Akınsoft’un geliştirdiği ve Türkiye’nin ilk yerli üretim insansı robotlarından olan ‘MİNİ ADA’nın Antalya’da bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Akdeniz Bilişim Zirvesi’nde sahneden düşmesi sosyal medyanın gündeminde. Sosyal medyadaki alaycı capslerle ilgili Akınsoft ve Akınrobotics Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür Akın, “Bilimi kucaklamak gerekir. Biz bu alanda Türkiye’de biraz zayıfız. Uzağı alkışlamayı çok seven bir milletiz. Yakınımızdaki başarıyı alkışlamak konusunda her zaman bir adım geride veya temkinli yaklaşıyoruz” diyor. Akın ile bir araya gelip bundan 23 yıl önce Konya’da tek bir bilgisayarla 15 metrekare bir ofiste kurduğu yazılım şirketini bugün dünyada 28 ülkeye ihracat yapan bir yazılım devine nasıl dönüştürdüğünü konuştuk.
Akınsoft bundan 23 yıl önce 1995 yılında Konya’da 15 metrekarelik bir ofiste kuruldu. Yazılım şirketi olarak. Sermaye şirketi değildik, hiçbir devlet desteği ve özel destek almadık. Kendi yağımızla kavrudluk. Yazılımlarımız şu an yedi dile çevriliyor ve 28 ülkeye ihracat yapıyoruz. Aynı zamanda dokuz senedir de robotik konusunda AR-GE faaliyetlerimiz devam etmekte yalın üretim bandında üretilen robotlarımız hizmete sunulmakta.
400 KEZ REDDEDİLDİM
Şirketi kurduğumuzda 2010 yılında robotik çalışmalarına başlayacağız demiştik. 15 sene sonrayı planlamıştık. Biz şirketi kurduğumuzda 28 yıllık vizyonlarımızı beşer yıllık periyodlar halinde belirlemiştik. 2015 yılında insansı robot fabrikası kuracaktık. 2010’da da insansı robotların AR-GE’sine başlayacaktık. 2009 yılında başladık. Planladığımızdan bir yıl önce başlamış olduk. Beş yıl kadar süren AR-GE çalışmasından sonra fabrikamızın temellerini attık. Konya’da kendi endüstrimiz ve laboratuvar yapımıza uygun fabrikamızı inşa ettik. 4 Kasım 2017 yılında da resmi açılışı yaptık.
Biz başladığımızda kurumsal bir şirket değildik ama vizyonerdik. Çocukluğumdan beri yüksek teknolojilere bir hayranlığım ve merakım var. Lise de bilgisayar bölümünde, üniversite de bilgisayar mühendisliği, doktoramı robotic teknolojiler üzerine tamamladım. Bu süreçte yüksek teknolojideki eksikliği gördüm. Aslına bakarsanız iş arayışına da girdim ama çalışabileceğim bir ortam olmadığından girişimci oldum.
İlk başladığımızda daha çok muhasebe tabanlı yazılımlar yapıyorduk. Tek bir bilgisayar vardı, onun da hardiski yoktu. Disketlerde yazıyorduk. O günün teknolojisine göre iyiydi. İlk programı satmak için 400 muhabasebeciyle görüştüğümü biliyorum. Hepsinden red cevabı almıştım. O dönemin dev şirketleri varken sizin yazılımınıza bakmaları mümkün değil. Ama o dönemde henüz Windows tabanlı yazılımlara geçilmemişti. 2000’lerde Windows tabanlı yazılımlara geçtik. Geliştirmiş olduğumuz yazlılımlar Türkiye’nin en iyi yazılımları seçildi. O günkü teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olabilmesinden dolayı programlarımız çokça ödül aldı.
BAŞARI ÖYKÜSÜ YAZDIK
Aslında 23 yıla bakınca bir başarı öyküsü yazdık. Dünyanın en büyük şirketlerinden Boston Dynamics ile karşılaştırılıyoruz. 2000’e yakın çözüm ortağımız var. 28 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye’nin en yaygın yazılımı haline gelen programlarımız var. Aynı zamanda insansı robotlar konusunda neredeyse dünya teknolojilerini yakalayacağız. AR-GE süreçlerinde sonuçlar aldık, ÜR-GE süreçleri başladı. Yakın zamanda farklı robotlarımızı ve otonom sistemlerimizi kamuyla paylaşacağız. Umut ediyorum insansı robot alanında yüksek teknolojiyi yakalayacağız. Şu anda çok geride olduğumuzu söyleyemeyiz. Biz akıncı serisi dediğimiz insansı robotlar da yaptık. İlk insansı robotumuz AKINCI-1, 2, 3 serisini çıkardık. Bu yıl AKINCI serisini tekrar başlattık. AKINCI-4 serisini çıkardık hatta. Daha dinamik bir yapıya sahip.
Bilim, insanlığa hizmet etmek için kullanılmalı. Pek çok yüksek teknoloji araştırması ve geliştirme bu dogrultuda ilerlemekte. Bilim icra edecekseniz, sonunda ortaya çıkaracağız malzeme insana yakın olmalı, onu anlayabilmeli, aynı ortamda bulunabilmeli. Ergonomik olması uyum sağlaması hizmet alanlarının genişlemesi ve kullanım ihtiyacı doğuracaktır. Bugün bir makine düşünün ki insan gibi uzuvları var, yürüyebiliyor elleriyle bir şey kavrıyor, hatta konuşuyor. Yaşamış olduğumuz dünya insan ergonomik yapısına göre yapılmış ve yapılanmakta. Robotların da insana göre yapılması lazım. Dolayısıyla insana ne kadar yakın olursa o kadar yardım eder. Tüm bilim insanları da bu mantıkla hareket ediyor.
Uzağı alkışlamayı çok seven bir milletiz. Yakınımızdaki başarıyı alkışlamak konusunda her zaman bir adım geride kalmayı veya temkinli davranmayı tercih ediyoruz. Ama aynı veya benzer başarılar farklı ülkeler tarafından icra edildiğinde övgüler düzmekteyiz. Bilimi kucaklamak gerekir. Biz bu alanda Türkiye’de biraz zayıfız. Üniversitelerde çok güzel işler yapıldığını görüyoruz. Ancak bu projeler yatırım almadığından maalesef yok olmaya mahkum oluyor. Akademisyenlerimiz, bilim insanlarımız değer bulamadıklarından dolayı yurt dışına gidiyorlar ya da küsüp AR-GE odaklı ve inovasyon gerektiren işler yerine standart bir iş hayatını tercih ediyorlar. Türkiye’de bu anlamda küstürülmüş onlarca insan var. Birçok kişinin aslında istediği takdir edilmek. Bilim ve teknoloji durağanlığı kabul etmez. Günden güne sürekli değişmekte ve gelişmekte olan sistemin içerisinde varoluş yarışında ön sıralarda yer almalıyız. Bu yarışın da en önemli neferleri bilim insanları. Bu insanların onure edilmeye ihtiyacı var.
Olumlu olumsuz birçok mesaj aldık. Biz de bunun üzerine hemen bir mizansen planladık. Kötü eleştirilere de bir tür mizahi cevap verdik. Orada yöresel yemeğimiz etli ekmek var, Konyaspor atkısı var. Mevlana Şekeri’nden, Şeb-i Arus töreninden bahsettik. En önemlisi baş tacımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve bayrağımızı vurguladık. Dolayısıyla milli ve yerli değerlerimizi de ön plana çıkartarak orada güzel bir sosyal mesaj vermeye çalıştık. Kültürel değerleri ön plana çıkarma açısından bunu yaptık. Biz kendi ülkemize şehrimize mahallemize yatırım yaptık. Bu onuru taşımaktan her zaman gururluyuz. Biz ülkemizi, şehrimizi ve insanlarımızı seviyoruz. Olumsuzluklar, bizlere hiçbir zaman bahane nedeni ve engel olmadı, olmayacak.
2019’da dünyaya robot satacağız
Bugün yazılımdan elde ettiğimiz gelirle Akınrobotics tarafından yaklaşık 40 milyon civarında bir yatırım gerçekleştirdik.
Azerbaycan, Irak Nijerya, Rusya, Filistin, Almanya, Hollanda, Kosova, Norveç, Mısır, Özbekistan, Kuveyt, Tanzanya, Belçika, İtalya, ABD, Avusturya, İngiltere, İran, Yemen, Uganda gibi ülkeler programlarımızın ihraçatını gerçekleştirdiğimiz ülkeler.
Robotik konuda da talepler var ama henüz ihraç etmiyoruz. Dubai ve Katar’dan yoğun talep var. Azerbaycan, Hollanda ve Almanya da talep ediyor. Eriştiğimiz teknolojinin onlar için yeterli olduğunu söylemeleri çalışmalarımıza ivme katmıştır. Bu ülkelerle bağlantılarımız devam etmekte. Robot ihracatı birkaç ay sonra başlamış olacak.
