Mehmet Görmez’den Ayasofya açıklaması: Erdoğan İslam dünyasının duygularına tercüman oldu

Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi kararı, hem Türkiye’nin hem de dünyanın gündemine oturdu. Müslüman alemini sevince boğan haberin ardından açılmalarda peş peşe gelmeye başladı. Son olarak Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kararın ardından açıklama yaptı. Ayasofya’nın hem din ve medeniyetler, hem de İslam ve Türk tarihi açısından ihtişamlı bir geçmişe sahip olduğunu belirten Görmez, “Nihayet Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmış olması her türlü takdirin üzerindedir. Bu vesileyle ifade etmek gerekir ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem milletimizin hem tüm İslam dünyasının birikmiş duygularına tercümanlık eden bu adımı her şeyden önce derin bir saygı, güçlü bir güven ve sağlam bir aidiyet duygusunu yeniden inşa etme potansiyeli taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez

Haftalardır gündemden düşmeyen Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilip çevirilmeyeceğiyle ilgili milyonlar Danıştay'dan gelecek karara kilitlenmişti. Danıştay 10. Dairesi, 10 Temmuz’da tarihe geçen bir karar imza atarak Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Hem Türk hem de dünya basını gözlerini bu karara çevirdi. Dünyanın her kçşesinden açıklamalar art arda geldi. Son olarak Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de Ayasofya’nın camiye çevrileme karraına ilişkin memnuniyetini dile getiren açıklamalarda bulundu.

Necip Fazıl'ın sesinden "Bugün mü yarın mı bilemem fakat Ayasofya açılacak"
Türkiye'nin merakla beklediği Danıştay kararı için geri sayım sürerken, Necip Fazıl Kısakürek'in Ayasofya ile ilgili sözleri sosyal medyanın gündemine oturdu. İşte Kısakürek'in sesinden,
“Gençler!
Bugün mü yarın mı bilemem.
Fakat Ayasofya açılacak' sözleri.

Yunan Başbakan Miçotakis'ten hadsiz sözler: Türkiye'nin Ayasofya kararı AB'yle ilişkilerini de etkileyecek

"Hem insanlık hem İslam alemi için önemli bir mabed"

İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in dünyaya teşriflerinden iki yüz yıl kadar önce mabet olarak inşa edilen, hem din ve medeniyetler, hem de İslam ve Türk tarihi açısından ihtişamlı bir geçmişe sahip olan yapının cami statüsüne kazandırılmasından dolayı memnun olduğunu belirten Görmez, “Bu kadim mabedin, ilk banileri tarafından, içinde kâinatı yoktan var eden ve tek olan Allah'a ibadet gayesiyle bir mabet olarak inşa edildiğini ittifakla kaydetmektedir. Esasen bu ulvi gaye, Feth-i Mübîni Peygamber müjdesine nail olma şerefiyle gerçekleştirme bahtiyarlığına erişen Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethiyle birlikte hiçbir aksamaya meydan vermeksizin geçtiğimiz yüz yılın başlarına kadar kesintisiz bir şekilde devam etmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Ayasofya' açıklaması: Kimsenin bizim ibadethanelerimize karışma hakkı yoktur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Levent Camii temel atma törenine katıldı. Burada, Ayasofya'ın ibadete açılmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Biz nasıl dünyanın diğer ülkelerinde kendi vatandaşlarına hizmet veren ibadethanelere karışmıyorsak, kimsenin bizim ibadethanelerimize karışmaya hakkı yoktur. Ülkemize Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar doğrudan egemenlik haklarımıza saldırı anlamını taşımaktadır” dedi.

“Fatih’in emaneti aziz milletimize emanet edildi”

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul'un Fethi’nden hemen sonra yayınladığı Emanname/Ahitname’ye de değinen Görmez “İstanbul'da yaşayan bütün gayrimüslimleri inançlarında, ibadetlerinde ve yaşantılarında hür bırakmış; ‘Kendimizi korur gibi sizleri de koruyacağız’ diyerek ibadethaneleri başta olmak üzere her türlü̈ can ve mal emniyetlerini koruma altına almıştır. Ancak bir istisna olarak yukarıda zikredilen ulvi gayeye istinaden Ayasofya'yı camiye çevirerek onun kıyamete kadar bir İslam mabedi sıfatıyla varlığını sürdürmesi kayd u şartıyla vakfedip Aziz Milletimize emanet etmiştir” şeklinde konuştu.

Ayasofya için 26 yıldır mücadele veren İsmail Kandemir: Sevinçten ağladık

“Türk milleti Ayasofya’yı itinayla korudu”

Fetih öncesi zamanlarda yer yer bizzat kendi inananları tarafından ağır tahrip ve yıkımlara maruz bırakılan yapının milletimiz tarafından daima korunduğunu dile getiren görmez, “Tevhidin simgesi olarak ilave edilen minareleri ve yüz yıllar boyunca müminlerin Rahmân ve Rahim olan Allah'a yaptıkları secdelerle ilk banilerinin ulvi gayelerini berhayat kılan mabet özelliğinin devamlılığı sağlanmıştır. Ayasofya, içinde ibadet edilen bir mabet olmanın ötesinde, astronomiden fıkha matematikten kelama kadar pek çok alanda etrafında inşa edilen ilim müesseseleriyle, isminin (Hagia Sophia) hakkını verircesine ilahî bilgeliğin tahsil edildiği bir ilim ve hikmet külliyesi olarak 1934'e kadar beş asır boyunca varlığını devam ettirmiştir” ifadelerini kullandı.

Necip Fazıl'ın Ayasofya sözleri gerçek oldu: Sonunda açıldı

  • Görmez şöyle devam etti: “Ayasofya, 1934'te, önce tamirat gerekçesiyle ibadete kapatılmış, daha sonra ise radikal bir kararla müzeye dönüştürülmüştür. O günden bugüne hem mabet masuniyetine hem tarihsel müktesebata hem de vakıf geleneğimize aykırı bir şekilde işleyen bu durum milletimiz nezdinde büyük bir burukluğa yol açmış, yaşanılan hayal kırıklığı toplumda giderek genişleyen bir huzursuzluğun kaynağı olmuştur. Ayasofya'nın ibadete açılıp açılmaması hususunun, çeşitli mahfillerde zaman zaman bir bağımsızlık ve özgürlük, hatta bir vesayet konusu olarak takdim edilmesi ise daima bir ukdeye dönüşmüş ve milletimizin her ferdini derinden yaralamıştır”

Milletimiz Ayasofya açılsın diyor: Tüm Türkiye Danıştay'ın kararını bekliyor

“Dinler arası çatışmanın işareti olamaz”

Ayasofya’nın açıldığı andan itibaren Batı’nın eleştiri oklarına hedef olduğunu vurgulayan Görmez “Batı muhitlerinde yazılıp çizildiği gibi, kiliseden camiye değil, beş asırlık bir cami iken çevrildiği müzeden asli hüviyeti olan camiye yeniden dönüştürülmüştür. Binaenaleyh Ayasofya'nın bir İslam mabedi sıfatıyla yeniden ibadete açılmasını küresel ölçekte sınır tanımaz bir gerilim edebiyatının parçası olarak ele almak ve bu masum ve haklı talepleri muhtemel bir dinler ve medeniyetler arası çatışmanın işareti olarak kodlamak son derece yanlıştır. Bu husus tarih boyunca tüm dinlere her zaman özgürleştirici alanlar açmakta zorlanmamış bir medeniyetin müntesipleri tarafından ibretle karşılanmaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ayasofya açıklaması: Milletimizin ne istediğine bakarak bu kararı aldık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Botan Çayı Beğendik Köprüsü Açılış Töreni'nün açılışında konuştu. Erdoğan Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin, 'Kimin ne dediğine değil bizim hakkımızın ne olduğuna, milletimizin ne istediğine bakarak bu kararı aldık' ifadelerini kullandı.


  • Görmez açıklamasını şöyle sürdürdü:” 86 yıl milletten mahrum edilmiş bir mabedin kesintiye uğramış tatsız bir süreçten sonra bugün kapılarını tekrar müminlere açması karşısında bütün bir milletin duyduğu sevinç ve coşku, başlı başına heyecan vericidir. Farklı siyasi eğilim, meşrep ve ekollerin Ayasofya söz konusu olduğunda ortaya koydukları bütünlük bu tarihsel gecikmenin giderilmesi konusunda atılan adımların ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.”

Hüsnü Bayramoğlu'ndan Erdoğan'a: Ayasofya'da Cuma namazını sizin kıldırmanızı istiyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bediüzzaman Said Nursi'nin, 'Ayasofya'nın açılmasını ben göremeyeceğim. Kabrimden seyredeceğim. Hüsnü görecek' dediği talebesi ve son vekili Hüsnü Bayramoğlu'nu aradı. Bayramoğlu'nun 'Cuma namazını sizin kıldırmanızı istiyoruz.' şeklindeki isteğine Cumhurbaşkanı Erdoğan gülümseyerek, 'O kadar da değil.' yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

Ayasofya'nın kapılarının Allah yolunda olan herkese açık olacağını söyleyen Görmez, “Ayasofya'ya yüksek bir maneviyata geçit bulmak için ziyaret edenlere ev sahipliği yapanlar, uzun ve kadim bir medeniyetin evlatları olarak buna her daim hazır olduklarını her fırsatta ispat etmişlerdir. Bütün bu sebeplerle nihayet Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmış olması her türlü takdirin üzerindedir. Bu vesileyle ifade etmek gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem milletimizin hem tüm İslam dünyasının birikmiş duygularına tercümanlık eden bu adımı her şeyden önce derin bir saygı, güçlü bir güven ve sağlam bir idiyet duygusunu yeniden inşa etme potansiyeli taşımaktadır” şeklinde konuştu.