Sudan’dan tahliyeler sürüyor

Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki süren çatışmalar nedeniyle ülkeden tahliye edilen vatandaşların sayısı 684’e ulaştı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre; Sudan’da 23 Nisan Pazar günü başlayan tahliye operasyonu kapsamında, Sudan’dan Türkiye’ye getirilen vatandaşların sayısı 684’e ulaşırken, 738 vatandaş ise Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa yolunda. Tahliyeler, şimdiye kadar 3 sefer halinde yapıldı. Dışişleri Bakanlığı ile Hartum ve Addis Ababa Türk büyükelçiliklerinin organizasyonuyla, ilk olarak karayoluyla Etiyopya sınırına getirilen Türkler, daha sonra buradan da otobüslerle Gondar şehrine ulaştırıldı. Türk kafileleri başkent Addis Ababa’ya sevk edildikten sonra THY’ye ait uçaklarla Türkiye’ye getiriliyor. 01.10 sıralarında İstanbul Havalimanı’na inen ilk uçağın ardından Boeing 777-300 tipi ikinci uçak da sabah saat 09.15’te geldi. Sudan’dan kaçan Türk vatandaşları, yaşadıkları zor ve korku dolu anlar yaşadıklarını kaydetti. 25 yıldır Hartum’da yaşayan ve ticaretle uğraşan Abdülrezzak Şahan, “Savaş bölgesi olmasından dolayı zorlu bir süreçti. Ülkemize kavuştuğumuz için mutluyuz. Sudan silahların gölgesinde. Çatışmalar oldukça yoğun” diye konuştu.

Silahların altında tahliye

Hartum’da işçi olarak çalışan Mehmet Kazan, “Çok zorlu günlerdi. Savaşın ortasından geliyoruz” dedi. Mobilya işi yapan Naci Akgün ise, “Sokak savaşları devam ediyor. Sudan güzel bir ülke. İnşallah düzelir ve biz de geri döneriz” diye konuştu. Hartum’dan kaçış yolculuğunu da anlatan Akgün, “12 saatte Etiyopya sınırına vardık. Sonra 4 saat kara yoluyla devam ettik. Bir askerî birlikte konakladık. Sabaha kadar orada bekledik. Sonra bizi oraya yakın bir havalimanına götürdüler. Oradan da Etiyopya Havayolları’nın uçağıyla Addis Ababa’ya naklettiler. Türk uçağıyla da yurdumuza geldik” ifadelerini kullandı. Hartum’da tekstil işi yapan Şükrü Tapan ile eşi Leyla Tapan da ilk kafileyle gelenler arasındaydı. Zor günler geçirdiklerini aktaran Şükrü Tapan, “Öncelikle ne mutlu Türküm diyene. Bu sözün anlamını 100 sene sonra da olsa anlıyoruz. Memleketimize sahip çıkacağız ki Sudan gibi karışmasın. Bundan ders alacağız. Bizim için en büyük endişe geride kalan birçok insan var. Biz ilk kafileyiz” diye konuştu.

El-Beşir hastanede

Sudan ordusu, eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in, Silahlı Kuvvetler’e ait Alya Hastanesi’nde tutulduğunu açıkladı. Ordudan yapılan açıklamada, “30 Haziran 1989 darbesini tertiplemekle suçlanan askeri zanlılardan bazıları, sağlık durumları nedeniyle ve isyan patlak vermeden önce Kober Hapishanesi’ndeki sağlık yetkililerinin tavsiyeleri üzerine, Silahlı Kuvvetler’e ait Alya Hastanesi’nde tutuluyor” bilgisi verildi. Açıklamanın, söylentileri engellemek ve “isyancıların” bazı medya sözcülerinin, halkın kafasını karıştırmak için yaydığı yanlış bilgilendirmeyi önlemek için yapıldığı kaydedildi.

Biyolojik tehdit alarmı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), başkent Hartum’daki Ulusal Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın ordu veya RSF güçleri tarafından ele geçirildiğini ve laboratuvar çalışanlarının tesisten kovulduğunu açıkladı. Laboratuvarda kızamık ve kolera patojenleri ile diğer tehlikeli maddelerin bulunduğunu ifade eden DSÖ, Hartum’da “yüksek biyolojik tehlike riski” olduğunu duyurarak, laboratuvarın kimin kontrolünde olduğuna dair bilgi vermedi.

HDK Kudüs’ü sildi

Sudan’daki çatışmaların tarafların Hızlı Destek Güçleri (HDK) İsrail’in arabuluculuk teklif etmesinden sonra, logosunda bulunan “Kudüs” ifadesini kaldırdı. Hemedti olarak bilinen Muhammed Hamdan Dagalo liderliğindeki HDK’nın logosunda Arapça “Kudüs” yazıyordu.