Gençler 28 Şubat’ın filmini çekti

Geçmişte yaşananlar tozlu raflar arasında kalıp unutulmasın diyen bir grup genç, 28 Şubat’ın filmini çekti. Tanık belgesel filmi, 6 ismin hikayesi üzerinden o gün yaşananları ve darbeye karşı verilen mücadeleyi anlatıyor. O günlerin hikayesini...

Haber Merkezi Yeni Şafak
Tanık filmi 28 Şubat’ta yaşananları anlatıyor. Filmi gençler çekti yani o günleri sadece dinleyerek büyüyenler. 28 Şubat’ın şahitleri ise filmde o günleri anlatıyor.

Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlarla, sadece hükümete bir darbe yapılmadı. Bütün olarak bir topluma müdahale edildi, yüzbinlerce gencin hayatlarında kayıplar oluştu. Rakamları bir tarafa bırakıp “herkesin hayatı biricik” düşüncesinden yola çıkan bir grup genç, 28 Şubat’ı yaşamış isimlerin hikayelerinden oluşan bir belgesel film çekti. Tanık filmi, bir dönemin tarihine kısa bir gönderme olsa da aslında direniş, inanç ve azmi anlatıyor.

24 yıl önce gerçekleşen postmodern darbe adını alan müdahale sonrasında, okullarda ve iş hayatında başörtüsü yasağının gelmesi birçok gencin hayatını altüst etti. İmam hatip ve meslek lisesi öğrencileri ise katsayı uygulamasına takılarak uzun dönem toparlanamadı. Bu dönemi anlatmak üzere Tanık filmi projesini hayata geçiren gençler, filmin çekimlerini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde gerçekleştirdi. Bir saatlik belgesel filmin galası ise 26 Şubat’ta Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde (ZKSM) yapıldı.

İLHAM KAYNAĞI BİR KİTAP

28 Şubatta toplumun geniş kesimlerini karşısına alan darbenin hedefinde yalnızca başörtülüler veya imam hatip öğrencileri değil; inançlı askerler, sermaye sahipleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları da vardı. Geçtiğimiz yıllarda yaşananları kayıt altına almak üzere mağdurlarla mülakatlar yapan yazar Demet Tezcan, bu hikayeleri “Bin Yıla Azmetmiş Zulüm/28 Şubat 28 Tanık” isimli kitabında anlatmıştı. Yayımlandıktan yıllar sonra gençlerin dikkatini çeken ve konuya eğilmelerine neden olan kitap, aslında filmin de başlangıcı oldu. Belki sayı 28 olmadı ama birbirinden farklı alanlarda 6 ismin yaşadıkları üzerinden darbe “Şahitlerin Dilinden 28 Şubat” sloganıyla aktarıldı. Şair ve aktivist Ahmet Mercan, mimar Esra Özdil, Avukat Elif Uzunpınar, pedagog ve aile danışmanı Yıldız Konal, eğitimci Esra Ege Gürler, aktivist Dilek Yıldırım filmde hikayelerini anlatıyor.

GAYEMİZ ŞAHİTLERİ DİNLEMEK

Gençlik ve Spor Bakanlığı yanında belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği filmin yapımcılığını ve senaristliğini Kerem Tekinalp üstleniyor.

Yönetmeni Bünyamin Bayansal, yardımcı yönetmen Ercan Eyigün, görüntü yönetmeni ise Emre Pekçakır. Film projesini hayata geçiren gençlerden Sinem Taşyürek, bir sivil toplum kuruluşunda sosyal medya editörlüğü yapıyor. “Ümmet coğrafyasına hizmet etmiş isimlerle ilgili bir çalışma yapmak istedim ancak kitapları, dergi yazıları ve konferanslarıyla karşılaştım. Bir kaç isim dışında video ve kayıt bulamadım” diyen Sinem Taşyürek, şahitler bir süre sonra hayata gözlerimi yumup, bu isimleri bulamayınca ne yaparız telaşıyla projeye başladıklarını aktarıyor. “Görsel hafızanın yok olması büyük bir risk. Bunu sonraki nesillere aktarmamız gerekiyor. Biz de 28 Şubat dönemini şahitlerin ağzından bir filmle aktarmayı amaçladık” diye ekliyor.

Mücadele unutulmamalı

Aynı şekilde dünyanın çeşitli coğrafyalarında Müslümanların yaşadığı sıkıntıların gençlere aktarılması gerektiğini söyleyen Sinem Taşyürek, “Bizim örnek alacağımız karakterleri, iz bırakan isimleri tekrar gündemimize almamız lazım. Biz geçmişe bakmıyoruz, önümüze bakıyoruz” diyor. Hasan El Benna, Aliya İzzetbegoviç, Malcolm X gibi isimlerin sadece ölüm yıldönümlerinde anıldığını hatırlatan Taşyürek, sözlerini şöyle sürdürüyor: Bu isimleri, duruşlarını ve hayatları boyunca verdikleri mücadeleyi bütün Müslümanların bilmesi gerekiyor. İslam davası için şehit olan isimlerin hikayelerinin ekrana taşınması gerekiyor. Bunlar bizim için çok değerli. Ben 28 Şubat’tan sonra doğdum, o günleri yaşamadım ama çantasında penseyle gezen bir kadından bahsediyoruz, ikiz bebeklerinden birini kaybetmiş birinden bahsediyoruz. Bu mücadeleler unutulmamalı. Ömrüm yettiğince bunları insanlara aktarmaya çalışacağım.

Nur Serter’in gözlerindeki kini unutamadı

24 yıl geçti