ABD'nin YPG devletçiği kurma planına Soçi'de büyük darbe vuruldu

Barış Pınarı Harekatı kapsamında Türkiye bir yandan sahada bir yandan da masada çok önemli gelişmelere imza attı.

ABD ile yapılan 'güvenli bölge' mutabakatının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Münbiç, Ayn El Arab, Kamışlı ve Haseke gibi bölgelerin durumunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile masaya yatırdı.

Bu kapsamda Türkiye ile Rusya, Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü yapılanmasını engellemek için 10 maddelik bir mutabakat metni imzaladı.

"Peki bu anlaşmanın imzalanmasıyla Suriye'nin kuzeyinde neler değişecek? Sahadaki olası yansımaları nasıl olacak? TRT World Analisti Yusuf Erim, gelişmeleri yenisafak.com için değerlendirdi.

Soçi'deki mutabakatla birlikte ABD'nin Türkiye sınırlarında bir YPG devletçiği kurma planına darbe vurulduğunun altını çizen Erim, tehlikenin geçmediğine dikkat çekti:

• "Plan şu an sadece güneye kaydırıldı. Washington'dan gelen açıklamalara göre, YPG ile birlikte Rakka ve Deyrizor gibi bölgelerde petrol aramaları yapılacak. Türkiye güvenli bölge ile rahat bir nefes alacak olsa da, tehlike tamamen bitmiş sayılmaz. Rakka ve Deyrizor'daki problemlerin hala çözülmesi lazım. Burada YPG varlığı, Suriye'deki politik çözüm süreci için hala bir tehdittir"

Türkiye'nin Rusya ve ABD ile imzaladığı mutabakatlar: İyi yönleri de eksik yönleri de var

Adana Mutabakatı'nın garanti altına alınması önemli

Türkiye ile Rus arasında imzalanan mutabakatın en önemli maddelerinden biri de Adana Mutabakatı'na yapılan atıftı. Bu anlaşmanın Rusya ile yapılan mutabakatta yer almasının önemine dikkat çeken Erim, şunları söyledi:

• "Adana anlaşmasının geçerliliğinin teyit edilmesi, Türkiye'nin Suriye'deki varlığına meşruiyet kazandırması açısından çok önemliydi. Esed'in şu anki durumuyla Adana Mutabakatı'na tek başına uygulayacak gücü yok. Bu anlaşmanın Ruslar tarafından garanti altına alınması da hayati önemde"

"Adana Anlaşması'nın teyit edilmesi geçici bir durum"

"Türkiye, zaten yeni hükümet geldiğinde Suriye'den çekileceğini ve topraklarını yeni hükümete teslim edeceğini açıklamıştı. Bu Türkiye'nin toprağı devir teslim sürecinde ulusal güvenliğini garantilemek için bir anlaşma gerekecek. Bu anlaşma da yeni hükümetle yapılacak. Bu yüzden, Adana Anlaşması'nın teyit edilmesini geçici bir durum olarak görüyorum."

Türkiye Esed'in meşruiyetini kabul etmiş değil

Rusya ile imzalanan mutabakat sonrası, dış basında 'Türkiye'nin Esed rejiminin meşruiyetini tanıdığına dair' yapılan yorumların doğru olmadığının altını çizen Erim, "Türkiye hala muhalefetin garantörüdür. Türkiye, sadece muhalefet isterse ve kendi çıkarlarıyla uyuşursa Esad ile oturur. Onun dışında Türkiye'nin Esed'e karşı olan duruşu devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu:

Rusya'nın PKK'yı terör örgütü olarak görmesinin zemini açıldı

• "Bu anlaşma, Rusya'nın YPG ve PKK terör örgütü olarak tanıması açısından çok önemli bir ilk adımdır. Böyle bir terör örgütü tanımının zemini hazırlıyor, ilerleyen aylarda ve yıllarda YPG-PKK, Rusya tarafından tanınmış bir terör örgütü olarak tanınma ihtimalini yükseltiyor. Bu Türkiye ve Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından çok önemli"

YPG'nin Tel Rıfat'tan çıkarılması güvenliği tesis edecek

• "Soçi'nin ayrı bir önemi, Tel Rıfat'tan YPG'nin çekilmesi oldu. Bu çok önemli bir gelişme çünkü Tel Rıfat'tan hem Fırat Kalkanı hem Zeytin Dalı bölgesine tehditler vardı. Bu bölgeden YPG'nin temizlemesi hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı bölgelerinin güvenliğine katkılar sunacaktır."

ABD ile yıllarca yapılamayan iş Ruslarla 6 günde yapılacak

"Münbiç için alınan kararlar da çok önemli. Türkiye, ABD ile 1.5 senedir başaramadığını umarım Ruslarla 6 günde başarabilecek. Bu Türkiye-Rusya ilişkilerinin ne kadar stratejik olduğunu ve iki tarafın birbirine güvendiğini gösteriyor. Başarılı bir şekilde tamamlanırsa, artık bu ilişkinin nasıl sağlam temelinin üzerine oturacağını gösterecek. Münbiç çok stratejik bir noktadır. YPG'nin buradan arındırılması ve Türkiye'nin ulusal güvenliği için çok büyük önem arz ediyor"