, mülteci politikası konusunda Alman şansölyesi Angela Merkel ve partisi Hristiyan Birlik partisiyle zıt düştü.
Alman “Welt am Sonntag” gazetesinde yer alan habere göre, iki kardeş parti yönetiminin mülteci politikasında yaşadıkları görüş ayrılığı İçişleri Bakanı Seehofer’in Berlin’de eyalet meclis toplantısında Alman Başbakanı Angela Merkel için, “Bu kadınla artık çalışamayacağım” demesiyle zirve noktasına ulaştı.
Sözlerini geri çekti
Alman İçişleri Bakanı, daha sonra verdiği bir röportajda ise, konuşmasının saptırıldığını iddia ederek, şöyle konuştu:
Hristiyan Sosyal Birlik Partisinde kimsenin Almanya Şansölyesini düşürme, Koalisyonu bozma ya da CDU/CSU beraberliğine zarar verme gibi bir niyeti yok.
Mülteci politikasındaki görüş ayrılığının sebebi ne?
CSU Parti üyesi İçişleri Bakanı Seehofer, iltica politikasını sınırlama taraftarı. Avrupa Birliği ülkesinde kayıtlı olan, sınırdışı edildikten sonra geri dönen ve belgesi olmayan sığınmacıların Almanya tarafından reddedilmesini istiyor. Merkel ise Avrupa hukukuna aykırı davranmamak ve ulusal bir çözüm bulunması yönünde istekli. İtalya, Avusturya ya da Yunanistan gibi ülkelerle sığınmacıların geri gönderilebilmesi için ikili anlaşmalar imzalanmasını talep ediyor.
Geçtiğimiz Pazar günü CDU yönetimi ile bir araya gelen Angela Merkel, Haziran ayının sonunda gerçekleşmesi beklenen AB Zirvesi için İtalya, Avusturya ve diğer ülkelerle de bu konuda görüşmeyi planlıyor. (Die Welt)
İltica anlaşmazlığı mı yoksa kişisel çekişme mi?
Alman Süddeutsche Zeitung’un haberine göre muhafazakar koalisyon ortakları arasındaki iltica anlaşmazlığı kişisel rekabete dönüşmüş durumda. Almanya’nın göç politikasının geçtiğimiz yıllara kıyasla çok değiştiğine değinilen haberde, hükümetin güç denemesi değil de konuya odaklanması gerektiğini söylüyor.
Mülteci yasasının sertleştirilmesi yasadışı göçün engellenmesinde önemli bir etkiye sahip olsa da korunmaya ihtiyacı olanları da olumsuz yönde etkiliyor. İltica politikasındaki yanlışlar görüşülmek istenseydi bu husus gündeme gelirdi. Ama mevzu bu değil.
Merkel’e Haziran ayının sonuna kadar süre: Bu işi çöz!
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Parti(CDU) ve hükümet ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile yaşanan gerilim geçici süreliğine askıya alındı. Merkel’in iltica politikasını eleştiren CSU Başkanı ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Haziran ayının sonuna kadar sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.
Partisinin yönetim kadrosuyla bugün toplantı sonrasında açıklama yapan Başbakan Angela Merkel, ülkeleriyle ortak bir iltica politikası güdülmesi konusunda 28-29 Haziran’da gerçekleşecek AB Zirvesinde diğer üye ülkelerle görüşmeler yürüteceğini söyledi.
İki kardeş partinin yönetim kadrosu, parti içi tartışmaları görüşmek üzere ayrı ayrı Berlin ve Münih’te toplantı yaptılar.
Kriz bir kaç haftadır sürüyor
Merkel, mülteci politikasında ulusal bir çözümden ziyade Avrupa Birliği çatısı altında bir çözüme ulaşmayı hedefliyor. İçişleri bakanı Horst Seehofer ise başka bir AB ülkesinde kayıtlı olan, sınır dışı edildikten sonra geri dönen belgesi olmayan sığınmacıların Almanya tarafından reddedilmesini istiyor.
Seçimlerden altı ay sonra CDU, kardeş partisi CSU ve Sosyal Demokratlar (SPD) arasında kurulan hükümette CDU ile CSU arasında birkaç haftadır Almanya’nın iltica politikası üzerinde kriz yaşanıyor.
"1 Temmuz’dan itibaren mülteciler reddedilmeli"
Seehofer, Merkel’in görüşmelerinden “etkili bir çözüm” çıkmadığı halde, “ Temmuzdan itibaren başka bir AB üye ülkesinde iltica başvurusu yapmış veya bu ülkede kaydı bulunan mültecilerin reddedilmesi için gerekli talimatı vermeye hazır olduğunu belirtti. Alman Şansölyesinin hükümet politikalarını belirleyici rolü olmasına rağmen, bakanların kendi faaliyet sahasında yetkileri bireysel sorumluluğundadır. Bu yüzden hükümet politikaları Şansölyenin kontrolü altında olmasına rağmen bakanların da belirleyici rolü vardır.