Eğitimde takım başarısı desteklenmeli

Bilim dallarının birlikte ele alındığı bir eğitim modelinin başarıyı getireceğini vurgulayan Dr. David Stroupe, “Nasıl tüm bu global sorunları bir kişi çözemiyorsa, nasıl insanların birlikte çalışması, takım çalışması ruhunu anlaması ve bu beceriyi kazanması gerekiyorsa aynı şekilde burada da önemli olan husus öğretmenlerin birleşip, sorunun üzerine birlikte odaklanmalarıdır” yorumunu yapıyor.

Latife Beyza Turgut Yeni Şafak
Arşiv.

Son yıllarda dünyanın birçok yerinde popüler bir yaklaşım haline dönüşen STEM eğitim yaklaşımı, özellikle Avrupa ve Batı oryantasyonu olan ülkelerde kullanılan bir kavram. STEM kısaltması İngilizce fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik bilimlerinin baş harflerinden oluşuyor. Bu eğitim yaklaşımıyla, öğrencinin öğrendiklerini teoride bırakmayıp günlük hayatta veya karşılaştığı herhangi bir problem durumunun çözümünde kullanabileceği hale gelmesi hedefleniyor. Geleceğin iş dünyasında da STEM alanlarının ön planda olduğu ve gençler tarafından daha çok tercih edileceği öngörülüyor.

Michigan State Üniversitesi, Amerika’daki öğretmen eğitimi konusundaki en iyi üniversiteler arasında yer alıyor. Hatta şu an ilk ve ortaöğretim öğretmenleri için birinci sırada. Michigan Üniversitesi Öğretmen Eğitimi ve Fen Eğitimi alanında Öğretim Üyesi Dr. David Stroupe ise Amerika’da STEM eğitim yaklaşımı adına önemli isimlerden biri olarak öne çıkıyor. CREATE for STEM Enstitüsü’nün direktörlerinden Stroupe, STEM Eğitim Merkezi’nde yaklaşım üzerine çalışmalar yapıyor. Türkiye Maarif Vakfı ev sahipliğinde Türkiye’ye gelen Dr. David Stroupe ve Türkiye’de STEM eğitimi alanında akademik çalışmalarıyla tanıdığımız Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Doç. Dr. Rıdvan Elmas ile STEM eğitim yaklaşımını konuştuk.

PANDEMİ STEM’İN ÖNEMİNİ KANITLADI

“STEM eğitim yaklaşımını kesinlikle doğru anlamak lazım. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik… STEM konuşulduğunda sanki bu disiplinlerin ayrı ayrı ele alındığı düşünülüyor” diyen Stroupe, STEM’in temel kurgusunda bu branşların hep birlikte ele alınması ve tüm disiplinlerin birbirleriyle ilişkilendirilmesi olduğunu ifade ediyor. Ortak bir konuda, belirli disiplin bilgisine farklı disiplinlerin katkıda bulunmasıyla gerçekleştirilen interdisipliner bir yaklaşım sunan STEM, aynı zamanda öğrencileri de takım çalışmasına yönlendiriyor. Öğrenciler takım çalışması içerisinde birbirlerinin eksik noktalarını tamamlıyor. En önemli hususlardan biri de yaklaşımın öğrencilere hata payı bırakması. Stroupe, “Çocukların hata yapmaktan korkmadan tekrar tekrar o problemin çözümüne yönelik tasarımlar yapabilmelerini desteklenmesi bizim için önemli” diyor. Pandeminin STEM eğitim yaklaşımının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Stroupe,“Bilim adamları, pandeminin getirdiği sorunlara hep birlikte kollektif olarak çalışıp bir çok disiplini kullanarak cevap verdi. Böylece pandemi sürecini çok daha kolay atlattık. STEM’de disiplinler üzeri bir eğitim yaklaşımı olarak düşünülebilir” açıklamasında bulunuyor.

ÖĞRETMENLER İŞ BİRLİĞİ YAPMALI

STEM eğitim yaklaşımı doğal olarak birçok disiplini içinde barıdnırsa da dünyanın birçok ülkesinde öğretmenlerin yalnızca bir tane uzmanlık alanı var. Stroupe, “Tek bir uzmanlık alanı olan öğretmenler, multidisipliner bir yaklaşım olan STEM eğitimini okullarda nasıl uygulayabilirler?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “STEM eğitim yaklaşımı uygulanırken bir öğretmenin birçok disiplini üstelenmesini beklemiyoruz. Aslında bu eğitimin interdisipliner olması sebebiyle birçok öğretmenin iş birliği yapmasını bekliyoruz. Örneğin, iklim krizi, pandemi gibi problemlerimiz var. Nasıl tüm bu global sorunları bir kişi çözemiyorsa, nasıl insanların birlikte çalışması, takım çalışması ruhunu anlaması ve bu beceriyi kazanması gerekiyorsa aynı şekilde burada da önemli olan husus da öğretmenlerin birleşip, sorunun üzerine birlikte odaklanmaları. Eğer STEM’i uygulamak istiyorsak öğretmenler için birlikte çalışma kültürünü oluşturmamız önemli.”

STEM eğitimi yaklaşımı birçok ayrık, birbirinden tamamen bağımsız etkinliğin birleşmesi ile oluşmuyor; aynı hedefe veya çözüme dönük birbirini tamamlayan etkinlikler serisi şeklinde basitten karmaşığa doğru ilerliyor. STEM eğitim yaklaşımındaki bir diğer önemli husus da konunun çocukların ilgisini çeken bir bağlamda ele alınması. Bu nedenle eğitim süresince zaman zaman çocuklarla konuşulması ve eğitimle ilgili bir dönüt alınması gerekiyor.

Stroupe, bu kavramın yaygınlaşmasının getirdiği bazı sıkıntılar olabileceğinin de altını çiziyor.

Bu eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte kaliteli bir şekilde uygulanıp uygulanmamasına dair kaygılarının olduğunu söyleyen Stroupe, “Bu kavram çok yaygınlaştı. Özel okullar bu kavramı kendileri için bir etiket olarak kullanmaya başladılar. Ama doğru bir şekilde uygulanması ile ilgili çok fazla problem var. Bu nedenle bu konu hakkındaki endişeler çok doğru ve yerinde” ifadesinde bulunuyor.

BECERİ ODAKLI BİR YAKLAŞIM

ABD’de günümüzde bir devlet eğitim politikası haline gelmiş STEM eğitiminin Türkiye’deki karşılığını ise Doç. Dr. Rıdvan Elmas’tan dinliyoruz. Elmas, STEM’i “Gerçek yaşamda yer alan problemlerin çözümü için farklı disiplinlerini bütünleştiren, ilgi çekici ve motive edici deneyimler ile gerçek hayat problemlerinin anlaşılmasını kolaylaştıran, sadece ürün odaklı olmayan aynı zamanda süreç ve beceri odaklı olan bir eğitim yaklaşımı” olarak tanımlıyor. Hem insanın hem de medyanın bu kadar hızlı değiştiği bir ortamda, tasarım ve beceri odaklı; aynı zamanda da Pragmatist bir eğitim yaklaşımına ihtiyacımız olduğunu belirten Doç. Dr. Rıdvan Elmas, STEM eğitimi yaklaşımının, doğru bir öğretmen eğitimi ile dünyanın her yerinde uygulanabilir olduğunu söylüyor.

“STEM eğitimi yaklaşımında en önemli unsur, bu yaklaşımı mühendislik tasarımı sürecini kullanarak doğru bir şekilde anlayıp uygulayabilen öğretmeni yetiştirmektedir” diyen Elmas, STEM eğitimi yaklaşımının doğru bir şekilde uygulanmasında öğretmenlerin birlikte çalışma kültürünü edinmiş olmalarının önem taşıdığının altını çiziyor. Bu yaklaşımı, ilgili eğitimi almış tek bir öğretmen geliştirilmiş hazır bir modül üzerinden uygulayabilir. Ancak birden fazla öğretmenin birlikte geliştirdiği modüller ile birlikte çalışma kültürü oluşturulması, nitelikli bir okul kültürünü de beraberinde getiriyor. Bu anlamda bir okulun niteliğinin sahip olduğu öğretmenlerin niteliği ile ilişkili olduğunun unutulmaması gerekiyor.

DEVLET OKULLARINDA UYGULANABİLİR

Elmas, “STEM devlet okullarında uygulanabilir bir eğitim yaklaşımı olabilir mi?” sorusunun cevabını ise şöyle veriyor: “STEM eğitimi yaklaşımı doğru bir öğretmen eğitimi verilmek koşuluyla tüm okullarda uygulanabilir. Aslında düşünüldüğü kadar maliyetli bir yaklaşım da değil. STEM eğitimi yaklaşımında önemli olan kullanılan araç ve gereçlerin ne kadar pahalı olduğu değil; var olan imkânlar ile bulunan çözümün ne kadar özgün ve işlevsel olduğudur.”

Elmas, genellikle modüler şekilde tasarlanan STEM eğitimi yaklaşımında bir modül 8 haftadan 20 haftaya kadar sürebileceğini anlatıyor ve “Burada öğrencilere kazandırılması gereken mühendislik tasarım süreci basamaklarının adım adım öğrenciler ile uygulanması büyük önem taşımaktadır” diyor.

Birçok farklı coğrafyada dönem dönem eğitimde farklı popüler uygulamalar ön plana çıkabiliyor. Elmas, günümüzde de STEM eğitimi yaklaşımının ülkemizde bir marka değer olarak ön plana çıktığından bahsediyor. “Yaklaşımın felsefesini tam anlamıyla içselleştiremeden ve öğretmenlerini sürdürülebilir bir şekilde öğretmen eğitimleriyle desteklemeden bu yaklaşımı uygulamaya çalışan okullar olabilir” diyen Elmas, aileleri bu konuda uyarıyor.

‘Eğitim Parkı’nda dünyaları değişiyor