Siyasetin sesi şarkılardan güçlüdür

Eurovision bu yıl İsveç’te. 61. yaşındaki yarışmanın gündeminde yasaklanan Filistin ve KKTC bayrakları, Tatar Sürgününü konu edinen Ukrayna, milyonlarca avro harcayıp en ünlü yıldızını yollayan Rusya var. Tarihi müzikten çok siyasi olaylarla dolu bu şov, kimileri için bir eğlence kimilerine göre ülkelerin dış politika aracı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
ORHAN ORHUN ÜNAL
Eurovision'u nasıl bilirsiniz?Bir çoğumuz için ülke şarkılarının yarıştığı bir etkinlik olsa da dünyanın bu en büyük televizyon şovu her zaman ülkelerin politik mesajlarının bir aracı olmuş durumda. Bu yıl 61. kez düzenlenecek ve İsveç'in ev sahipliğindeki yarışma şimdiden siyasi tartışmaların odağına yerleşti.

TATAR SÜRGÜNÜ YARIŞMADA

Bugün 500 milyondan fazla insanın takip ettiği Eurovision bu sene de çok konuşulacak yine çok tartışılacak. 14 Mayıs'ta Ukrayna'yı Kırım Tatarı Susana Jamaladinova'nın (Cemile) temsil edeceği haberi dünya ve Türk medyasının gündemine oturmuşken, herkesin ilgisi birden Sovyet dönemindeki Tatar sürgününe çevrildi. Cemile, '1944'ü bu acıları yaşayan babaannesine ithaf ediyor.

RUSYA'NIN TARKAN'I YARIŞMADA

Rusya'nın Avrupa Yayın Birliği (EBU) nezdindeki engelleme çalışmaları sonuçsuz kalırken, Putin yönetimi de karşı salvo olarak ülkesinin en popüler ismini yarışmaya yollama kararı aldı. Sergey Lazarev, birden Avrupa gündemine oturdu. Rusya'nın amacı ise, birinciliği getirerek hem imajını düzeltmek hem de Tatar meselesini geri plana atmak. Fransa ile Rusya arasında geçeceği tahmin edilen birincilik yarışında, amaç yine politik.



KKTC VE FİLİSTİN BAYRAĞI YASAK


Eurovision bayrak kriziyle dünyanın gündeminde. Filistin, KKTC ve Kosova'nın aralarında olduğu çok sayıda ülkenin bayrakları yasaklandı. OGAE Türkiye Uluslararası İlişkiler Koordinatörü ve müzik blogger Osman Kural ile konuşuyoruz, kendisi Eurovision'un ekonomi-politiğini en iyi bilen ve araştıran isimlerden.

MEDYA VE SİYASET İÇ İÇE

“Bu yarışmanın siyasi bir misyonu yoktu ancak zaman içinde politize eden siyaset ve medya oldu" diyen Kural, “Bu aslında genel bir paket. Bir şarkının birinciliği, 3 dakika içindeki beste, sözler, sahne şovu, o dönemdeki ülke imajınız gibi onlarca faktörün bir araya gelmesi ile ilgili" diyor. Eurovision'un tümüyle politik olduğu ifadelerini eleştiren Kural gerekçesini şöyle açıklıyor: “Eurovision'da verilen mesajlar ya da politik içerik prim yapsa idi, mesela hemen her yıl barış şarkıları söyleyen İsrail'in üst sıralarda yer alması gerekirdi. 2009 yılında Gürcistan ile savaş halindeki Rusya'da yapılan yarışmaya Gürcü ekibi “Putin'i istemiyoruz' adında bir şarkı ile katılır, EBU şarkıya siyasi bulunduğu gerekçesiyle müdahale eder. Mesela, 2013 Eurovision Şarkı Yarışması'nda İsviçre'yi temsil eden Takasa adlı grup, Selamet ordusu adlı tarikatı temsilen yarışmaya katılır, gündem olur sonuç koca bir sıfır. Kısacası, ben Eurovision'un kendi iç dinamikleri ile değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

EUROVİSİON'UN GİZLİ TARİHİ

Araştırmacı ve yönetmen, Stephen Oliver'a göre, Eurovision'un gizli tarihi her zaman siyasi bir gündeme sahip. Yarışma temelde Batı ve Batılı değerlerin dünyaya tanıtılması etkinliği. Stephen Oliver, yarışmanın sonraki yıllarda sonra Sovyetler Birliği ve Doğu bloku ülkelerine karşı ideolojik bir savaş makinesine dönüştüğünü belirtirken, 1990'larda Berlin Duvarı yıkılan ve küreselleşen dünyanın eğlence makinesi, 2000'li yıllarda ise farklı siyasal ve sosyal kimliklerin temsil şansı bulduğu bir arena olarak görüldüğünü paylaşıyor.

SAVAŞ KARŞITI



1980'li yılların sonunda Doğu Bloku'nda yaşanan huzursuzluk Eurovision yarışması harekete geçirir ve 1989 yılında Yugoslavya'nın “Rock me" birinci seçilir. Ertesi yıl yarışma o dönem Yugoslavya toprağı olan Zagreb'de yapılır ve ne tesadüf şampiyonluğu İtalya adına Tuto Cutungo kazanır. Şarkısının adı: “Birleşik Avrupa." Miloseviç katliamları Avrupa'nın göbeğinde sürerken, özgürlük için savaş veren Bosna'nın temsilcileri, 1995 yılında savaş ortamından adeta kaçarak savaş karşıtı şarkısı ile yarışmaya katılır, dünya basınında bu olay büyük ses getirir. 2000'li yıllarda AB, tarihinin en büyük bütünleşmesine hazırlanırken, Eurovision küçük ülkelerin yeni eğlencesidir artık.

Eurovision bizim için unutulmaz hatıradır

'Sarışın Türk kadını olmaz'



1975: Yarışmayı kazanan Semiha Yankı, “İsveç'e gitmeden önce 'Sarışın Türk kadını olmaz' gerekçesiyle, TRT yetkililerinin emriyle saçım kahverengiye boyandı" diyor.

Opera: Çetin Alp'in sonu oldu



1983: Çetin Alp, Opera adlı şarkıyla katılır ve eser tüm zamanların en kötü Eurovision şarkısı seçilir. Yarışmanın sonucu sanatçının kariyerin de sonu olur.

Ajda: Yurda ayak basamadı

1980: Büyük umutlarla gidilen Petrol şarkısı sonuncu olunca Ajda 1 yıl Türkiye topraklarına adım atmaz.

Almanya oyunu



2002'deki yarışmada Almanya telefon oylamasında hile yapar. 2003'ün galibi ise Sertab Erener olur.
1984: 'Halay' ülkemizi temsil ederken, şarkının girişinde Arif Sağ bağlaması ile solo yapar. Ancak o dönemin yetkilileri bağlamayı veto eder ve şarkının düzenlemesi neredeyse tümüyle değişir. Yıllar sonra 1997'de Dinle adlı şarkı ile ülkemize üçüncülük getirir.