İran'ın misilleme tehdidi: Gözler Körfez'de olacak

Kasım Süleymani suikastının ardından bölgedeki İran-ABD gerilimi savaş noktasına geldi.

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD saldırısının intikamının alınacağını kesin bir dille ifade ederken, İran ordusu bölgede vurabilecekleri 32 Amerikan hedefini belirlediklerini açıkladı.

ABD Başkanı Trump ise bu tehdide, "İran tarafından rehin alınan 52 Amerikalıyı temsilen 52 İran sahasını hedef almış bulunmaktayız" karşılığını verdi.

Peki, İran olası bir saldırıda hangi bölgeyi hedef alacak? ABD-İran gerilimi sıcak bir çatışmaya neden olabilir mi?

Konuyla ilgili yenisafak.com'a değerlendirmelerde bulunan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Serhan Afacan, İran'ın bu suikasta yapacağı misillemenin dozajının sıcak çatışmayı beraberinde getirebileceğini belirterek şunları söyledi:

• "Irak'ta muhtelif yerlere roket saldırıları düzenlendi. Kimisi doğrulanan, kimisi doğrulanmayan bu tür saldırılar ABD'yi çok öfkelendirmez. ABD'nin şu an daha büyük kaygıları var. Bu açıdan gözler Körfez'de olacak. İngiltere bir gemisini bu bölgeye gönderiyor, diğer taraftan ABD'nin Hürmüz'de güçlü bir askeri varlığı var. BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkeler için burası hayati bir bölge. Nisan ve Mayıs 2019 tarihlerinde dünya gerilimlere şahit oldu. İran, uluslararası topluma bir mesaj vermek istiyor. Bunun en net olabileceği bölge ise Körfez gibi gözüküyor"

İRAN'IN HAMLESİ KÖRFEZ'DEN GELEBİLİR

İran'ın nükleer anlaşmayı tamamen askıya almasının ardından bir sonraki hamlesinin Körfez olabileceğini belirten Afacan, "İran'ın buradaki yapacağı bir hamle sadece bölge ülkelerini güvenlik açısından zora sokmakla kalmıyor. İran aynı zamanda, uluslararası enerji piyasalarının ne kadar kırılgan olduğunu ve bu piyasalardaki sağlıklı akışın kendi güvenliğine bağlı olduğunu gösterme imkanına sahip oluyor" değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın Suriye'den Irak'a, Lübnan'dan Yemen'e kadar dağınık vekil güçlerini kullanabildiğine dikkat çeken Afacan, şöyle devam etti:

• "İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü vasıtasıyla Latin Amerika'ya kadar uzanan bir varlığının olduğunu biliyoruz. Orta Asya, Avrupa ve hatta Amerika'da düşük derecede olsa gücü var. En kötü senaryo bunlar kanalıyla İran'ın doğrudan üstleneceği ya da üstlenmeyeceği suikast ve saldırılar olabilir. İran'ın ben doğrudan ABD'yi bu derecede hedef alabileceği bir hazırlık içerisinde olduğunu tahmin ediyorum. Ancak bunun nasıl olacağını kestirmek şu an zor"