Sahi, ''Dünyanın başına bela olmuş bir Ortadoğu!'' diyen kimdi? Bu sihirbaz işi tanımlama sayesinde ''Ortadoğu''nun başına her daim bela olan ABD ve İsrail ile onların bölgedeki işbirlikçilerine koltuk çıkan'' adamdan söz ediyorum…
Baronların kontrolündeki Kurtlar Medyası''nda adı konulmamış bir ''tek seçici'' pozisyonundadır, bu fevkalade kaygılı teknik direktör; ikide birde ''Türkiye''nin Ortadoğu''da ne işi var?'' diye sorar.
Demeye getirdiği şudur: ''Ortadoğu''da Türkiye asla topa girmemelidir. Bölgeye sadece (daima) ABD-İsrail tandemi ayar vermelidir!''
Son yıllarda bu denklem bozulduğu için ''her bir fırsatta'' bozuk çalar…
Mavi Marmara Katliamı''nda Ankara''nın değil de Tel Aviv''in yanında yer alması bundandır.
***
Şu yaman soru bir kere daha istasyona yanaşmıştır:
-İsrail, Şam Rejimi''nin aslında nesi oluyor?
Bunu görebilmek için, Mısır örneği üzerinden gidelim…
Evvela, İsrail''in Sina yarımadasındaki saldırılarını haber veren şu başlığa bir bakalım:
-İsrail, Mısır''ı vurdu!
İsrail, seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi''yi darbe ile deviren Sisi Rejimi''ne karşı bir harekât mı düzenledi?
Hayır!
Ya?
Sisi''ye karşı mücadele eden muhalifleri vurdu!
Sisi mi, İsrail''le koordineli saldırıyor…
İsrail Ordusu''na vurulacak hedefleri Mısır istihbaratı veriyor!
Mısır Cuntası, İhvan''ı şiddet ortamına çekmek istiyor…
Tel Aviv, Hamas''ı kuşatmayı amaçlıyor…
Gazze''nin hayat damarı tüneller de yok edildi.
***
Mübarek devrilip de; Mısır, Türkiye''nin nüfuz alanına geçtiği vakit karalar bağlayanlar, üstelik bu iktidar değişikliğini ABD''nin sağladığı yalanını pazarlayanlar…
Yani, İçimizdeki Ecnebiler…
El Sisi''yle gelen darbeyi acayip sevdiler; Mısır''ın bir yıl sonra yeniden İsrail ve Derin ABD''nin kontrolüne geçmesiyle pek mutlu oldular.
Mısır''daki müsabakanın henüz bitmediğini ise görmek istemiyorlar!
Dahası Tunus ve Libya''daki son kontra suikastlara bakıp, acaba oralarda da devran döner mi diye fal tutuyorlar.
Gezi Kalkışması''ndaki hesapları çöpe gittiği için de şu sıra iyice bunalımdalar…
Şimdi, pekâlâ Suriye ile ilgili başlıklara gelebiliriz.
Şu üç farklı vakitteki saldırıları anlatan ''İsrail, Şam''ı vurdu!'' başlıklarından söz ediyorum.
Bunlardan en fazla gürültü koparmış olanı için…
Geçen Şubat''ın başında ''Kızgın Şam''daki Kedi'' tabirini kullanmıştık.
İsrail jetlerinin Şam''da askeri bir araştırma merkezini vurduğu o ''danışıklı'' saldırı veya ''istemem yan cebime koy'' harekâtı ''Kızgın Damdaki Şam Tiyatrosu''nda sahnelenmişti!
Kurtlar Medyası, İsrail''in Suriye ile kayıkçı kavgasını bizlere hakiki bir kavga gibi göstermeyi çok seviyor.
O yüzden İsrail sanki Beşşar rejimine saldırıyormuş gibi başlıklar gırla gitmiş, bu doğrultuda bir algı yerleştirilmişti.
İsrail, Şam Rejimi''nin muhaliflerini bombaladığı halde, bu hakikat manşetler üzerinden ters yüz ediliyordu!
İsrail''in Şam Rejimi''ne saldırdığını öne süren manşetleri atanlar, geçenlerde Beşar Esad''ın Nusayri devleti kurmak için Tel Aviv''den izin istediğini, yardım talep ettiğini yazdıkları an oyun bozuluvermiş, nöbetçi sihirbaz yere kapaklanmıştı.
Üstüne, ''İsrail Mısır''ı vurdu'' başlıklarını da ekleyiniz…
Sisi ile de Beşar''la da dar alanda kısa paslaşmalar yapan İsrail''dir.
Sahi, bu arada Suriye''nin kuzeyinde bu yaz da psikolojik harekât ihtiyacına binaen Kürt devleti kuruluverdi!
Aynen geçen yaz olduğu gibi, birdenbire…
Manşetlerde kurulan bir ''devlet''ti:
Ömrü, kırk sekiz saat bile sürmedi!
İsrail''in kurulduğu tarihte yayın hayatına atılan vazifeli gazete, ''PYD Balkonda'' manşetini afiyetle atmıştı da…
Suriye sınırındaki o bayrak indirilince acayip üzülmüştü, bu yaz sıcağında…
