Mısır Hükümeti’nin ölüm cezalarına yasal bir kılıf uydurduğunu söyleyen Cabir, "Ancak benzeri görülmemiş sayıda ölüm cezaları noktasında uluslararası kuruluşları ve insan hakları örgütlerini ikna etmeyi başaramayacak eleştiri ve suçlamaların odağı haline gelmiştir. 2013-2022 döneminde siyasi nitelikteki davalarda verilen 1600 ölüm cezası, sivillere karşı askeri mahkemelerce 12 dava, ağır ceza mahkemelerince 9 dava ve Terör Dairesince açılan 2 davada (toplamda 25 dava) 105 sivil vatandaş idam edildi. Yargıtay’da temyiz başvuru yollarının tükenmesi neticesinde nihai kararın yürürlüğe girmesi nedeniyle her an infaz edilmesi muhtemel 95 sivil bulunuyor" şeklinde konuştu.
EN ÇOK İDAM KARARI VEREN ÜLKE
Cabir, “Hiç kimse başka bir insanın yaşama hakkını elinden alamaz. Bu hem yerel hem de uluslararası kanunlarla koruma altına alındığı için bizim de gayri insani idamlara karşı durmamız gereken bir muameledir. Yaklaşık 9 yıldır Mısır'da verilen kararların çoğu siyasi gerekçelerle verilen hükümlerdir bunun kanunlarla hiç alakası yoktur. Raporda da işaret ettiğimiz üzere 2017’de dünya sıralaması için en fazla idam kararı veren ülke Mısır'dır. 1600 siyasi idam kararı vardır. Davaların hepsi siyasi davalar. Mısır'daki Hükümet’in idam kararlarını sadece kendi düşmanlarını ortadan kaldırma kendi varlığını kabul etmeyenleri ortadan kaldırmak için verdikleri bir karardır" diye konuştu.
İSTİSNA MAHKEMELERİNDE YARGILANIYORLAR
İdam kararlarının durdurulması için çabaladıklarını vurgulayan Cabir, "İdam edilen insanların elle tutulur suçlarının olmamasıdır. Muhammed Biltaci Mısırda milletvekiliydi, siyasi alanda çalışmalar yürüten siyaset adamıdır. Ama maalesef idam kararına maruz kalmıştır. Birçok önemli şahsiyet aynı şekilde idamla yargılanmıştır. İdam hükmüyle yargılanan kişiler gerçekten suçlu ise neden normal mahkemelerde değil de istisna mahkemelerinde yargılandılar? Bunun üzerinde durulmalı. Bir yargıç 400 kişi hakkında bir anda idam kararı veriyor bu kararların mantıksız olduğu buradan da belli oluyor.” şeklinde konuştu. Cabir, "Biz bu çalışmalar sayesinde 1600 olan idam sayısını 250’ye indirdik. Kitlesel bir tepki oluşturmaya çalışıyoruz. İdamları durdurma kampanyasına eğer devletler ve milletler tepki gösterirse bu kararlar durdurulur. İnsan haklarını sonuna kadar savunacağız" ifadelerini kullandı.