'Tehditler azalmadı'
Özgen, "Özellikle Fethullahçılar diye tanınan tarikatın esas gayesinin, şeriat düzenine dayalı bir devlet kurmak olduğu, bunu gelecek kuşakları kendi emelleri doğrultusunda eğitmek suretiyle gerçekleştirme yolunu seçtikleri ortaya çıkmıştır" dedi. Özgen, bu tarikat ve lideri hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, yetkililerin konunun "abartılmamasını" istediklerini, bu tarikata "büyük bir müsamaha gösterildiğini" ileri sürerek, "Bu tutum sözkonusu tarikatın devlet destekli olduğu kuşkularını uyandırmaktadır" dedi.
'Vahim olay'
Eralp Özgen, Türkiye'de cezaevlerinin olumsuz koşulları nedeni ile cezanın ıslah amacının sağlanamadığını, aksine koğuş sisteminin getirdiği olumsuzlukların cezaevlerini adeta bir "suç okulu" işlevi gördüğünü savundu. Avukatlık Yasası'nın bir türlü çıkarılmamasını da eleştiren Özgen, konuşmasında uluslararası tahkime olanak sağlayan Anayasa değişikliğine de değindi. Bu değişiklikle Danıştay'ın inceleme yetkisinin görüş bildirmeye dönüştürüldüğünü, görüş bildirmenin yasa tasarıları için de bulunduğunu, ancak bugüne kadar bunun uygulanmadığına dikkati çeken Özgen, şöyle konuştu: "Bu değişikliğin bir dış baskı sonucu gerçekleştirildiği ya da bazı yabancı kuruluşlarca Türk yargısına duyulan güvensizliğin hükümetimiz ve parlamentomuz tarafından da paylaşıldığı yolunda eleştiriler yapılmaktadır.
Türk yargısına güven duymayan bir siyasi iktidardan, yargı reformunu gerçekleştirmesini beklemenin bir anlamı yoktur."
'Hayat bu kadar ucuz olmamalı'
Cumhurbaşkanı Demirel tarafından veto edilen Af Yasası'na ilişkin görüşlerini de açıklayan Özgen, affın ceza yasasının suçu önleyici etkisini ortadan kaldırdığını söyledi. Af Yasası ile bazı öldürme fiillerine verilen cezalara getirilen indirimlere örnekler veren Özgen, "İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır. Cezaların İnfazı Hakkındaki Yasa'nın özellikle şartlı salıverme hükümlerin mutlaka değiştirilmesi gerekir" dedi.