Ariş 116 yıllık hikayesini Mardin’de anlattı

Türk mücevher sektörüne ‘ilk’lerle imza atarak yön veren ve 116 yıllık deneyimiyle sektörün en köklü markalarından olan Ariş Pırlanta ustalığı, tasarım gücü ve kalitesi ile fark yaratmaya devam ediyor. Ariş Pırlanta, atalarının Mardin’de başlayan asırlık hikayesini yansıtan yeni reklam filmini ve koleksiyonlarını keyifli bir yolculuk ile tanıttı. Ariş Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş ile Ariş Satış ve Pazarlama Direktörü Eda Güzeliş’in katılımıyla gerçekleştirilen gezi kapsamındaki basın toplantısında, Ariş Pırlanta’nın Mardin’den başlayan hikayesi, sektördeki yolculuğu anlatılırken, Anadolu takı kültürünün en önemli miraslarından biri olan Habbe’nin (top mücevher) yeniden yorumlanmasıyla oluşturulan Habbe Koleksiyonu ve diğer tasarımları Mardin Müzesi’nde gerçekleşen defilede otantik ve bir o kadar da keyifli bir atmosferde paylaşıldı.

Ariş’in reklam filmi doğduğu topraklarda, Mardin’de çekildi. “Işılda, Yansıt Kendini” temalı film, Ariş’in bir asırı geçen hikâyesini taçlandırıyor. Ariş Pırlanta kurulduğu ilk günden bu yana köklerinden aldığı ilhamı, Mardin’in benzersiz kültürel mirasını, bugünün çizgisiyle birleştiriyor.

YENİ KOLEKSİYON:HABBE

1900’lü yılların başında, bugünün tektaşına eşdeğer anlam taşıyan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sembol mücevheri olarak kabul edilen Habbe (top mücevher), Ariş Pırlanta’nın ustalığı ve deneyimiyle günümüz kadınlarıyla buluştu. O dönemde evlenecek kızlara hediye edilen Habbe, görkemli el işçiliği ile kusursuz ve bir o kadar da zarif detaylar taşıyor. Koleksiyonda yer alan altıgen şeklinde petek görünümlü, yıldız, kalp ve yuvarlak boşluklardan oluşan her bir habbe olağanüstü titiz çalışma ve işçiliği en görkemli haliyle yansıtıyor. Koleksiyon’da kimi parçalar tek bir habbeden oluşup daha minimal bir görünüm sergilerken, bazı parçalar ise farklı büyüklüklerdeki habbelerin simetrik şekildeki dizilimiyle daha göz alıcı ve ışıltılı olacak şekilde hazırlandı.

Ariş Pırlanta’nın hikayesi, 1906 yılında Mardin’de küçük bir atölyede başlayan dededen toruna dört kuşak emek vermiş bir ailenin mücevhere olan tutkusunu yansıtıyor.