Kızıl Sultan mı, Ulu Hakan mı diye Osmanlı tarihinin en çok tartışılan padişahı olan İkinci Abdülhamid'in yaşamı üzerine bir kitap yazan Dr. Hüseyin Özdemir, kitapta belgelerle İkinci Abdülhamid'in yaşamını anlatıyor. Özdemir, İkinci Abdülhamid'in ölümünün bilinenin aksine bir sebebe bağlı olduğunu belgelerle ortaya koyuyor. 10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda 76 yaşındayken yakalandığı zatürrenin ilerlemesi sonucu veremden öldüğünü bildiğimiz İkinci Abdülhamid'le ilgili Özdemir, kitabında şu ifadelere yer veriyor: 'II. Abdülhamid Han'ın zatürreeden veya veremden öldüğü yazılıp çizilir. Oysaki Abdülhamid Han, imtila-i mide (mide dolgunluğu) ve ozuma-i rei neticesinde kalp zafiyetinden vefat etmiştir.'
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hüseyin Özdemir, Belgelerle İkinci Abdülhamit Han isimli kitabında İkinci Abdülhamid'in ölümüyle ilgili birçok konuyu kamuoyu ile paylaştı. Kitapta, Abdülhamid Han'ın, imtila-i mide (mide dolgunluğu) ve ozuma-i rei neticesinde kalp zafiyetinden vefat ettiği doktor raporları belge sunularak anlatılıyor. Abdülhamid Han'ın kap yetmezliğinden mi zatürreeden mi öldüğü konusunda farklı yorumların olduğunu hatırlatan Özdemir, Abdülhamid Han'ın zehirlendiği konusunda da akıllarda soru işareti olduğuna dikkat çekerek, 'Turgut Özal'ın ölümüne kadar Müslüman Türk liderlerinin zehirlenme şüphelerini göz önüne aldığımızda bu şüphenin de göz ardı eilmemesi gerekir. Çünkü Abdülhamid Han'ın daha tahta yeni çıktığında başlayan Ali Suavi baskını, 1905'te Ermeniler'in suikast teşebbüsleri, 1906'da uzun süren ateşli hastalığı bu zehirlenme ihtimalini de düşündürmektedir' ifadelerini kullandı.
Kitabında İkinci Abdülhamid'le ilgili öğrendiğimiz bilgilerin çoğunun tashihe muhtaç olduğunu söyleyen Özdemir, Abdülhamid Han'ın ölümünün bilinenin aksine bir sebebe dayandığını doktor raporlarıyla açıklıyor. Özdemir, 'II. Abdülhamid Han'ın zatürreeden veya veremden öldüğü yazılıp çizilir. Oysaki Abdülhamid Han, imtila-i mide (mide dolgunluğu) ve ozuma-i rei neticesinde kalp zafiyetinden vefat etmiştir' diyor.
