Kürecik katile kapatılsın: İsrail'i kör edelim

İsrail’in Filistin’deki katliamlarına karşı atılabilecek adımlardan biri de Kürecik Üssü. Türkiye projeyi onayladığında sadece NATO kullanımını şart koşmasına rağmen buradaki bilgiler İsrail’e aktarılıyor. İsrail’i muhtemel balistik füze saldırısından koruyan en önemli üs konumundaki Kürecik’in durumu tartışılıyor.

Kıymet Sezer Yeni Şafak
Kürecik, Amerika’nın Doğu Bloku’ndan batıya doğru Amerika’ya doğru giden bir ihbar sistemi silsilesinin bir uç beyi konumunda bulunuyor. Söz konusu stratejik konumuyla da Amerika için İncirlik’ten daha önemli bir üs konumunda.

Filistin’de uyguladığı vahşete karşı uluslararası baskılar cılız kalırken, İsrail’e karşı Türkiye’nin elindeki en önemli koz olarak Kürecik Üssü yeniden gündemde. Üssün konuşlandığı sırada Türkiye’nin koyduğu şarta rağmen bu üs İsrail’e koruma sağlamakta kullanılıyor.

Kürecik radar üssü, NATO’nun balistik füze savunması kapsamında, 2010’da Lizbon’daki NATO zirvesinde alınan karar gereği kuruldu.

Gazze'de ateşkes başladı

DİĞER RADARLARDAN ÇOK FARKLI

  • Üssün yapımı ABD personeli tarafından Şubat 2012’de tamamlandı. Radar istasyonunun kontrolü de Avrupa Aşamalı Adaptif Yaklaşımı çerçevesinde NATO Almanya Ramstein Hava Unsur Komutanlığı tarafından yapılıyor. Kürecik Üssü’nde, AN/TPY 2 denilen, bilinen radarlardan farklı olarak çok yüksek irtifayı gözetleyen balistik füze tespit radarları ve füze sistemlerinden oluşan THAAD sistemi konuşlu. Amacı, NATO’yu Rusya ve İran’dan gelecek uzun menzilli balistik füzelerden korumak olan THAAD sistemi radarları, NATO bölgesinde ABD ve Türkiye’de Kürecik’te mevcut bulunuyor. Sisteme dahil edilen NATO dışı ülkeler ise İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan. Ayrıca, Katar’da da bir erken uyarı radarı bulunuyor.

BM Gazze'de ateşkesi memnuniyetle karşıladı: Taraflara anlaşmayı uygulama çağrısı

İsrail'in Gazze'den atılan her bir roketi imha etmesinin bedeli yaklaşık 100 bin dolar

İRAN VE RUSYA’YI GÖZETLİYOR

Kürecik radarı, 120 derecelik bir açıyla bin kilometre genişliğindeki bir bölgeyi tarayabiliyor. Bu özelliğiyle bin 300 kilometre menzilli balistik füzelerine karşı etkin koruma sağlıyor. Mobil olduğu için de bölgeyi etkin gözetleyebiliyor. Sistemin, olası algıladığı bir tehdidi yok edecek füzeleri ise NATO için Polonya ve Romanya’da konuşlu durumda. ABD, füze olmayan yerlerde savunmanın AEGIS gemileri ile sağlanacağını duyurmuştu. Bu doğrultuda sistemin mobil tahrip gücünü AEGIS gemileri oluşturuyor.

ABD Başkanı Biden'dan ateşkes açıklaması: İsrail'e destek vurgusunu yineledi

Pentagon Gazze'den İsrail'e atılan roketlere tepki gösterirken İsrail şiddetine ilişkin soruları cevaplamadı

ERKEN İKAZIN VAZGEÇİLMEZİ

  • Sistemin işleyişi ve kapsama alanına bakıldığında, bölgede atılması olası bir balistik füzeyi, atılış yerine bağlı olarak en uzun süre ve önceden Kürecik ve Katar takip edebilecek konumda. Bu nedenle de Kürecik radarı, bölgedeki balistik füze tehditlerine karşı hayati önem taşıyor. Bu sistem de günümüzde bölgede en çok tehdit algılamasına sahip olan İsrail’in ihtiyacına hizmet ediyor.

Hamas ve İsrail arasındaki ateşkesin ardından Mısır bölgeye güvenlik heyetleri gönderecek

TÜRKİYE’DEN NATO ŞARTI

Türkiye, bu projeyi onaylarken sadece NATO için kullanımını şart koşmuştu. Bu doğrultuda Kürecik radarından elde edilen istihbarat bilgileri, NATO’ya ve ABD’ye gönderiliyor. Ancak İsrail’in ABD ile balistik savunma konusunda var olan özel anlaşması gereği, bu bilgilerin Körfez ülkeleri ve İsrail ile paylaşıldığına kesin gözüyle bakılıyor.

ABD'den çocukları katleden İsrail'e destek: Kendini savunma hakkı var

BİZE KORUMA SAĞLAMIYOR

  • Radarların konuşlanmasına bakıldığında ise sistemin asıl korumasındaki bölgenin Körfez bölgesi olduğu görülüyor. Türkiye’de ise herhangi bir uzun menzilli füze sistemi olmadığından Kürecik radarları Türkiye’yi koruma amacına hizmet edemiyor. Bu radarın kullanılarak Türkiye’nin balistik füze savunması için atılan yere ve hedefe bağlı olarak Karadeniz ve Ege’de AEGIS gemilerinin bulunması zorunlu görülüyor. AEGIS gemilerinin Karadeniz’e girmesi ise Montrö ve uluslararası anlaşmalar gereği hayli zor. Bu şart sağlansa dahi, Türkiye’ye olası bir füze atılması durumunda gemilerin mesafesi nedeniyle bölgesel bir savunma yapılmasına olanak tanımıyor.