'WhatsApp gruplarında dolaşıyor'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Hasan Öztürk köşesinde 'WhatsApp gruplarında dolaşıyor' söylentilerini kaleme aldı. Hayrettin Karaman, Yusuf Kaplan, Kemal Öztürk ve Ömer Lekesiz de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Hasan Öztürk, Hayrettin Karaman, Yusuf Kaplan, Kemal Öztürk ve Ömer Lekesiz'in yazılarının en dikkati çeken bölümleri:
0. 'Ben görmedim, WhatsApp gruplarında dolaşıyor'
2015 yılının Mayıs ayının son günü bir gece vakti twitter'da dm'den şu meyanda bir mesaj aldım: “Abi senin kanalda (Ülke tv'yi kast ediyor) falanca bana ve aileme saldırıyor!”

Cevap yazdım, “Emin misin? Yayını izledin mi?”

Cevap, “Yok falanca arkadaş izlemiş de o söyledi de…” Falan da filan da…

2016'nın Haziran ayının ortalarında bu kez cep telefonuma yine bir mesaj, “Beni doğramışsınız!”

“Af buyur… Ne yapmışız?”

“Beni doğramışsınız…”

“Ne zaman, kiminle, nerede, ne yapmışız?”

Cevap, “Ben görmedim, WhatsApp gruplarında dolaşıyor(!) Bana da bir arkadaşım mesaj attı (!)”


Hasan Öztürk'ün yazısının tamamını okumak için tıklayınız:
1. Din kardeşlerimiz arasında çatışma olursa ne yapalım?
Zalimlerin zulmünden kurulmak ve hak yolunda savaşı kazanmak için neler yapalım?

“Allah ve Resulü'ne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenleri sever” (Enfal: 46)


Hayrettin Karaman'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız:
2. Zihnî işgal, yüzyıl sonra, meyvesini verdi
Bütün bu türbülansların, altüstoluşların merkezinde biz varız yine

Yüzyıl önceki hesaplar güncelleniyor, stratejiler yenileniyor, haritalar bizim üzerimizden yeniden çiziliyor

Şu kesin artık: Türkiye'nin geleceği, dünyanın geleceğidir: Türkiye'nin bizim üzerimizden sahnelenen oyunlara, sahneye konulan planlara göstereceği tepkinin niteliği, dünyanın alacağı şeklin belirlenmesinde kilit rol oynayacak


Yusuf Kaplan'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız:
3. Ne yapmamız gerektiğine dair fikirlerimi yazayım
Büyük Türkiye hayalinden heyecanlanmayan kimse yoktur. Zira Türkiye'de yaşayan herkesin, güçlü ve müreffeh bir ülkede yaşama arzusu taşıdığına eminim. Heyecanlanmayan zaten bu topraklara kendini ait hissetmiyordur.

Kanımca ayrıldığımız nokta, 'büyük Türkiye' hayalini kimler, nasıl gerçekleştirecek?' kısmıdır.

Dün yazdığım konunun devamı olan bir tartışma okuyorsunuz. Yani dünyada, özellikle Batı'da derin bir sarsıntı var. Batı içe kapanıyor, kendinden olmayan milletleri ve ülkeleri dışlıyor ve yasaklıyor. Bu nedenle büyük bir kaosa neden olacak. Bu durumda Türkiye ne yapacak, ne yapmalı?


Kemal Öztürk'ün yazısının tamamını okumak için tıklayınız:
4. Kudüs'te her yol Beytü'l-Makdis'e çıkar
Beytü'l-Makdis'in Pamukçular Kapısı'ndan çıkıp, Miraç Yolu'nun (Ağlama Duvarı'nın) kuzeyinden önce Müslüman Mahallesi ile Yahudi Mahallesi'nin arasından geçip, Hristiyan Mahallesi'yle Ermeni Bölgesi'nin arasındaki eğimi gittikçe artan çarşı yokuşundan el-Halil Kapısı'na ulaşırsınız.

Beytü'l Makdis'teki müsellem ve mütevekkil yüzlerden, şıracıların, şekerlemecilerin, şaldan bebek arabasına, makyaj malzemesinden Pieta'ya hemen her şeyi satan esnafın meraklı, karşısındakini ikna etmeye hazır suretlerine muhatap olarak ve telaşsız yürüyüşte bile ille de birilerine çarparak ve karşı çarpışlara maruz kalarak ulaştığınız için, el-Halil Kapısı sükunetiyle adına yarışır bir şekilde Dost Kapısı'nda olma hissi sunar size.

El-Halil'den çıkıp, Kudüs surlarını solunuza alarak sürdürürsünüz yürüyüşünüzü. Bu bölge Nebi Davut Kapısı'na (Sion Tepe'sine) varıncaya kadar park ve aynı zamanda yürüyüş yolu olarak tanzim edilmiştir. Yahudilerin, sanki “Bakın bizim işgalimizdeki yerleri ne güzel de tanzim ediyoruz” dercesine, Kudüs'ün dününe ve bugüne dair bilgilendirici haritalarla, krokilerle de süsledikleri bu alanda (özellikle Sion Tepesi'ne yaklaştıkça) kippalı, peyotlu, perçem sakallı, leğen şapkalı Yahudilerle temas edersiniz.


Ömer Lekesiz'in yazısının tamamını okumak için tıklayınız: