|
Günün birinde hepimiz terörist olacağız, sen de bunu iğrenç bulacaksın

Mart 2011. Suriye"nin Dera kentinde iki kadın doktor, telefonda yıkılan Arap diktatörlerinden bahsedip "darısı bizim başımıza" diyorlar. Telefon görüşmelerini dinleyen Suriye muhaberat elemanları, bu iki kadın doktorun saçlarını sıfıra vuruyor ceza olarak. Bunun üzerinde bu doktorların akrabası olan 14-15 yaşındaki çocuklar duvarlara, Arap Baharı"nın o meşhur sloganını yazıyorlar: "Halk, düzenin yıkılmasını istiyor!"

Bu kez, o yazıları yazan çocukları içeri alıp ağır işkencelerden geçiriyorlar. Dera"daki aşiret liderleri çocuklarının salıverilmesi için sokağa çıkıyor. Bunu, başka şehirlerdeki protestolar izliyor. Bu sürecin sonunda, 20 Nisan günü Suriye rejiminin askerleri sokaktaki göstericilerin üzerine "öldürmek kastıyla" ateş açıp pek çok insanı katledince, adına "Suriye direnişi" dediğim süreç başlıyor.

Suriye"de memurluk, esnaflık, öğrencilik yapan insanlar birer birer "direnişçi" olup rejimle savaşmaya başlıyor. Tabii bu esnada Irak"tan, Körfez ülkelerinden, Kuzey Afrika"dan, Afganistan"dan El Kaide bağlantılı ya da bağımsız mücahitler, Suriye direnişine destek olmak için ülkeye gidiyor.

İç savaş derinleştikçe derinleşiyor. Esad denen eli kanlı diktatör, halkına uyguladığı zulmü artırdıkça direniş güçleri de şiddetin dozunu artırıyor. Şiddet şiddeti doğuruyor ve Suriye direnişi, hepinizin bildiği gibi "kaotik" bir hal alıyor.

Bu esnada bir şey yapıyor batı medyası. El Kaide"nin Suriye"de örgütlediği iki cephe, yani Nusra ve Irak Şam İslam Devleti üzerinden Suriye direnişinde rol alan herkesi "terörist" olarak etiketliyor. Eh, batı medyasından çeviri yapmayı Ortadoğu uzmanlığı zanneden bizim yerli ahmaklar durur mu? Onlar da katılıyorlar bu koroya. "El Kaide, Suriye"de kafa kesiyor. İğrennnnnç" diye inlemeye başlıyorlar. Esad denen aşağılık köpeğin askerleriyle, şebbihalarıyla, muhaberatıyla, uçağıyla, tankıyla, kimyasalıyla, İran"dan, Rusya"dan, Hizbullah"tan, hatta Kuzey Kore"den getirttiği "profesyonel katiller"le halkına yaptığı zulüm, bu "terörist" ibaresiyle yumuşatılıyor.

Bu, burada bir dursun.

Mısır"da meşru bir seçimle iş başına gelmiş Mursi yönetimini bir darbeyle deviren Sisi, mahkemelere verdiği talimatla 529 kişinin asılmasına yönelik bir karar aldırdı. Üstelik mahkemenin bu 529 kişiyi suçladığı iddianamesinde öldürüldüğünü iddia ettiği insan sayısı sadece 1. Nerden baksan tutarsız, nerden baksan ahmakça yani…

Şimdi soru şu: Allah göstermesin, bu 529 kişi idam edilirse… Darbe olduğu günden beri binlerce şehit vermiş olmasına rağmen bir eylem biçimi olarak şiddeti reddeden İhvan-ı Müslimin Mısır"da bir iç savaş çıkarırsa… İhvan"a kim ne diyebilir? Cevap veriyorum: Hiç kimse, hiçbir şey diyemez. Zira darbe hükümetinin idam ettiği 529 insan, dünyanın her yerinde bir iç savaş nedenidir.

Evet, İhvan, olağanüstü bir olgunluk göstererek "idam kararlarına rağmen bir eylem olarak şiddete başvurmayacağız" açıklaması yaptı. Ve evet, İhvan hiçbir şekilde şiddete başvurmayacak gibi görünüyor. Ancak bu 529 insanın idamı gerçekleşirse oluşacak hassasiyeti İhvan gibi güçlü bir örgüt bile yönetemeyebilir.

Sonra ne mi olur?

Mısır"ın sokaklarında karşılıklı kan akıtılmaya başlanır. Mısır"da zaten hatırı sayılır bir altyapısı olan El Kaide de oyuna girer muhtemelen. Eh, kafa da keser. Ardından batı medyası ve bizim ahmak Ortadoğu uzmanları devreye girer ve başlar yine aynı cümleye: "El Kaide kafa kesiyor. İğrennnnç."

İşte tam bu noktada ben de yazının başlığındaki cümleyi kurarım: "Günün birinde hepimiz terörist olacağız, sen de bunu iğrenç bulacaksın."

Suriye"de insanlar öldürülürken sesini çıkarmazsan, Mısır"da darbe yapılırken "bu da birilerine ders olsun" yazabilecek kadar aşağılık birine dönüşürsen, idam kararlarını protesto bile edemeyecek kadar alçalırsan Müslümanlar "terörist" olur abicim. Mazlumları yapayalnız bırakırsan, aldığın maaşı ve sahip olduğun ahmaklık ideolojisini insan hayatından daha çok önemsersen Müslümanlar terörist olur ablacım.

Ne sanıyor, ne bekliyordun ki?

Ne diyordu Diego Armando Maradona: "Tamam, ben kafa kesmeyeyim de sen de kafa ütüleme lütfen. Ben boşuna kokainman olmadım, zira çekilir dert değilsin prenses."

10 years ago
Günün birinde hepimiz terörist olacağız, sen de bunu iğrenç bulacaksın
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset