Aşkın Önder, Balat'ta dört katlı bir binayı satın alarak hem galeriye, hem sanatçıların kalabileceği bir apart otele, hem de eşiyle birklikte yaşadıkları sıcak bir yuvaya dönüştürmüş. Dünyada bir ilki gerçekleştiren Galeri Eksen Balat'ta sanatla bağlantısı olan herkes konaklayabiliyor.
Sanat galerisi gezmeyi seviyorsanız Balat'ta yeni açılan Galeri Eksen'i gezmeye bayılacaksınız. Galeri Eksen Art Suites adıyla açılan galerinin sahibi Aşkın Önder. Doğru bildiniz, Nişantaşı'ndaki Galeri Eksen'in sahibi. Nişantaşı'nın artık soğuk ve yüzeysel gelen havasından sıkılan Önder, Balat'ta bu dört katlı binayı satın alarak hem galeriye, hem sanatçıların kalabileceği bir apart otele, hem de eşiyle birklikte yaşadıkları sıcak bir yuvaya dönüştürmüş. Sanatla bağlantısı olan herkes sergi açsın ya da açmasın burada kalabiliyor.
DÜNYADA BİR İLK
Binanın giriş katı galeri ve kafe olarak hizmet veriyor. Merdivenlerden sonraki iki kat apart otel olarak düşününülmüş ve en üstte de galeri sahipleri yaşıyor. Bu konsept dünyada bir ilk aynı zamanda. Peki kimler kalabiliyor diye sıralamak gerekirse, sanatçılar, sanat tarihçileri, eleştirmenler, sanat yazarları, sanat eğitimi alan öğrenciler, küratörler, arkeologlar, galericiler, koleksiyonerler, şairler, yazarlar, fotoğrafçılar, yönetmenler kalabiliyor. Balat'ta 300'ün üzerinde normal oda kiralanıyor. Ama bu tarihi semtten beslenmek isteyen sanatçılar için kalacak bir yer yoktu. Galeri Eksen, büyük bir boşluğu dolduruyor.
KIŞIN SICAK YAZIN SERİN
Galeri Eksen'in bulunduğu bina 100- 150 yıllık. Galeriyi ziyarete gelenlerin ilgisini çeken bir diğer şey binanın altında bulunan su kuyusu. Restorasyon sırasında üzeri kapalı olan bu kuyuyu açtıran Önder, burada da birkaç sanat eseri sergilemeyi düşünüyor ama öncelikle bu kuyunun içine uygun eserlerin üretimesi gerekiyor. Kuyunun derinliği 12-13 metre kadar. Binanın yüksekliğiyle aynı. Böyle bir kuyu açtırmanın şimdiki bedelinin 100 bin civarında olduğunu söyleyen Önder, "Kuyu binanın içerisindeki ısıyı dengeliyor. Kışın sıcak yazın da serin oluyor" diyor. Hiçbir depremde hasar görmemiş.
BALAT SANAT MAHALLESİ
Birkaç ay önce Balat ile ilgili yine bu sayfalarda bir dosya yapmıştık. Hatta haberin başlığını 'Balat'ın kaderi Tophane'ye benzemesin' olarak atmıştık. Sanatçıların ve galericilerin kabusu da bu. Çünkü emlakçılar parası olan insanın değerli olduğu anlayışıyla fiyatları yükseltiyor. Her şey rant meselesi. Kendilerinden cesaret alarak birçok galerinin açıldığını söyleyen Önder'in hayalindeki Balat'ın sokaklarında sanatçılar resim yapıyor, bir köşede sokak sanatçısı müziğini icra ediyor, her gün sergi açılıyor, her yerden sanat enerjisi fışkırıyor. Tıpkı filmlerdeki gibi bir sanat mahallesi
RESSAMLAR DA BAL GİBİ YAŞAR
Önder, sanatın ticari yönünün olduğunu savunuyor. Eskiden bir sanatçının sadece sanatını yaparak hayatını idame ettirebileceği düşüncesi zayıfken şimdi güçlü. Önder, bunda Bedri Baykam'ın büyük bir payı olduğunu düşünüyor ve "Türk sanatında bir ressamın para kazanıp rahat bir şekilde hayatını sürdürebileceğini Bedri Baykam'dan öğrendik" diyor.
Bazı galerilere girmeye korkuyorum
Önder, galerici olduğu halde kendisinin bile bazı galerilere girmekten korktuğunu itiraf ediyor. Çünkü içeriye giriyorsunuz boş bir salon. Resimlerle başbaşasınız. Soğuk bir ifadeyle karşınızda galerici dikiliyor. Bazı galerilere girdiğinizde ise çok pahalı bir mağazaya girmiş gibi hissedebilirsunuz. "Aman bir şey kırıp dökmeyeyim parasını benden keserler" dediğiniz oluyordur. Önder, tanıdığımız bütün galericilerden çok farklı, eserler hakkında sizinle saatlerce konuşabiliyor.
Cem Yılmaz iyi bir ressam olabilirdi
Eskiden bir ressamın resmini yaparak hayatını kazanması düşüncesinin zayıflığı yüzünden pek çok insanın karikatüre yöneldiğini söyleyen Önder, bir ülkenin neslinin öylece sanattan koptuğunun altını çiziyor ve ekliyor: "Mesela Cem Yılmaz. O da iyi bir karikatüristmiş. İyi bir ressam da olabilirdi pekala. Enerjisine baksanıza sahnedeki. O enerjiden nasıl resimler çıkardı. Hitler'in ressam olamama hikayesi gibi. Sanatçı olmak bir enerji işidir."