Türkiye’de dizi söz konusu olduğunda genellikle televizyon kanallarındaki yapımlar akla geliyor. En başta söylemek gerekir ki özellikle ‘dijital mecra kafası’nda olabilecek yapımlar hayal edilmelidir. Zira televizyona yapılan diziler insani şartlarda hazırlanmıyor. Sadece 6 günde en az 130 dakika ürün hazırlamak akla mantığa sığmaz. Bu yüzden dizilerin çoğu tekdüze ve başarısız (başarı kıstasımız reyting değil).
Sinemanın yol arkadaşı ve sinema konuşulduğunda da hep kıstas potasında yer alması dizileri önemsememiz için pratik sebeplerden birisi. Ancak dijital mecraların varlığı ve buralara üretilen dizilerin sinema perdesine çıkan yapımlardan eksik kalmaması esas ışık tutulması gereken nokta. Haliyle, yazının başlığını dolduran eserleri hayal ettiğimiz mecra dijitaldir. Dijitale hazırlanan ürünlerin saatler içerisinde milyonlarca kişiye ulaşabiliyor olması, özellikle gençler için dijitalin etkiket haline gelmesi ve ciddiye alınması, ulaşım kolaylığı gibi başlıklardan ötürü kıymet alanının daha da netleşmesi gerekiyor.
Gelelim meselemize
Siz de kendinize bu soruyu yöneltin: Hangi kitaplar dizi olmalı?
Listemizin en başından şaşırmayacağınız bir kitap var. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Her listenin klasik üyesi olan kitabın dizi olduğu günleri görmek nasip olur umarız. Fekat HBO ayarında sinema, Netflix ayarında teknik ve kendine münhasır şartlarında yenilik ile hayata geçmesini temenni ederiz. Başrol Halit Ayarcı olmalı. Duvar saati Mübarek de ana karakterlerden
Bir de şaşıracağınız bir adres verelim: Nuri Pakdil’den Kalem Kalesi
Edebiyatımızın müstesna kalemlerinden biri olan ve geçtiğimiz yıllarda aramızdan ayrılan ‘Kudüs Şairi’ Nuri Pakdil’in bütün kitapları ‘cins’tir. Herkes okuyamaz. Her eseri ve satırların tamamı yöntem aramak üzerine deneyseldir. Kalem Kalesi’nin karakterleri gizlidir mesela. Ve bir o kadar aşikar. Usta bir senaristin elinden ne iş çıkardı ama!
Genç kalemlerden Güray Süngü’nün Düş Kesiği
İlginç bir üslup ve sürprizlere gebe sayfalar ‘Güvenlik Görevlisi M’ kimin rüyasının karakteridir ya da her şey esasında rüyadan uyanınca mı başlayacaktır, bilemeyiz Lakin Düş Kesiği’nin dizi olması halinde absürt unsurlarla bezeli kült bir yapım olma ihtimalinin yüksek olacağını söyleyebiliriz
Münacaat’ın dizi olmasına kim hayır diyebilir ki! Bir Yusuf Masalı
İsmet Özel’in Türk edebiyatı ve özelde de şiirindeki yeri tartışılmaz. Okumanın dışında kendi sesinden dinlediğinizde zaten hep bir hikaye anlatıcısının etkisinde hissedersiniz Ve mutlaka filmi yapılmalıdır, dersiniz Tam da dijitale 20’şer dakikalık 10 bölümden oluşan ilk sezonu hazırlamak için Münacaat’tan başlanabilir Karlı Bir Gece Vakti Dostu Uyandırmak ile devam edip bir türlü bitirememek de mümkündür
Şiir denmişken
İbrahim Tenekeci’nin “Eline sağlık Tanrım leyla çok güzel olmuş” dizesinin nasıl resmedileceğini düşünmek bile heyecan verici Ve elbette “bir hayat,mahçup ve duru / tanrım,gülleri /ve sessiz harfleri koru”
Tutunamayanlar da listenin olmazsa olmazı
Oğuz Atay’ın deneysel, absürt ve yenilikçi dili ile defalarca okunması gereken kitabının dizi olma ihtimali ne kadar hoş! Süleyman Kargı ya da Selim Işık’ı kimin canlandıracağı önemli elbet. Mühendis Turgut Özben bütün hikayenin çözüm noktası olabilir Olmayabilir de Sonuçta Oğuz Atay Uyarlayan da bir miktar çözümsüz kalmalı
Gül Yetiştiren Adam’ı düşünsenize
Rasim Özdenören’in ironik hikayesinin modern bir uyarlamasının anlatacağı çok şey olmaz mı? Protesto edilen şey, Sitare’nin çevirdiği dolaplar ve elbette o kapının dışına çıktıktan sonra Gül Yetiştiren Adam’ın şahitliği İronik, ikonik, absürt ve çarpıcı sahneler zihnimde canlandı şimdiden
Ve elbette Binbir Gece Masalları
Bir Marvel olması elbette Ancak Doğu’nun hikaye anlatım tekniği ve kendine has mizahı ile Binbir Gece Masalları’nın nelere gebe olacağını düşünemiyorum bile Şahmaran’dan Eskici Maruf’a, Şehrazad’dan Ali Baba’ya, Harun Reşid’den Hamal Sinbad’a uzanan zengin karakterler silsilesinin fantastik unsurlarla bezeli senaryo ile nasıl bir boşluğu dolduracağını tahmin edemeyiz! O kadar önemli yani Mutlaka ama mutlaka dizisi yapılmalı Yine Hollywood eliyle beyazperdeye çıkan bazı karakterler ve hikayeleri gibi değil Hakiki hikayelerle
Peki ama nasıl?
Liste uzar, gider Şimdilik burada keselim
Önemle vurgulanması gereken nokta şu ki, bu eserlerin senaryoya nasıl uyarlanacağı ve elbette hangi yönetmenler mahareti ile çekime alınacağı da kritik noktadır. Yani ne anlatıldığından daha önemli olan nasıl anlatılacak olmasıdır. Bu isimlerin geçmesinin sebebi de budur
Hollywood’da “Gazze çatlağı” derinleşiyor
Filmler neden bu kadar öfkeli
Azîze Anne’nin dilinden en güzel besteler
Filistin’de kitap sektörü yok oldu
Unutarak ölenleri unutama-yanların hikayesi
Pinokyo bu kez müzikle anlatılacak
Yusuf Kaplan’dan 31 Mart uyarısı: İslami kesimler toplu intiharın eşiğine sürükleniyor
Yeni müfredatı birlikte yapalım