Ara tatilin keyfini ev oyunlarıyla çıkarın

Okullar ara tatile girdi ve ev oyunları kutularından çıktı. Akıl ve zekâ oyunları; çocukların görsel algı, problem çözme, dikkat, stratejik düşünme gibi temel yaşam becerilerini geliştirmeyi sağlıyor. Uzman Psikolojik Danışman Merve Şirikçi Turhan, bütün bu kazanımların yanında oyunun çocuğu tanımanın en iyi yollarından biri olduğuna ve oyun oynarken onların da ebeveynlerini tanıdığına vurgu yapıyor.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Uzman Psikolojik Danışman Merve Şirikçi Turhan.

Zeynep Tuba Kesimli

Çocuklarınızla evde en çok hangi oyunları oynuyorsunuz? Evcilik, araba yarışı, saklambaç, aşçılık? Oyun kurma ve oyunu sürdürme konusunda çok da başarılı olamayan bir anne olarak ben oyumu kutu oyunlarından yana kullanıyorum. Çocukların oyun esnasında en saf, katıksız hâllerini görebilmem, yaş farkımıza aldırmadan rakip olabilmemiz, belli kurallar dâhilinde oyunu sürdürebilmemiz ve fark etmeden elde ettiğimiz kazanımlar kutu oyunlarını tercih etmemde etken oluyor. Çocukluğuma baktığımda evimizde geçmişi yüzlerce hatta binlerce yıla dayanan satranç, dama, domino ve mangala gibi oyunların olduğunu hatırlıyorum. Son yıllarda ise bu kadim oyunların aralarına yenileri katıldı. Artık mahalle kırtasiyelerinden zincir kitapçılara kadar her yerde kutu oyunları satılıyor, hatta sadece kutu oyunu satan, üreten firmalar var. Bazı oyunların turnuvaları düzenleniyor. Evinde kutu oyunu olmayan yok neredeyse. Bu hafta kutu oyunları olarak adlandırdığımız akıl ve zekâ oyunlarını ele aldık ve TAZOF’ta (Tüm Akıl ve Zekâ Oyunları Federasyonu) usta eğitmenliği yapan Uzman Psikolojik Danışman Merve Şirikçi Turhan’la görüştük.

OYUN BİR İHTİYAÇTIR

Merve Turhan kutu oyunlarından bağımsız olarak oyunun, karşılanması gereken bir ihtiyaç olduğunu ve insanın içgüdüsel olarak oyun oynadığını, bu sayede birbiriyle bağ kurduğunu ve insanoğlunun var olduğu günden bu yana hayatımızda olduğunu söyledi, ilk olarak. “Okumayı, yazmayı, konuşmayı öğreniriz ama oyun oynamayı öğrenmeyiz ve belki de öğrenmediğimiz tek eylemdir.” diye de ekledi.

OYUNLAR ÇAĞ İLE DOĞRUDAN İLİŞKİLİDİR

Çocukluğumun son dönemlerinde popüler olmaya başlayan oyunlardan biri de Monopoly idi. Caddebostan’a, Sirkeci’ye, Nişantaşı’na otel dikmek için uğraştığımız ve popülerliğini hâlâ koruyan bu oyundan hareketle kutu oyunlarının ideolojilerle, modern yaşam tarzıyla bir bağlantısının olup olmadığını sorduğumda şöyle yanıt aldım: “Oyun; kültürü, hukuku, felsefeyi oluşturan ve toplumu inşa eden önemli kavramlardan biri. Çoğu antik oyun, savaş taktiklerini, savunma ve saldırma hamlelerini çocuklara öğretmek için kullanılmaktaydı. Bunların yanı sıra bir örnekle açıklamak gerekirse binlerce yıllık geçmişi olan Go oyunu, Taoizm ve Yin Yang felsefesine dayanır. Saldırma ve savunma arasında mükemmel bir denge vardır. Strateji oyunlarından beklediğimiz mantık algısının yanı sıra tecrübe ile kazanılan sezgi, Go oyununda önemli olan noktalardan biridir. Budizm’in ‘Mantığa dayanan bir aydınlanma, aldatıcı aydınlanmadan başka bir şey değildir.’ öğretisi ile uyuşur. Demem o ki, oyunların ortaya çıktığı çağ ile kullanım alanları doğrudan ilişkilidir.”

OYUN İYİLEŞTİRİR

Akıl oyunlarını severek oynadığımızı söylemiştim. Geçtiğimiz günlerde aralarında 61 yaş fark olan babam ve oğlumun masa başında yaşlarının eşitlendiğini görünce Merve Şirikçi Turhan’a kutu oyunlarının kazanımlarını, birleştirici/bütünleştirici etkisini sordum. Turhan, oyunların, birleştirici ve bütünleştirici etkisinin bir anlamda onları ‘’iyileştirici’’ kıldığını söyledi ve şöyle devam etti. “Kişi kendini, duygularını, baş etme yöntemlerini gözlemleyerek karşısındaki kişiye dair de bir bakış açısı kazanıyor. Akıl ve zekâ oyunları çocukların görsel algı, problem çözme, kısa ve uzun süreli bellek, mekânsal algı, duygusal zekâ, dikkat, stratejik düşünme, el göz koordinasyonu ve üretken düşünme gibi temel yaşam becerilerini geliştirmeyi sağlıyor. Her oyun her gelişim alanına hitap edemez fakat her çocuk akıl ve zekâ oyunlarını sever. Bireyi en iyi oyun oynarken tanırız. Kaygılarını, değerlerini, öfkeliyken davranışlarını, lider olduğunda neler yaptığını oyun oynarken gözlemleriz. Çocuğunuzu tanımanın en iyi yolu onlarla oyun oynamanızdır. Oynarken onların da sizi tanıdığını unutmayın.”

NEYE GÖRE NEYE GÖRE OYUN SEÇELİM?

Piyasada farklı gelişim alanlarına hitap eden yerli/yabancı onlarca kutu oyunu var. Hemen her oyun için bilgilendirici videolar yer alsa da bu kadar çok seçenek arasından çocuğunuza uygun oyunu seçmek kimi zaman kafa karıştırıcı olabiliyor. Uzmanımıza aileler oyun seçerken neye dikkat etmeli diye sorduğumda şu yanıtı aldım: “Hiçbir çocuğun bir başka çocuğa benzemediğini hepimiz biliriz. Buradan yola çıkarak her çocuğun gelişimsel ihtiyaçları da birbirinden farklı olur. Peki, çocuğumuzun ihtiyaçlarını nasıl tespit ederiz? Bir çocuğun fiziksel veya bilişsel anlamda gelişime ihtiyaç duyup duymadığını en kısa ve etkili olarak; yaşıtlarına göre hangi aşamada olduğunu gözlemleyerek belirleyebiliriz. Akıl ve zekâ oyunları seçerken çocuğunuzda hangi alanı geliştirdiğini

belirlediğinizde seçimin büyük bir kısmı tamamlanıyor. Çocuğunuzun ihtiyacına uygun bir alan ise sadece yaş ve oyuncu sayısına bakmanız ve seçim yapmanız gerekiyor. Oyun seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise orijinal oyundur. Sağlık standartlarından, uluslararası testlerden geçmemiş oyun materyallerini, en değerli varlığımız olan çocuklarımıza vermek istemeyiz. Bu konuda bilinçli tüketim ise değerli ebeveynlere düşüyor.”

HER EVDE OLMASI GEREKEN OYUNLAR

Akıl ve zekâ oyunları çok geniş bir yaş skalasına, ilgi alanına hitap etse de uzmanından tavsiye istedim. Merve Şirikçi Turhan “Çocuğunuzun iyi olduğu/gelişmesi gereken alanları ve bu alanlara uygun akıl ve zekâ oyunlarını belirleyerek seçim yapabilirsiniz. Çocuğunuz ilkokul veya ortaokuldaysa öğretmeni ile turnuvalara hazırlanma durumunu görüşebilir ve turnuva oyunlarını alabilirsiniz. Her evde olması gerektiğini düşündüğüm beş oyunu sorarsanız, Becerikli Yapılar, Q-Bitz, Equilibrio, Kulami ve Küre diyebilirim.” dedi ve son bir öneride bulundu. “Aldığınız oyunların hepsini aynı anda vermemenizi tavsiye ederim. İki haftada bir oyunları değiştirirseniz siz de çocuğunuzdaki gözle görülür değişimi fark edebilirsiniz.” Herkese keyifli oyunlar!

LGBT propagandasının en büyük hedefi: Çocuklar