Uzaydaki Türkçe selamın sırrı

40 yıl önce uzaydan Türkçe mesaj gönderen ABD'li arkeolog Prof. Kuniholm o günleri anlattı. Mesajında, "Sabah şerifleriniz hayır olsun" böyle demesinin sebebini de, "Robert Kolej'de Behçet Kemal Çağlar her sabah beni böyle selamlardı" diye anlattı.

Haber Merkezi Diğer
Bundan 40 yıl önce uzaydan Türkçe mesaj gelmişti.

Bundan tam 40 yıl önce insanlık tarihinin en uzun yolculuğu başladı. Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları uzayın derinliklerini araştırmak ve (varsa) başka medeniyetlerle bağ kurmak için yola çıktı. 40 yılın sonunda Dünyamızdan yaklaşık 20 milyar kilometre uzakta bulunan Voyager’lar uzayın derinliğinde, insanoğlunun daha önce hiç ulaşamadığı noktalara gitti. Üstelik bu daha başlangıç. Uzayda 40’ıncı yılını kutlayan Voyager’ların yolculuğu, eğer başlarına bir felaket gelmezse tam 1 milyar yıl sürebilir.

Voyager uzay araçları uzayın derinliklerine dünyadan 55 dilde sesli mesaj taşıyor. Bunlardan biri de Türkçe. 1977 yılında kaydedilen Türkçe mesajda aksanlı bir sesten “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayır olsun!” cümlesi duyuluyor.

Mesajdaki o ses ABD’li arkeolog Prof. Peter Ian Kuniholm’e ait. Babasının Ankara’daki görevi sebebiyle 1949’da küçücük bir çocukken Türkiye’ye gelen Kuniholm daha sonra ülkemizle bağını hiç koparmamış.

Hürriyet'in haberine göre her şey, uzaya gönderilecek mesajları taşıyan ‘Altın Plağı’ tasarlayan Carl Sagan ve ekibinin çalıştığı Cornell Üniversitesi’nde yaşanmış. Kuniholm, o günü şöyle anlatıyor:

  • “Koridorda yürüyordum ve bölüm başkanını gördüm. Bana ‘Sen Türkçe konuşuyordun, değil mi?’ diye sordu. Ben de ‘Evet’ dedim. Az önce Sagan’ın ‘Evren’e dünyadan merhaba’ kaydı için Latince, Yunanca ve Galce kayıt yaptığını, benim de Türkçe bir selamlama kaydedip edemeyeceğimi sordu. Ben de kabul ettim. Sonra gidip Carl Sagan’le konuştuk.”

Behçet Kemal'in sabah selamı

Tıpkı Ay’a ayak basan ilk astronotun “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım” dediği gibi Kuniholm da “Benim için 5 saniyelik bir kayıttı. Çok üzerinde düşünmedim. Sonra da unuttum” diyor. Peki niye, “Merhaba Uzaylı, biz dostuz” gibi bir cümle yerine “Sabah şerifleriniz hayır olsun” gibi ağdalı bir selamlama yapma gereğini duymuş? Kuniholm anlatıyor:

  • “1960’larda Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Behçet Kemal Çağlar da o sıralarda kolejde Edebiyat öğretmeniydi. Yan yana sınıflarda ders veriyorduk. Zil çalınca ben onun çıktığı sınıfa İngilizce dersine, o da benim çıktığım sınıfa Türkçe dersine girerdi. Ve beni her sabah o şekilde selamlardı. Bütün edebiyat ve Türk tarihi hocaları da hep öyle ağdalı ve eski biçimde konuşurlardı. Behçet Kemal Çağlar’ın beni her sabah selamlama biçimiyle Türkçe bir kayıt yaptım.”