Dedektörle altın arıyor: Deniz bana her zaman ekmeğimi veriyor

Antalya'nın Alanya ilçesinde dalgıçlık yapan Bahri Maviçiçek (52), boş zamanlarında dedektörle sahillerde altın ve para arıyor. Maviçiçek, denizin her zaman kendisine ekmeğini verdiğini söyledi.

Haber Merkezi DHA
Alanya sahillerinde dedektörle dolaşan adam, bugüne kadar birçok ziynet eşyası bulduğunu söyledi.

Alanya'nın dünyaca ünlü Kleopatra ve Damlataş sahilinde yaz sezonunun bitmesiyle birlikte plajlar define avcılarına kaldı. Denize giren veya sahile gelen yerli yabancı birçok turistin düşürdüğü değerli eşya ve madeni paraları bulan define avcılarının bazıları bunlarla geçimini de sağlıyor.

'DENİZ BANA HER ZAMAN EKMEĞİMİ VERİYOR'

Alanya'da dalgıçlık yapan Bahri Maviçiçek, boş zamanlarında dedektörle sahillerde altın ve para aradığını aktardı. Maviçiçek, bu işi yapan kişinin denizi çok iyi tanıması gerektiğini kaydetti. Maviçiçek, artık eskisi kadar bu işi yapmadığını, ara ara define aramaya çıktığını, bu işi daha çok gençlere bıraktığını belirterek, “Bu iş bir tecrübe. Denizi bilmen lazım. Suyu tanıman lazım. Ben yüzüyorum, denizle beraber hayatımı yaşıyorum. Dalgıcım. Denizde bazen bir şeyler bulurum, bazen bulmam. Ama deniz bana her zaman ekmeğimi veriyor" dedi.

Engelli genç sokağa çıkma yasağına uyamadı: Gidecek bir yerim yok

'DENİZİN DİBİNE DALARSAN HER ŞEYİ BULURSUN'

Dalgıç olmasından dolayı denizin içinde neler olduğunu her zaman bildiğini aktaran Maviçiçek, define avcılığına da tecrübelerine dayanarak karar verdiğini söyledi.

Denizin dibine dalarsan her şeyi bulursun. Her tarafı tanıman, bilmen lazım.

Bugüne kadar birçok değerli eşya bulduğunu aktaran Maviçiçek, ''Sikkeler buldum. Elması da altını da tanımıyordum. Allah-ü Teala verdi ben de elimden geldiğince insanlara verdim. Para, saat, telefon buldum. Sahibi çıkarsa verdim, sahip çıkan olmazsa ben aldım" dedi.

Hem yaşlı hem maskesiz hem de alkollü

FOTOĞRAF 8
Yakmak için aldığı odunların kabuğunu soydu aynı boy kesti inci gibi dizdi: Ben ölmeden kimse yakamaz
Artvin'de yaşayan ve titizliğiyle tanınan Hüseyin Çil (60), kış için aldığı odunları aynı boy kesip, kabuklarını soydu, inci gibi dizdi. 2 ay çaba harcayan Çil, ortaya çıkan görüntüyü beğenince odunları yakmaktan vazgeçti. Odunlara bakınca mutlu olduğunu ve ömrünün uzadığını anlatan Çil, “Ben ölmeden bu odunları kimse yakmayacak” dedi.