İnşaatlarda işçi olarak çalışan İbrahim Barık (41) 25 yıl önce amcasının kızı Sevda Barık (44) ile evlendi. Bu evlilikten 1996 yılında Esra ismini verdikleri bir kız çocukları oldu. Ancak Esra’nın 9 yaşından sonra sürekli burnu kanamaya başladı. Barık ailesi çocuklarını doktora götürdüğünde dalak ve karaciğer büyümesi olduğunu öğrendi. Ancak geç başvurulduğu için hastalık ilerlediğinden kız çocuğu 2 yıl tedavi görmesine rağmen 11 yaşındayken 2007 yılında hayatını kaybetti.
- Bu arada, Rabia (18), Suna (16), Şule (11) Esra (10) ve 6 yaşında İbrahim isimli çocukları olan Barık ailesi, kızlarının acısını unutmamışken 5 yıl önce kızları Şule’de de dalak ve karaciğer büyümesi olduğunu öğrendi. Bu hastalıktan ilk çocuğu hayatını kaybeden baba İbrahim Barık, çalıştığı işten de ayrılarak kızının tedavisi için mücadele etmeye başladı.
5 yıldır çalışmayan baba Barık’ın ne maaşı ne de sigortası var. İki odalı üzeri çinko ile kaplı bazı pencerelerinde ise cam yerine naylon bulunan bir evde yaşam sürdürürken çocuklarının ölmemesi için mücadele başlattı. Bu sırada tek oğlu olan İbrahim Barık’ın da aynı hastalığa yakalandığını öğrendi.
Barık ailesinin bu mücadelesine devlet kulak vererek onları Ankara Gazi Hastanesine tedaviye gönderdi. Baba bundan 2 yıl önce aile Ankara’ya giderek iki çocuğunun hayatta kalması için mücadele başlattı.
Aralıklarla Adana’ya gelen aile son geldiklerinde iki odalı evlerinin bütün duvarlarının çatladığını, evlerinin yıkılmak üzere olduğunu gördü.
"Evim çocuklarımın üzerine yıkılacak diye korkuyorum"
Baba İbrahim Barık, "2 yıldır çocuklarımın tedavisi için Ankara’da Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Gazi Hastanesi’nde bulunuyorum. Şimdi de ailemle Adana’daki evime geldik. Evim, çocuklarımın üzerine yıkılacak diye korkuyorum. Şu evin haline bakın. Perişan durumdayım. Bir çocuğum hastalıktan öldü iki çocuğum aynı hastalığa yakalandı onlar ölmesin diye mücadele ederken evim bu hale geldi. Ne olur büyüklerimiz bize yardım etsin" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Babanın ağlaması üzerine anne ve bütün çocuklar da gözyaşlarına boğuldu. Baba Barık iki elini yüzüne koyarak açılan duvar önünde diz çöküp çaresizce uzun süre ağladı.
Hasta Şule Barık da gözyaşları içinde, "Evimiz başımıza yıkılacak diye içine girmeye korkuyoruz. Ben de hastayım. Kalacak yerimiz de yok. Ne olur bize yardım edin" dedi.
Abla Suna Barık ise "2 kardeşim de siroz hastası. Kalacak başka yerimiz yok. Bir an önce evimizin yapılmasını istiyoruz. Lütfen bir an önce bize yardımcı olun" diyerek ağladı.
Evin duvarlarında bir insan kafası sığacak kadar açıklar oluştuğu görülürken, aile duvar çökmesin diye kendince önlem almış.
Adana'da korkunç kaza! Uçuruma düşen minibüs yandı: 3 kişi hayatını kaybetti 18 kişi yaralandı
Adana'da kenevir yetiştirilen üç daireye operasyon: 121 kök kenevir bitkisi ve 80 gram kokain ele geçirildi
Dünya çocukları barış diledi
10 bin çocuğa 'Gönül'den aile
21 ilde eş zamanlı olarak 'SİBERGÖZ-26' operasyonları: Facebook üzerinden 45 milyon TL'lik vurgun yapmışlar